Esas No: 2021/8489
Karar No: 2022/2300
Karar Tarihi: 14.03.2022
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/8489 Esas 2022/2300 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, bir tapu iptali ve tescil davasında, davalının kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak çekişmeli taşınmazın tapusunu aldığını ancak taşınmazın orman içi açıklık niteliğinde olduğunu ve orman kadastrosuna göre orman sınırları dışında bulunmadığını belirtmiştir. Mahkeme, orman içi açıklıklarda tarım ve inşaat yapılmak suretiyle özel mülke dönüşme yolunu kapadığı 6831 sayılı Kanun'un 17/2. maddesi uyarınca dava konusu taşınmazın özel mülke dönüşmesini sağlayacak biçimde davanın reddi yolunda hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğuna karar vermiştir. Bu nedenle, Mahkeme kararı bozulmuştur.
Kanun maddeleri:
- 6292 sayılı Kanun'un 11. maddesi, düzeltme çalışmalarına ilişkin.
- 6831 sayılı Kanun'un 17/2. maddesi, orman içi açıklıkların özel mülk olarak tescil edilemeyeceği hakkında.
- 2/B Uygulama Yönetmeliği'nin 14/s maddesi, orman içi açıklıkların tanımı.
- 2/B Uygulama Yönetmeliği'nin 16/i maddesi, orman içi açıklıkların sınırlandırılması hakkında
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sonucunda, ... ili Merkez ilçesi ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 4862 ada 138 parsel sayılı 4.065,91 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak, zeytinlik niteliği ile davalı ... adına tespit ve tescil edilmiş, 2013 yılında 6292 sayılı Kanun’un 11.maddesinin 10. fıkrasına istinaden yapılan düzeltme çalışmalarında yüzölçümü 4.479,22 metrekare olarak tespit edilmiştir.
Davacı Hazine, taşınmazın orman içi açıklık niteliğinde olduğunu ve zilyetlikle iktisap koşullarının oluşmadığını ileri sürerek, düzeltme işleminin askı ilan süresi içerisinde Kadastro Mahkemesinde dava açmıştır.
Kadastro Mahkemesince verilen, davanın reddine dair önceki karar, ... (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesinin 18.03.2015 tarihli ilamıyla; “eldeki davanın tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olması nedeniyle genel mahkemelerin davaya bakmakla görevli olduğu açıklanarak, görevsizlik kararı verilmesi” gereğine değinilerek bozulmuştur.
Kadastro Mahkemesince bozma ilamı doğrultusunda verilen görevsizlik kararının ... denetiminden geçerek kesinleşmesi üzerine davacı Hazinenin talebine istinaden dava dosyasının gönderildiği Asliye Hukuk Mahkemesinde yapılan yargılama sonunda; davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazın öncesinin orman olmadığı ve orman kadastrosuna göre orman sınırları dışında bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, verilen bu karar usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır. Şöyle ki; dosyada mevcut fen bilirkişi raporu ekinde yer alan krokiye göre, çekişmeli 4862 ada 138 parsel sayılı taşınmazın dört yönünün 4862 ada 247 sayılı orman vasfıyla tapuda kayıtlı bulunan taşınmaz ile çevrili olduğu ve bu nedenle dava konusu taşınmazın 6831 sayılı Kanun'un 17/2. maddesinde açıklanan orman içi açıklık niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır. 6831 sayılı Kanun'un 17/2. maddesindeki düzenlemeyle kanun koyucu, orman içi açıklıklarda tarım ve inşaat yapılmak suretiyle özel mülke dönüşme yolunu kapamıştır. Orman Kadastrosu ve 2/B Uygulama Yönetmeliğinin 14/s maddesinde "orman içinde kültür arazileri dışında, insan müdahalesi olmaksızın kendiliğinden oluşan, doğal olarak ağaç ve ağaççık içermeyen, genel olarak otsu bitki ve bazı durumlarda yer yer odunsu bitkiler içeren alanların" orman içi açıklık olduğu ve aynı Yönetmeliğin 16/i maddesinde ise, orman içi açıklıkların devlet ormanı olarak sınırlandırılacağı öngörülmüştür. Bu tür taşınmazların öncesinin orman olma zorunluluğu bulunmamakta olup, etrafı ormanla çevrili olan taşınmazlar özel mülke dönüşüp, tarım ve inşaata açıldığında orman bütünlüğünün bozulacağı tartışmasızdır. Kanun gereği orman sayılan orman içi açıklık ve boşlukların zilyetlik yolu ile kazanılması da hukuken mümkün değildir. ... Hukuk Genel Kurulu'nun 10.12.1997 tarih ve 1997/20-830-1034, 17.12.1997 tarih ve 1997/20-808-1039, 22.10.2003 tarih ve 2003/20-665-614 ve 11.10.2004 tarih ve 2004/7-531-581 Esas, Karar sayılı içtihatlarında da açıklandığı gibi, bu tür yerler kesinleşen orman kadastro sınırları dışında bulunsa bile devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olması nedeniyle zilyetlikle kazanılamayacağından özel mülk olarak kişiler adına tescil edilemez.
Hal böyle olunca; Mahkemece, yukarıdaki açıklamalar ışığında çekişmeli taşınmazın 6831 sayılı Kanun'un 17/2. maddesi uyarınca orman içi açıklık vasfında olduğu gözetilerek, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, dava konusu taşınmazın özel mülke dönüşmesini sağlayacak biçimde davanın reddi yolunda hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olduğundan, hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince ... ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 14.03.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.