MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı ... ... ve eşine ait ... Köyü 243 ada 30, 248 ada ..., 32, 42, 50, 67; 257 ada ..., 258 ada ..., 259/..., ...; 263 ada ..., ...; 264/..., ..., 265 ada ..., ... ve 289 ada ... parsel sayılı çekişmeli taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ve davalılar ile müştereken eşinin adına tescil edilmesi için ... .... Noterliğinin 31808 yevimiye numaralı vekaletnamesi uyarınca dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda dava koşulları oluşmadığından davanın esastan reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... ... ile eşi ... tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece ..."ın, davacı eşi ... ... adına Noterden aldığı vekaletnameye istinaden dava açıldığı, ..."ın Avukat olmadığı ve Avukatlık Kanunu"ndaki istisnai hallerin somut olayda gerçekleşmediği kabul edilmek suretiyle davanın esastan reddine şeklinde hüküm kurulmuştur. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 114. maddesinde “dava şartları”, 115. maddesinde ise “dava şartlarının incelenmesi” hususları düzenlenmiştir. Davayı açmaya yetkili olanlar, talep sonucu hakkında hüküm alabilme yetkisi olan kişilerdir. Dava takip yetkisi kanunda belirtilen istisnai durumlar dışında maddi hukuktaki tasarruf yetkisine göre tayin edilir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu 114. maddesinde tarafların taraf ve dava ehliyetine sahip olmaları yanında dava takip yetkisine de sahip olmaları taraflara ilişkin dava şartları arasında düzenlenmiştir. Yine taraflar açtıkları davayı kendileri takip edebilecekleri gibi vekil aracılığıyla da takip edebilirler. Usul hukukumuzda kimlerin davayı takip yetkisi olduğu ve kimlerin birbirini davada temsil edebileceği yasalarla açıkça düzenlenmiş olup, eşlerin yargılama sırasında diğer eş adına davayı takip ya da temsil edebilme yetkisi bulunmamaktadır. Kadastro Mahkemelerinde görülen davalarda karı kocadan her birinin yargılama sırasında birbirlerini temsil edebilecekleri ve eşlerin dava takip yetkisi bulunduğu 3402 sayılı Kadastro Kanununun 31. maddesinde açıkça düzenlenmiş olup, bu husus yalnızca Kadastro Mahkemelerinde görülen davalarda geçerlidir. Bunun dışında usul hukukumuzda eşlerin birbirini genel mahkemelerde temsil ve davayı diğer eş adına takip edebilme yetkisi bulunmamaktadır. Ayrıca dava takip yetkisine sahip olmak, yargılama sırasında tamamlanması ya da giderilmesi mümkün olmayan dava şartlarından olup, mahkemece yargılamanın her aşamasında re"sen araştırılır. Mahkeme taraflardan birinin dava takip yetkisinin bulunmadığını tespit ederse Hukuk Muhakemeleri Kanunu 115. maddesi gereği dava şartı noksanlığından davanın usulden reddine karar verir. Somut olayda davacı ... ... adına eşi ... noterden aldığı vekaletnameye istinaden dava açtığına ve ..."ın avukat olmadığı anlaşıldığına göre sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, bu durum davanın usulden reddini gerektirir bir husus olduğu halde "esastan ret" kararı verilmesi isabetsiz ise de bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın .... bendinin son cümlesinde yer alan “esastan” sözcüğünün hükümden çıkarılarak yerine “usulden” sözcüğünün yazılmasına ve hükmün DÜZELTİLMİŞ bu şekliyle ONANMASINA, karar düzeltilerek onandığından davacı tarafından peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde davacılara iadesine, 29.....2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.