3. Ceza Dairesi Esas No: 2019/973 Karar No: 2019/1894 Karar Tarihi: 04.02.2019
Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2019/973 Esas 2019/1894 Karar Sayılı İlamı
Özet:
İstanbul Anadolu 48. Asliye Ceza Mahkemesi, kasten yaralama suçundan sanığın 86/2, 86/3-e, 62/1 ve 52/2. maddeleri uyarınca 3.000 TL para cezasına çarptırılmasına karar verdi. Ancak, Adalet Bakanlığı kanun yararına bozma isteminde bulundu ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı da bu istemi kabul ederek mahkemenin kararını 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 309/4. maddesi gereğince kanun yararına bozdu. Kararda, savunma hakkının kısıtlandığı ve usulüne uygun şekilde tespit edilmediği ifade edildi. Kanun maddeleri ise şöyle açıklandı: 86/2 (kasten yaralama), 86/3-e (nitelikli yaralama), 62/1 (cezanın açıklanmasının geri bırakılması), 52/2 (hükümlülük şartlarının değiştirilmesi).
3. Ceza Dairesi 2019/973 E. , 2019/1894 K.
"İçtihat Metni"
Kasten yaralama suçundan sanık ...’ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanun"un 86/2, 86/3-e, 62/1 ve 52/2. maddeleri uyarınca (2 kez) 3.000,00 Türk Lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına dair İstanbul Anadolu 48. Asliye Ceza Mahkemesinin 18.09.2018 tarihli ve 2018/15 Esas, 2018/358 sayılı kararına karşı Adalet Bakanlığının 08.01.2019 tarih ve 2018/16276 sayılı yazısıyla kanun yararına bozma isteminde bulunulduğundan bu işe ait dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 21.01.2019 tarih ve 2019/4405 sayılı tebliğnamesi ile Dairemize gönderilmekle incelendi. Mezkur ihbarnamede; Benzer bir olayla ilgili Yargıtay 17. Ceza Dairesinin 02.04.2018 tarihli ve 2017/5981 Esas, 2018/4412 karar sayılı ilamında yer alan, “Derhal beraat kararı verilmesi gereken bir durum bulunmadığı halde, 5271 sayılı CMK"nin 193/2. maddesine yanlış anlam verilerek aynı Kanun"un 191 ve 147. maddeleri gereğince sanığın savunması alınmadan, delil takdiri yapılarak, eksik kovuşturma ile yazılı şekilde hüküm kurulması, bozmayı gerektirmiş (...)” şeklindeki açıklamalar nazara alındığında, mahkemece sanığın kovuşturma aşamasında savunmasının usulüne uygun şekilde tespit edilmediğinin anlaşılması karşısında, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 195. maddesindeki istisnai durumlar dışında sanığın savunması alınmadan mahkumiyet hükmü kurulmasının mümkün olmadığı gözetilmeden, savunma hakkı kısıtlanmak suretiyle yazılı şekilde karar verilmesinde, isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK"nin 309. maddesi gereğince anılan kararın bozulması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşıldı. Gereği görüşülüp düşünüldü: Adalet Bakanlığının kanun yararına bozma isteyen yazısına dayanan tebliğnamede ileri sürülen düşünce yerinde görüldüğünden; İstanbul Anadolu 48. Asliye Ceza Mahkemesinin 18.09.2018 tarihli ve 2018/15 Esas, 2018/358 sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nin 309/4. maddesi gereğince kanun yararına BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yerine getirilmesine, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 04.02.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.