Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/8492
Karar No: 2022/2297
Karar Tarihi: 14.03.2022

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/8492 Esas 2022/2297 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Kadastro Mahkemesi'nde görülen bir dava sonucunda, kadastro sırasında orman vasfıyla tespit edilen taşınmaz bölümleri üzerinde kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile iktisap koşullarının araştırılması gerektiğine karar verilmiştir. Ancak yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermek için yeterli bulunmamaktadır. Bu nedenle, Harita Genel Müdürlüğü'nden getirtilerek dosya arasına konulacak 3 farklı evreye ait hava fotoğrafları ve diğer bilimsel verilere dayalı olarak yeniden keşif yapılması, bilirkişi ve tanıkların dinlenerek değerlendirilmesi gerekmektedir. Hüküm, davalı Hazine ve Orman İdaresi vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Bu karar sonucunda, mahkeme kararının usul ve kanuna aykırı olduğu gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir. Kararda, hükme dayanak teşkil eden kanun maddeleri 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi ve 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi olarak belirtilmiştir.
8. Hukuk Dairesi         2021/8492 E.  ,  2022/2297 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
    DAVALILAR : Hazine, Orman İdaresi
    DAVA TÜRÜ : Kadastro Tespitine İtiraz

    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı Hazine ve Orman İdaresi vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Mahkemenin verdiği önceki karar ... tarafından bozulmuş olup, bozma ilamında özetle; “Çekişmeli H3 harfi ile gösterilen taşınmazın içinde yer aldığı 115 ada 1 parsel davacı adına tapuda kayıtlı olduğundan dava konusu olmadığı anlaşılan bu parsel hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve tutanak aslının Kadastro Müdürlüğüne gönderilmesi gerekirken husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmiş olmasının isabetli olmadığı, 102 ada 1 sayılı orman parseli içinde yer alan H1 ve H2 harfli taşınmazların ise dosyadaki bilirkişi raporlarına göre orman sayılmayan yerlerden olduğu belirlenmiş ise de, davacı yararına zilyetlikle kazanım koşullarının oluşup oluşmadığı hususunda yapılan araştırma ve incelemenin yetersiz olduğu açıklanarak, fen ve ziraatçi bilirkişi ile yerel bilirkişiler ve tanıklar eşliğinde yeniden keşif yapılarak yöntemince zilyetlik koşullarının araştırılması ve sonucuna göre karar verilmesi” gereğine değinilmiştir.
    Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, davanın kısmen kabulüne, dava konusu ... ilçesi ... köyü 102 ada 1 sayılı parselin bilirkişi raporunda H1 ve H2 harfleriyle gösterilen toplam 53.740,26 metrekarelik kısmının kadastro tespitinin iptali ile davacı adına tapuya tesciline, H3 harfiyle gösterilen kısmın yer aldığı 115 ada 1 sayılı parselin ise tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine ve Orman İdaresi vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, kadastro sırasında 102 ada 1 parsel numarası altında orman vasfıyla tespit edilen taşınmaz hakkında, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak açılan kadastro tespitine itiraz davasıdır.
    Mahkemece, 102 ada 1 parsel sayılı taşınmazın davaya konu H1 ve H2 harfli bölümleri yönünden davacı lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermek için yeterli bulunmamaktadır. Şöyle ki; hükmüne uyulan bozma ilamında, taşınmazlar üzerine kurulan taş ocağının kaç yıldır faaliyet gösterdiği, taş ocağı kurulmadan önce taşınmazların evveliyatında ne olduğu ve taşınmaz üzerine kurulan taş ocağı şantiyesinin çalışmaları nedeniyle davacının zilyetliğinin irade dışı, geçici olarak terke uğramış olabileceği hususları üzerinde durulmadığı ve yeterince tartışılmadığı vurgulanmış olup, bozma ilamı sonrasında yapılan keşifte dinlenen mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarına göre taşınmaz üzerine 1993- 1994 yıllarında taş ocağının kurulduğu ve 2007 yılına kadar faaliyet gösterdiği anlaşılmaktadır. Buna göre, taş ocağının kurulduğu 1993-1994 tarihinden geriye doğru davacı lehine zilyetlikle kazanım koşullarının araştırılması gerekmektedir. Ne var ki; bir arazinin kullanım süresi ile niteliğini ve üzerindeki imar-ihya işlemlerinin tamamlandığı tarihi belirlemenin en iyi yöntemi hava fotoğraflarının incelenmesi olduğu halde, 1993-1994 tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait üç ayrı tarihte çekilmiş hava fotoğrafları üzerinde uzman jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi eliyle inceleme yapılmamış; hava fotoğrafı inceleme ve yorumlama konusunda uzmanlığı bulunmayan ziraatçi bilirkişi tarafından 1984 tarihli hava fotoğrafı incelenmiş ise de, hava fotoğrafının kadastro paftasıyla ölçekleri eşitlenmek suretiyle çakıştırması yapılmadığı gibi kullanım durumuna ilişkin detaylı irdeleme de yapılmamıştır. Ayrıca, bozma ilamında H3 harfi ile gösterilen taşınmaz bölümünün yer aldığı davacı adına tapuda kayıtlı 115 ada 1 parsel sayılı taşınmaz yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gereğine işaret edildiği halde, bu taşınmazın tespit gibi tesciline karar verilmesi de usul ve yasaya uygun düşmemektedir.
    Hal böyle olunca; sağlıklı sonuca varılabilmesi için Mahkemece öncelikle, çekişmeli taşınmaz bölümleri üzerinde taş ocağının kurulduğu 1993-1994 tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ilişkin en az 3 farklı evreye ait hava fotoğrafları tarihleri açıkça yazılmak suretiyle Harita Genel Müdürlüğü'nden getirtilerek dosya arasına konulmalı; dosya bu şekilde ikmal edildikten sonra mahallinde, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi, üç kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu ve fen bilirkişisinin katılımı ile yeniden keşif yapılmalı ve yapılacak bu keşif sırasında dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan, davaya konu taşınmaz bölümlerinin geçmişte ne durumda bulunduğu, ilk olarak ne zaman ve nasıl kullanılmaya başlandığı, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, imar- ihyaya konu edilip edilmediği, edilmiş ise ihyanın ne zaman başlayıp bitirildiği etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı; bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli; dinlenen mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarının çelişmesi halinde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişki giderilmeye çalışılmalı; ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan, önceki tarihli bilirkişi raporları da irdelenmek suretiyle, çekişmeli taşınmaz bölümlerinin toprak yapısını ve niteliğini, zirai durumunu, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini, taşınmaz bölümleri üzerindeki bitki örtüsünü, taşınmaz bölümlerinin imar-ihyaya konu olup olmadığını ve imar-ihyanın tamamlandığı tarihi belirtir nitelikte, komşu parsellerle karşılaştırmalı değerlendirmeyi ve taşınmaz bölümlerinin değişik yönlerden çekilmiş fotoğraflarını da içerir, bilimsel esaslara ve somut verilere dayalı, ayrıntılı, gerekçeli rapor alınmalı; fen bilirkişisinden, dava konusu taşınmaz bölümlerini gösterir ve keşfi takibe elverişli ayrıntılı rapor ve kroki düzenlemesi istenilmeli; jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişiden ise, hava fotoğrafları üzerinde uygulama yaptırılarak, taşınmaz bölümlerinin önceki ve şimdiki niteliğinin, imar-ihyaya en erken ne zaman başlanıldığının ve tamamlandığının, ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığının belirlenmesine çalışılmalı; çekişmeli taşınmaz bölümleri ve çevresinde bulunan taşınmazların niteliğine ve fiziksel özelliklerine ilişkin mahkeme hakiminin gözlemi keşif zaptına aynen yansıtılmalı; keşifteki tanık ve yerel bilirkişi ifadeleri bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan söz konusu bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli ve bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek, H1 ve H2 harfli taşınmaz bölümlerinde davacı yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile iktisap koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği belirlenerek sonucuna göre karar verilmelidir.
    Mahkemece, bu hususlar gözetilmeksizin eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olduğundan, hükmün bozulmasına karra vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı Hazine ve Orman İdaresi vekillerinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile usul ve kanuna aykırı olan hükmün 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince ... ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, harçtan muaf olduğundan Hazineden ve 7139 sayılı Kanun'un 33. maddesi uyarınca Orman İdaresinden harç alınmasına yer olmadığına, 14.03.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi