Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/15388
Karar No: 2015/15663
Karar Tarihi: 05.10.2015

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2015/15388 Esas 2015/15663 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2015/15388 E.  ,  2015/15663 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : Bursa 6. İş Mahkemesi
    Tarihi : 07.05.2015
    No : 2012/377-2015/296

    Dava, 2926 sayılı Kanun ile 5510 sayılı Kanununun 4. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi kapsamında Tarım Bağ-Kur sigortalılığının tespiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece, bozma ilâmına uyularak hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı Kurum avukatının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2-Davanın yasal dayanağı, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu"nun geçici 7. maddesi delaletiyle mülga 2926 sayılı Kanunun 2.,3.,6.,9. ve 10. maddeleridir.
    Mahkemece, Dairemizin bozma ilâmına uyularak karar erilmiş ise de, bozma ilamının gereği tam olarak yerine getirilmemiştir.
    Tevkifatı yapan şirketten bozma sonrası gelen kayıtlarda, tevkifatın yatırıldığına dair makbuz ekindeki listelerde davacının isminin bulunmaması, bir kısım listelerin eksik olması ve Kurum kayıtlarına geçen tevkifatında bulunmadığının Kurumca bildirilmesi nedeni ile Mahkemece, öncelikle, 2004 ve 2005 yıllarında yapılan prim tevkifatının Kurum kayıtlarına intikal edip etmediği tevkifatı yapan şirketten sorularak ve bu yıllara ait tevkifata ilişkin şirket muhasebe kayıtlarının asılları getirtilip gerektiğinde üzerinde bilirkişi incelemesi yapılarak tevkifatların varlığı ve davacıya aidiyeti araştırılmalı, anılan tavkifatların Kurum kayıtlarına intikal etmediğinin anlaşılması halinde anılan yıllara yönelik önceki bozma ilamımızda açıklanan ilkeler çerçevesinde, davacının 2926 sayılı Yasa"ya tabi sigortalılık iradesini ortaya koyacak herhangi bir başvurusu, prim ödemesi, ürün satışı veya bu satışlardan yapılan prim tevkifatı bulunup bulunmadığı hususları ayrıntılı olarak araştırılarak, yapılacak değerlendirme sonucuna göre karar verilmelidir.
    Bu maddî ve hukukî olgular gözetilmeksizin eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.
    3-Yargılama giderleri (hüküm tarihinde yürürlükte bulunan) 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 323. maddesinde sayılarak, (ğ) bendinde vekâlet ücretine de yer verilmiştir. 29.05.1957 gün ve 4/16 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında da belirtildiği üzere, karşı tarafa yüklenmesi gereken ve yargılama giderlerinden olan vekâlet ücretine, diğer yargılama giderlerinde olduğu gibi mahkemece kendiliğinden (re"sen) hükmedilmesi gerekir.
    Kanunda yazılı hâller dışında, yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verilir (HMK m. 326/I). Davada iki taraftan her biri kısmen haklı çıkarsa, mahkeme, yargılama giderlerini tarafların haklılık oranına göre paylaştırır (HMK m. 326/2). Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 326. maddesinde tarafların kusuru değil, davada haklı çıkma oranları göz önünde tutulmuştur.
    Eldeki davada; davacı, 01.03.1988 tarihinden itibaren Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitini talep ettiği halde, 01.07.2004-30.09.2008 tarihleri arasında tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine karar verilmiş olmakla, davacı kısmen haksız çıkmıştır. Bu nedenle de, kısmen haklı çıktığı belirgin olan davalı Kurum lehine, avukatla temsil edildiğinden, karar tarihi itibariyle yürürlükte olan tarife uyarınca vekalet ücretine karar verilmesi ve davalı Kurumun kabul ret oranına göre yargılama gideri ile sorumlu tutulması gerekirken, hatalı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, usûl ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O hâlde, davalı Kurum avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 05.10.2015 gününde oy birliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi