10. Hukuk Dairesi 2021/985 E. , 2021/11035 K.
"İçtihat Metni"Bölge Adliye
Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi .... Hukuk Dairesi
Dava, Kurum işleminin iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, davanın reddine dair verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi kararının davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM:
Davacı vekili, davacının 2015 yılı Ocak ve Şubat aylarındaki sigortalılığının iptali ve bunun sonucunda emekli aylığının iptaline ilişkin Kurum işlemlerinin iptaline, kesilen aylığın kesildiği tarihten itibaren yeniden bağlanarak faizleriyle birlikte ödenmesine karar verilmesini istemiştir.
II-CEVAP:
Davalı Kurum vekili, 5510 sayılı Kanunun 4/1-a maddesi kapsamında sigortalılıktan söz edebilmek için sigortalının işverenin emir ve talimatı altında çalışması gerektiğini, eylemli ve gerçek biçimde çalışmanın varlığı saptanmadıkça hizmet akdine dayanarak dahi sigortalılıktan bahsedilemeyeceğini ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
III-MAHKEME KARARI:
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
Mahkemece, “SGK Müfettiş raporunun aksinin somut delillerle ispat edilemediği kanaatine varılmakla davacının hizmet akdi çerçevesinde dava dışı iş yeri fiili bir çalışmasının olmadığı, davacının 5240 gün hizmet süresinden ...’a ait işyerinde geçen 60 günün düşülmesi sonucunda prim gün sayısının 5180 güne düştüğü, bu haliyle yaşlılık aylığı tahsis koşullarının oluşmadığı kurum işleminin yerinde olduğu” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Bölge Adliye Mahkemesi, “denetmen tarafından yapılan tespitler ve davacı iddiası ile dinlettiği tanıklar arasındaki davacının yaptığı işe ilişkin çelişki ile bordro tanığı beyanı göz önünde bulundurulduğunda davacının bildirimlerinin fiili çalışmaya dayanmadığı noktasındaki tespitte herhangi bir hata söz konusu değildir” gerekçesiyle ... 3. İş Mahkemesi"nden verilen 24/12/2019 tarih, 2018/84 Esas ve 2019/385 Karar sayılı kararının kaldırılmasına yönelik davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı yasanın 353/1-b.1 hükmü gereğince esastan reddine karar vermiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davacı vekili, raporun 13. sayfasında, baba ve oğul Halil ve ... tarafından yapılan alkollü içecek satış ve dağıtım işini ayrı ayrı değil birlikte yaptıkları, bu nedenle de, davacının çalışmalarının bildirildiği ..."a ait 1133495.045 işyerinden yapılan bütün sigortalı bildirimlerinin iptal edilerek aynı gün ve prime esas kazançları ile işyeri unvanı ...-... olarak değiştirilerek 1124394.045 işyerine aktarılması istendiğini, bu raporun davalı Kurumda yanlış değerlendirilerek davacının hizmetlerinin 1133495.045 işyerinden iptal edildiği halde, 1124394. 045 işyerine aktarılmadığı, denetmenin ifadesine başvurduğu kişilerin davacıyı tanımamalarının depoda yalnız çalışan ve bu çalışması da 2 ay süren davacının çalışmadığı anlamında yorumlanamayacağını belirterek temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
Dosyanın incelenmesinden, Sosyal Güvenlik Denetmeni Süleyman Şen tarafından tanzim edilen 12.09.2017 tarih, 2017/SŞ/95 sayılı denetmen raporu uyarınca davacının ... adına kayıtlı “Kurtuluş Mah. Değirmen Sok. Yeşilyurt ...” adresinde bulunan 11334495 sicil nolu “seyyar bakkaliye” işyerinden yapılan 01.01.2015-28.02.2015 tarihleri arasında 60 gün bildiriminin iptal edildiği, davacının müfettişe verdiği ifadesinde; “2015 yılı Ocak başından Şubat ayı sonuna kadar toptan gıda ticareti yapan ...’ın 5 Eylül Mahallesi Reddi İlhak Caddesinde bulunan kuru gıda deposunda depo işçisi olarak çalıştığını, sadece ...’ı gördüğünü, bazen de oğlunun işyerine geldiğini” beyan ettiği, denetmen raporunun sonucunda, ... adına “......” adresinde bulunan 1124394 sicil numaralı “gıda içecek parekende ticareti” işyerinde bildirimleri bulunan işyerinde fiilen çalıştığı anlaşılan .... , ... ve ... dışındaki kişilerin 1124394 ve 1133495 sicil sayılı işyerinden yapılan bütün sigortalı bildirimlerinin iptal edilmesinin, ...’ın ... ile birlikte işyeri ortağı olduğundan ...’a ait işyerinin işvereninin tescil tarihi itibariyle “...-... Ortaklığı” şeklinde değerlendirilmesinin, ... adına kayıtlı 1133495 sicil sayılı işyeri dosyasından yapılan bütün sigortalı bildirimlerin iptal edilerek aynı gün ve prime esas kazanç tutarları ile 1124394 sicil sayılı işyerinden istenmesinin uygun olacağı sonuç ve kanaatine varıldığı anlaşılmaktadır.
Davacının, Reddi İlhak Caddesinde bulunan işyerinde çalıştığını beyan ettiği, belirttiği adresin dava dışı işverenlere ait olması karşısında, yapılan işlem dava dışı ... ve ..."ın hak alanını ilgilendirdiğinden, usulüne uygun şekilde dava dışı ... ve ...’a husumet yöneltilmeli, gösterecekleri tüm kanıtlar toplanmalı, Kurum tarafından çalışması iptal edilmemiş bordro tanıklarını re’sen belirleyerek beyanlarına başvurulmalı, bordro tanıklarına davacının çalışmasının mahiyetini açıklattırmalı, davacının çalıştığını beyan ettiği adresten tespit edilecek komşu işyeri tanıkları dinlenmeli, davacının işyerindeki çalışmasının gerçek/fiili olup olmadığı ve niteliği yöntemince araştırılmalı ve uyuşmazlık konusu husus hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip deliller hep birlikte değerlendirilip takdir edilerek varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmelidir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgulara gözetilmeksizin, eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi kararının HMK"nın 373/1. maddesi gereğince kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, peşin yatırılan harcın istek halinde davacıya iadesine, 27.09.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.