4. Hukuk Dairesi 2018/4138 E. , 2019/2755 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 06/12/2011 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 27/03/2018 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava tarihi 06/12/2011 olmasına rağmen, karar başlığında 16/01/2018 olarak yazılması mahallinde düzeltilebilir maddi hata olarak değerlendirilmekle bozma sebebi yapılmamıştır.
1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesi olanağı bulunmamasına göre tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Tarafların diğer temyiz itirazlarına gelince;
Dava, haksız el koyma nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Davacı vekili, davacıya ait tankere kaçakçılık suçunda kullanıldığı iddiası ile el konulduğunu, ceza yargılamasında dava dışı sanığın beraatine ve nakil vasıtası aracın iadesine karar verildiğini belirterek, haksız el koyma nedeniyle oluşan zararının tazmini isteminde bulunmuştur.
Davalı idare vekili, olayda bir kusur ya da sorumluluğu olmadığını belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, el koyma işleminde hukuka aykırılık olmadığı gerekçesiyle davanın reddine dair verilen karar, Dairemizin 16/11/2017 gün, 2016/23 esas ve 2017/6797 karar sayılı ilamı ile mahkemece davanın reddine gerekçe olarak gösterilen tespitlerin ancak hükmedilecek maddi tazminattan hakimce takdir edilecek oranda bir indirim sebebi oluşturacağı gerekçesiyle zarar kapsamı belirlenmek üzere bozulmuştur. Mahkemece, bozma ilamına uyulmasına ve davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davaya konu olayda; davacıya ait araca akaryakıt kaçakçılığında kullanıldığı iddiasıyla el konulmuş, ceza yargılaması sırasında el konulan aracın teminat karşılığı iadesine karar verilmiştir. ... 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2004/1595 esas ve 2005/1271 sayılı ilamıyla da sanığın beraatine karar verilmiş, karar, katılan idare ve dava dışı şirketin temyizi üzerine Yargıtay 7. Ceza Dairesinin 2006/11591 esas ve 200/4709 karar sayılı ilamı ile 16/04/2009 gününde onanarak kesinleşmiştir.
a)Hükme esas alınan bilirkişi raporunda her ne kadar dava konusu araca 12/08/2004- 07/02/2005 tarihleri arasında el konulduğu belirtilerek hesaplama yapılmışsa da ceza dosyasında mevcut zapta göre araca 22/09/2004 tarihinde el konulmuş ve araç davacı vekiline 19/07/2005 tarihinde teminat mektubu karşılığında iade edilmiştir. Öncelikle davacının aracından mahrum kaldığı zaman dilimi dosya kapsamına göre doğru olarak belirlenip bu süre için ve aracın ayın her günü çalışmayacağı da gözetilerek zarar kapsamı belirlenmesi gerekirken bu durumun gözetilmemesi doğru olmamıştır.
b)Davaya konu aracın aylık net kazancının, muhafaza altında kaldığı tarih aralığı da belirtilerek ilgili birimlerden sorularak ve usulünce tespit edilmesi gerekirken afaki ifadelerle aylık kazanç tespiti de dosya kapsamına uygun olmamıştır.
Şu halde; davacının yoksun kalınan kazanca yönelik talebine ilişkin dosyada mevcut ve karara dayanak alınan bilirkişi raporu, kesin, açık ve anlaşılır olmadığı gibi, denetime ve hüküm kurmaya da elverişli değildir. Mahkemece eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak karar verilmesi usul ve yasaya uygun düşmemiş, bu durum kararın bozulmasını gerektirmiştir.
3-Davacının diğer temyiz itirazlarına gelince; davaya konu aracın, gelir kaybına yönelik hesaplama, el koyma tarihinden itibaren ileriye yönelik yapıldığı için her yıl belirlenen gelir kaybına o yıldan itibaren faiz yürütülmesi gerekirken dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi de doğru bulunmamış ve kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Temyiz edilen kararın yukarıda 2 (a) ve (b) nolu bentlerde gösterilen nedenlerle taraflar yararına BOZULMASINA, (3) nolu bentte gösterilen nedenlerle davacı yararına BOZULMASINA, tarafların diğer temyiz itirazlarının ilk bentte gösterilen nedenlerle REDDİNE ve davacıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 13/05/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.