3. Hukuk Dairesi Esas No: 2011/16530 Karar No: 2012/281 Karar Tarihi: 10.01.2012
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2011/16530 Esas 2012/281 Karar Sayılı İlamı
3. Hukuk Dairesi 2011/16530 E. , 2012/281 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ:SULH HUKUK MAHKEMESİ
Dava dilekçesinde 5.000 TL tazminatın yasal faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi cihetine gidilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davada, araç tamirinden kaynaklı 5000 TL. tazminatın yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi talep ve dava edilmiştir. Dava öncelikle Tüketici Mahkemesinde açılmış, bu mahkeme tarafından görevsizlik kararı verilmiş, karar 9.3.2011 tarihinde kesinleşmiş, davacı tarafından da görevli mahkemeye 24.3.2011 tarihinde müracaat edilmiştir. Mahkemece, davacının süresi içinde görevli mahkemeye müracaat etmemesi nedeniyle açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Tebligat Kanununun 21.maddesi gereğince "Kendisine tebliğat yapılacak kimse veya yukardaki maddeler mucidince tebliğat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüden imtina ederse, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza mukabilinde teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirilir. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih tebliğ tarihi sayılır." Muhatabın adreste bulunmaması halinde tebliğ memurunun ne şekilde davranması gerektiğini düzenleyen tebliğat Tüzüğünün 28.maddesinin 1.fıkrasında; "Muhatap veya adına tebliğ yapılabilecek olanlardan hiçbiri gösteren adreste bulunmazsa, tebliğ memurunun adreste bulunmama sebebini bilmesi muhtemel komşu, yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar kurulu veya meclis üyeleri zabıta amir ve memurlarından tahkik ederek beyanlarını yazıp altını imzalatması, imzadan çekinmeleri halinde de bu durumu yazarak kendisinin imzalamasının gerekir." hükmü öngörülmüştür.Dosyanın incelenmesinden görevsiz mahkemenin, görevsizlik kararına ilişkin tebligat davacı vekiline Tebligat Yasasının 21.maddesine göre tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Tebligat parçasında davacı vekilinin adreste bulunmama nedeni yazılı olmadığından ve komşusunun imzası bulunmadığından Tebligat Yasanın 21.maddesine ve Tebligat Tüzüğüne göre geçerli bir tebligat söz konusu değildir. Dolayısıyla, tebligat usulsüz olduğundan dolayı ,davacının tebligatı öğrenme tarihinin (24.3.2011) görevsizlik kararının davacıya tebliğ tarihi olarak kabulü gerekir. Öyle ise mahkemece, öğrenme tarihi, 24.3.2011 tarihi olup, bu tarihte davacının görevli mahkemeye başvurduğu, böylelikle de, görevli mahkemeye süresi içinde müracaat ettiği kabul edilerek, yapılacak yargılama neticesinde işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, usulsüz tebligat esas alınarak davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi bozma nedenidir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 10/01/2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.