Cinsel saldırı - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2020/7953 Esas 2020/4860 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/7953
Karar No: 2020/4860
Karar Tarihi: 10.11.2020

Cinsel saldırı - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2020/7953 Esas 2020/4860 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Zonguldak Verem Savaş Polikliniği'nde röntgen teknisyeni olarak çalışan sanık, çekim sırasında mağdureye sarkıntılık suretiyle cinsel saldırıda bulunduğu gerekçesiyle suçlu bulunarak mahkum edildi. Ancak, mahkemede yapılan araştırmalar sonucu, sanığın mağdur üzerinde herhangi bir kamu görevinden kaynaklanan nüfuzu bulunmadığı ortaya çıktı. Bu nedenle, sanığın eyleminin nüfuzun kötüye kullanılması şeklinde değil, sarkıntılık suretiyle cinsel saldırı suçu şeklinde değerlendirilmesi gerektiği belirtildi. Bu nedenle, sanığın hüküm giydiği suça uygulanan TCK 102/3-b maddesi artırımı yapılmadan ceza verilmesi gerektiği kararlaştırıldı. Mahkeme kararı, kanuna aykırı olduğu gerekçesiyle bozuldu. Kanun maddeleri: TCK 102/3-b , TCK 102/1-2, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi, 1412 sayılı CMUK'ın 321. maddesi.
14. Ceza Dairesi         2020/7953 E.  ,  2020/4860 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Cinsel saldırı
    HÜKÜM : Sarkıntılık suretiyle cinsel saldırı suçundan mahkumiyet

    İlk derece mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle başvurunun muhtevası ve inceleme tarihine kadar getirilen kanuni düzenlemeler nazara alınarak dosya tetkik edildi, gereği görüşüldü:
    Mağdurenin çelişkili beyanları, sanık savunması, tanık beyanları kapsamında röntgen çekimi konusunda uzman bir bilirkişi dinlenerek, sanığın eylemlerinin işinin gereği olup olmadığı, işinin gereği dışında bir eylemi var ise bunun net olarak tespitinden sonra bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırmayla karar verilmesi,
    Kabule göre de;
    Zonguldak Verem Savaş Polikliniğinde röntgen teknisyeni olarak çalışan sanığın olay günü film çekimi sırasında mağdureye sarkıntılık suretiyle cinsel saldırıda bulunması eyleminde mağdure üzerinde kamu görevinden kaynaklanan nüfuzunun olmadığı, zira sanığın nüfuzunun bulunduğunun kabulü için görevinin mağdure üzerinde güç ve otorite oluşturması, bu otoritenin mağdurenin direncini kırması ve mağdurenin bu nedenle çekinerek karşı koyamamasının gerektiği, bunun gerçekleşmesi içinde sanığın görevinin mağdure yönünden zorunlu ve icbar edici nitelik taşımasının zaruri olduğu, dolayısıyla sadece görevinin sağladığı kolaylıktan faydalanarak eylemin gerçekleştirilmesi halinde nüfuzun kötüye kullanıldığının kabulünün mümkün olmadığı, esasen 5237 sayılı TCK"nın 102/3-b. maddesi gereğince yapılacak artırımın kamu görevinin, vesayet veya hizmet ilişkisinin sağladığı nüfuzun kötüye kullanılması haline münhasır olup dosya içeriğine göre mağdure üzerinde nüfuzu bulunmayan sanığın eyleminin aynı Kanunun 102/1-2. cümlesinde düzenlenen sarkıntılık suretiyle cinsel saldırı suçunu oluşturduğu gözetilmeden hakkında müsnet suçtan belirlenen temel cezanın TCK"nın 102/3-b. maddesi ile artırılması suretiyle sonuç cezanın fazla tayini,
    Kanuna aykırı, sanık müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 10.11.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.