17. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/1033 Karar No: 2015/12501 Karar Tarihi: 19.11.2015
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/1033 Esas 2015/12501 Karar Sayılı İlamı
17. Hukuk Dairesi 2015/1033 E. , 2015/12501 K. "İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : .. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili; Aracı ile seyir halindeyken, yol çalışması yapan davalı kurumun yolu kazıp kotu düşürerek yolun ortasında bulunan yuvarlak loğar kapağının yerden yaklaşık 15 cm yüksekliğinde bırakılmış olması ve herhangi bir uyarı önleminin alınmamış olması nedeniyle davacının aracı ile üzerinden geçmesi sonucu .. Plakalı aracın alt takımı ve bazı aksamları zarar gördüğünü ve..Asliye Hukuk mahkemesinin 2013/68 d.iş sayılı dosyası ile yapılan tesit sınucu hasar bedelinin işçilik dahil 3.000,00 TL, 150.00 TL çekici bedeli, 730,00 TL Tespit masrafı olmak üzere toplam 3.880,00 TL olduğunu ve olay sırasında çocukları büyük korku ve panik yaşadığından 2.000,00 TL manevi tazminat olmak üzre toplam 5.880,00 TL"nin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı vekili özetle İdari yargıda tam yargı davası açılması gerektiğinden görev itirazında bulunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın yargı yolu dava şartı nedeniyle davanın reddine dair karar verilmiş ve hüküm süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-)Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Davaya konu olayda, araç trafiğine mahsus yolda gerekli düzenlemelerin yapılmamış olması nedeniyle kazanın meydana geldiği iddiası ile davalı aleyhine husumet yöneltilmiştir. Görev konusu, kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden (re"sen) dikkate alınması zorunludur. Karayolları 2. Bölge Müdürlüğü"nün de içerisinde bulunduğu kamu tüzel kişileri, kamu hizmeti görmekle yükümlü bulunmaları nedeniyle kamu hizmetleri sırasında verdikleri iddia olunan zararlardan dolayı oluşan sorumlulukları özel hukuk hükümlerine tabi değildir. Kamu tüzel kişilerinin, yasalar tarafından kendilerine verilen görev ve yetkilerin kullanılması sırasında oluşan zararlar niteliği itibariyle hizmet kusurundan kaynaklanan zararlar olup, bu zararların tazmini amacıyla anılan idarelere karşı hizmet kusurlarına dayalı olarak İdari Yargılama Usulü Hakkındaki Kanun’un 2. maddesi hükmü uyarınca idari yargı yerinde tam yargı davası ikame edilmesi gerekmektedir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 04.11.2015 tarih ve 2015/17-731, 2015/2366 K. (ve 5 adet emsal dosya) sayılı kararı ile de; "davalının hizmet kusuruna dayalı zararın tazmini için açılan eldeki davanın bir tam yargı davası olması nedeniyle davada idari yargı mercileri görevli olduğundan yerel mahkemece dava dilekçesinin yargı yolu bakımından reddine karar verilmesi gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır." denilmek suretiyle hizmet kusuruna dayanılarak açılan davalarda idari yargının görevli olduğu belirtilmiştir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA19/11/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.