Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/2565 Esas 2015/12497 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/2565
Karar No: 2015/12497
Karar Tarihi: 19.11.2015

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/2565 Esas 2015/12497 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2015/2565 E.  ,  2015/12497 K.
"İçtihat Metni"


MAHKEMESİ :..........Asliye Hukuk Mahkemesi


Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-KARAR-
Davacı vekili: Müvekkil sigorta şirketine sigortalı..... plakalı aracın 06.07.2012 tarihinde seyir halindeyken yolun gevşek malzemeden yapılmış olması sonucu savrularak yoldan çıkmış ve 6.247,22 TL maddi hasar meydana geldiğini hasar bedelinin 10.12.2012 tarihinde sigortalısına ödendiğini ve davalı kurumun kusur oranına isabet eden 4.685,42 TL"nin davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda davalı kurumun kusurunun bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ve hüküm süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-)Dava, kasko sigorta sözleşmesine ve halefiyete dayanılarak açılan rücuen tazminat istemine ilişkindir.
Davaya konu olayda, araç trafiğine mahsus yolda gerekli düzenlemelerin yapılmamış olması nedeniyle kazanın meydana geldiği iddiası ile davalı aleyhine husumet yöneltilmiştir.
Görev konusu, kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden (re"sen) dikkate alınması zorunludur.
Belediyelerin de içerisinde bulunduğu kamu tüzel kişileri, kamu hizmeti görmekle yükümlü bulunmaları nedeniyle kamu hizmetleri sırasında verdikleri iddia olunan zararlardan dolayı oluşan sorumlulukları özel hukuk hükümlerine tabi değildir. Kamu tüzel kişilerinin, yasalar tarafından
kendilerine verilen görev ve yetkilerin kullanılması sırasında oluşan zararlar niteliği itibariyle hizmet kusurundan kaynaklanan zararlar olup, bu zararların tazmini amacıyla anılan idarelere karşı hizmet kusurlarına dayalı olarak İdari Yargılama Usulü Hakkındaki Kanun’un 2. maddesi hükmü uyarınca idari yargı yerinde tam yargı davası ikame edilmesi gerekmektedir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 04.11.2015 tarih ve 2015/17-731, 2015/2366 K. (ve 5 adet emsal dosya) sayılı kararı ile de; "davalının hizmet kusuruna dayalı zararın tazmini için açılan eldeki davanın bir tam yargı davası olması nedeniyle davada idari yargı mercileri görevli olduğundan yerel mahkemece dava dilekçesinin yargı yolu bakımından reddine karar verilmesi gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır." denilmek suretiyle hizmet kusuruna dayanılarak açılan davalarda idari yargının görevli olduğu belirtilmiştir.
O halde mahkemece, hizmet kusuruna dayanılarak .....aleyhine açılan bu davada adli yargının yargı yolu bakımından görevsiz bulunması nedeniyle dava dilekçesinin yargı yolu nedeniyle usulden reddine hükmedilmesi gerekirken, yazılı olduğu biçimde karar verilmesi yerinde görülmemiştir.
2-)Bozma neden ve şekline göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, 19/11/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.