MAHKEMESİ : SİLİFKE 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/11/2013
NUMARASI : 2013/316-2013/316

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu .. Köyü çalışma alanında bulunan 126 parsel sayılı 8850 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz vergi kaydı, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı M.. B.. adına tespit ve hükmen 5.828,73 metrekare yüzölçümü ile tescil edilmiştir. Davacı A.. Ç.. ve paydaşları miras yoluyla gelen hakka ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, dava dışı 127 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümünün eksik ölçüldüğünü öne sürerek tapu iptal ve tescil istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı A.. Ç.. ve A.. Y.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, çekişmeli 126 parsel sayılı taşınmaz yönünden hak düşürücü sürenin geçtiği kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; mahkemenin kabulünde isabet bulunmamaktadır. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3. maddesine göre on yıllık hak düşürücü sürenin başlangıç tarihi tespitin kesinleşme tarihidir. Çekişmeli 126 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespiti, bu taşınmazla ilgili Silifke Kadastro Mahkemesinin 1999/17-2004/17 sayılı Kararı ile 06.04.2006 tarihinde kesinleşmiştir. Bu durumda tespitin kesinleştiği tarihten, davanın açıldığı 09.07.2013 tarihine kadar 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğinden söz edilemez. Hal böyle olunca; mahkemece tarafların delilleri toplanarak davanın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine,
29.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.