Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/4599 Esas 2015/12486 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/4599
Karar No: 2015/12486
Karar Tarihi: 19.11.2015

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/4599 Esas 2015/12486 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2015/4599 E.  ,  2015/12486 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:

    -K A R A R

    Davacı vekili, davacı şirket tarafından sigortalanan aracın seyir halinde iken davalı idare tarafından gerekli işaretlemelerin yapılmaması ve önlemlerin alınması nedeniyle bölünmüş yol başlangıcındaki kum tepesine çarpıp karşı şeride geçmesi sonucunda maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, oluşan hasar bedelinin sigortalıya ödendiğini ileri sürerek ödenen hasar bedelinin davalı idareden rücuen tahsili talep ve dava edilmiştir.
    Davalı vekili; derdestlik, husumet, zamanaşımı itirazları ileri sürüldükten sonra görevli mahkemenin idare mahkemesi olduğu, araç sürücüsünün ilgili kanun hükümlerine aykırı hareket ederek asli kusurlu olduğu, dava konusu hasar ile idarenin hizmeti arasında illiyet bağının olmadığını, davalı idarenin hizmet kusurundan bahsedilemeyeceğini ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece yapılan yargılama sonunda yargı yolu dava şartı nedeniyle davanın reddine karar verilmiş ve hüküm süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, kasko sigorta sözleşmesine ve halefiyete dayanılarak açılan rücuen tazminat istemine ilişkindir.
    Davaya konu olayda, araç trafiğine mahsus yolda gerekli düzenlemelerin yapılmamış olması nedeniyle kazanın meydana geldiği iddiası ile davalı aleyhine husumet yöneltilmiştir.
    Görev konusu, kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden (re"sen) dikkate alınması zorunludur.
    Belediyelerin de içerisinde bulunduğu kamu tüzel kişileri, kamu hizmeti görmekle yükümlü bulunmaları nedeniyle kamu hizmetleri sırasında verdikleri iddia olunan zararlardan dolayı oluşan sorumlulukları özel hukuk hükümlerine tabi değildir. Kamu tüzel kişilerinin, yasalar tarafından kendilerine verilen görev ve yetkilerin kullanılması sırasında oluşan zararlar niteliği itibariyle hizmet kusurundan kaynaklanan zararlar olup, bu zararların tazmini amacıyla anılan idarelere karşı hizmet kusurlarına dayalı olarak İdari Yargılama Usulü Hakkındaki Kanun’un 2. maddesi hükmü uyarınca idari yargı yerinde tam yargı davası ikame edilmesi gerekmektedir.
    Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 04.11.2015 tarih ve 2015/17-731, 2015/2366 K. (ve 5 adet emsal dosya) sayılı kararı ile de; "davalının hizmet kusuruna dayalı zararın tazmini için açılan eldeki davanın bir tam yargı davası olması nedeniyle davada idari yargı mercileri görevli olduğundan yerel mahkemece dava dilekçesinin yargı yolu bakımından reddine karar verilmesi gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır." denilmek suretiyle hizmet kusuruna dayanılarak açılan davalarda idari yargının görevli olduğu belirtilmiştir.
    Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 1,50 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına 19/11/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.