Abaküs Yazılım
2. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/19822
Karar No: 2014/20613

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2014/19822 Esas 2014/20613 Karar Sayılı İlamı

2. Hukuk Dairesi         2014/19822 E.  ,  2014/20613 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Biga Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
    TARİHİ :6.12.2011
    NUMARASI :Esas no:2010/163 Karar no:2011/714

    Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
    Dava, münhasıran Türk Medeni Kanununun 161. maddesine dayanan zina hukuki sebebine dayalı boşanma talebidir. Buna göre, dava hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her halde zina eyleminin üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer (TMK.md.161/2). Davacı kocanın, eşinin bir başka erkekle zina ettiğini Çanakkale Ağır Ceza Mahkemesinin 2009/304 esas, 2010/134 karar sayılı dosyasının 15.09.2009 tarihli duruşmasında öğrendiği, zina nedeniyle boşanma davasını 01.04.2010 tarihinde açtığı, bu durumda davanın yasada öngörülen altı aylık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı anlaşılmaktadır. Taraflar arasında boşanma davasına münhasıran zina sebebine (TMK.m.161) dayalı olarak açıldığı konusunda bir çekişme de bulunmamaktadır. Durum böyleyken, davanın hak düşürüsü süre nedeniyle reddi gerekirken, yazılı olduğu şekilde boşanma kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma nedenine göre manevi tazminatla ilgili temyiz itirazının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oyçokluğuyla karar verildi.23.10.2014(Prş.)
    KARŞI OY YAZISI
    Davacı, eşinin bir başka erkekle ilişkisi olduğunu ileri sürerek zina sebebiyle boşanmalarına karar verilmesini istemiş; mahkemece; “davalının Niyazi adlı kişiyle ilişkisinin olduğu” sabit kabul edilerek tarafların, davalının zinası (TMK. m. 161) sebebiyle boşanmalarına karar verilmiş, kararla birlikte davacı lehine 10.000 lira manevi tazminata hükmedilmiş; kararı davalı temyiz etmiştir.
    Türk Medeni Kanununun 161"nci maddesinde düzenlenen zina, yasal koşullarının gerçekleşmesi halinde; başkaca hiç bir şey aranmaksızın mutlak olarak boşanmayı sağlayan özel boşanma sebebidir. Yasakoyucu tarafından zinanın, özel boşanma sebebi kabul edilmesinin temelinde, bu olayın evlilik birliğini derin ve onarılmaz şekilde temelinden sarstığının baştan karine olarak kabul edilmiş olması yatar. Bu sebepledir ki, zinanın ispatlanması, boşanma için yeterli görülmüş, ayrıca bu olayın evlilik birliğini temelinden sarsmış olup olmadığının araştırılmasına lüzum görülmemiştir. Yasa, zina sebebiyle boşanma davasını, boşanma sebebinin öğrenilmesinden itibaren altı aylık hak düşürücü süreye bağlamış (TMK. m. 161/2), af halinde de dava hakkının yitirileceğini öngörmüştür.
    (TMK. m. 161/3) Davacının, eşinin zinasını, diğer şahsa karşı işlediği suç sebebiyle hakkında ağır ceza mahkemesinde açılan davada bu şahsın 15.9.2009 tarihli duruşmadaki beyanıyla öğrendiği, boşanma davasını ise altı aylık hak düşürücü süre geçtikten sonra 1.4.2010 tarihinde açtığı doğrudur. Bu bakımdan davada, zina sebebiyle boşanma kararı verilmesine hak düşürücü süre engeldir. Ne var ki zina sebebiyle boşanma talebinin içinde, bu olayın evlilik birliğini temelinden sarstığının karine olarak kabul edilmiş olması sebebiyle Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesinde yer alan “evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenemeyecek derece temelinden sarsılmış olması” sebebiyle boşanma kararı verilmesi isteği de mündemiçtir. Başka bir ifade ile, yasa koyucu tarafından özel ve mutlak boşanma sebebi kabul edilmekle evlilik birliğini temelinden sarstığı baştan karine olarak benimsenmiş olan bir olaya (zina) dayanarak boşanma talebinde bulunan tarafa, isteğinin içinde “birliğin temelinden sarsılması” sebebiyle boşanma yoktur denilemez. Özel sebeple boşanma isteyen, o özel sebeple açıkça çatışmadığı sürece genel sebeple de boşanmayı evleviyetle istemiş demektir. Meğer ki, davacı taraf, eşini affetmiş olmasın. Bu bakımdan, “hak düşürücü” sürenin geçmiş olması sebebiyle zinaya dayalı olarak boşanma kararı verilememesi halinde, af söz konusu olmadıkça, “evlilik birliğinin temelinden sarsılması” sebebiyle boşanma kararı verilmesi mümkündür ve buna engel bir yasa hükmü yoktur. Çünkü, davacı zina davasının reddinden sonra, aynı hadiseye dayanarak Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesinde yer alan sebeple boşanma davası açamayacaktır. Açtığı takdirde, böyle bir davanın görülmesine "kesin hükmün” varlığı engel olacaktır. Öyleyse, zina sebebiyle açılmış bir davada, zina eylemi sabit olduğu takdirde, hak düşürücü süre boşanma kararı verilmesine engel ise, af söz konusu olmadıkça, evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanma kararı verilmesi mümkündür. Davalının bir başka erkekle cinsel ilişkide bulunduğu, bu suretle evlilik birliğinin temeli olan sadakat yükümlülüğünü (TMK. m. 185/3) ağır şekilde ihlal ettiği toplanan delillerle gerçekleştiğine göre, boşanmaya karar verilmiş olması, Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesine göre sonucu bakımından usul ve yasaya uygundur. Hüküm sonucu, esas bakımından usul ve yasaya uygun olup da, gösterilen gerekçe doğru görülmezse, gerekçenin değiştirilmesi suretiyle hükmün onanması imkan dahilindedir. (HUMK. m. 438/son) Bu bakımdan, davalının temyiz itirazlarının reddi ile sonucu bakımından usul ve yasaya uygun olan hükmün, boşanmanın gerekçesinin “evlilik birliğinin temelinden sarsılması” olarak değiştirilmesi suretiyle onanması gerektiği düşüncesiyle sayın çoğunluğun bozma kararına iştirak etmiyorum.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi