10. Hukuk Dairesi 2021/3337 E. , 2021/11032 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi
No : 2019/2709-2021/71
Davalı: ...
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir
İlk Derece Mahkemesince, davanın kabulüne dair verilen karara karşı, davalılar ve Kurum vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesince davalı şirket vekili ve Kurum vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi kararının davalılar ve Kurum vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM:
Davacı vekili, davacının, 22.03.2006 tarihinden 2009 yılının sonuna kadar Al-Ba İnş.Tic.Ltd Şti. iş yerinde, 2009 yılı sonundan 04.04.2013 tarihine kadar ...’e bağlı olarak hizmet akdi ile çalıştığını, 22.03.2006-04.04.2013 tarihleri arasında davalılar nezdinde tam zamanlı ve aralıksız olarak çalıştığının tespitini istemiştir.
II-CEVAP:
Davalılar vekili, davanın hak düşürücü süre husumet yönünden reddi gerektiğini, davacının ilk kez Al-Ba inşaat işyerinde 01.05.2007 tarihinde çalışmaya başladığını, davalılar arasında organik bir birliktelik olmadığını, işyeri sicil numaralarının farklı olduğunu, davacının sağlık problemleri nedeni ile dönem dönem işe gelmediğini, sürekli ve kesintisiz çalışmadığını, davacının ... ile çalıştığı dönemde sürekli hastalanarak hastahaneden rapor aldığını ileri sürülerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Kurum vekili, davacı taleplerinin hak düşürücü süreye uğradığını, davanın kamu düzenine ilişkin olup çalışma olgusunun hiçbir şüpheye yer vermeyecek şekilde ispatı gerektiğini ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
III-MAHKEME KARARI:
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
Mahkemece, davanın kısmen kabul kısmen reddine, davacının 01/05/2007- 16/01/2012 tarihleri arasında 1053735 işyeri sicil numaralı davalı şirkette çalıştığının, 16/01/2012-03/04/2013 tarihleri arasında raporluğu olduğu süreler hariç davacının 1086141 işyeri sicil numaralı davalı şirkette sürekli ve aralıksız olarak çalıştığının tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine, 22/03/2006-01/05/2007 tarihleri arasında davacının davasını atiye bıraktığından dolayı esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, karar verilmiştir.
B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Bölge Adliye Mahkemesi, İlk Derece Mahkemesinin kararının yasal ve hukuksal gerekçeleri ile dayanağı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığından 6100 sayılı HMK"nun madde 353/1-b.1 hükmü gereğince davalı ... vekilinin ve davalı Al-Ba İnşaat Nakl. Lok. ve Tem. Hizm. San. Tic. Ltd. Şti. vekilinin ayrı ayrı istinaf başvurusunun esastan reddine, karar vermiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davalılar vekili, zamanaşımı def’i, husumet itirazları, davanın süresi içinde açılmamış olduğu itirazı ve sair tüm ilk itirazları dikkate alınmadan davanın kabulü kararı verilmiş olmasının doğru olmadığını, sağlık sorunları ve kişisel sorunları nedeni ile davacının dönem dönem işe gelmelerini aksatmak suretiyle sürekli ve kesintisiz çalışmadığını, dinlenen tanıkların yeterince görgü ve bilgi sahibi olmadığını belirterek temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
Kurum vekili, davacının işten çıkış ve giriş yapmaları hususunun mahkemece yeterince incelenmediğini, eksik inceleme ile karar verildiğini, zamanaşımı ve hakdüşürücü süreler dikkate alınmadığını, dava konusu uyuşmazlığa Kurum sebebiyet vermediğinden, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin Kuruma yüklenmesinin açıkca hukuka aykırı olduğunu belirterek temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
Davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Yasanın 86/9. maddesi olup bu tür sigortalı hizmetlerin tespitine ilişkin davaların, kamu düzeniyle ilgili olduğu ve bu nedenle de özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmesinin zorunlu ve gerekli bulunduğu açıktır. Bu çerçevede, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde resen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır.
506 sayılı Kanunun 4. maddesinde “sigortalıları çalıştıran gerçek ve tüzel kişiler” işveren olarak tanımlanmıştır. “Çalıştıran” olgusu, tespiti istenen sürelere ilişkin hizmet akdinin tarafı konumunda olan ve hizmet akdini düzenleyen “işvereni” ifade etmektedir. Hizmet tespitine yönelik davalarda, çalışma ilişkisinin nitelik ve süresinin belirlenmesinde, bu yöndeki işyeri bilgi ve belgelerine ulaşılmada, kısacası, davanın sübutu ve verilen kararın infazı açısından, işverenin kim olduğunun bilinmesinde yasal zorunluluk vardır. Bu nedenle, sigortalının taraf olduğu hizmet akdinin hangi işverenler tarafından düzenlenmiş olduğu tespit edilip, hizmet tespitine yönelik davanın, anılan Yasa"nın 79/10. maddesine göre, sigortalıyı fiilen çalıştıran işverenlere yöneltilmesi gerekir.
İnceleme konusu davada, davacı, davalılar nezdinde, 22.03.2006-04.04.2013 tarihleri arasında çalıştığının tespitini talep etmiştir. Mahkemece, 01/05/2007- 16/01/2012 tarihleri arasında 1053735 işyeri sicil numaralı davalı şirkette çalıştığının, 16/01/2012-03/04/2013 tarihleri arasında raporlu olduğu süreler hariç davacının 1086141 işyeri sicil numaralı davalı şirkette sürekli ve aralıksız olarak çalıştığının tespitine karar verilmiş ise de, talep konusu dönem içerisinde davacının dava dışı “1348464.34 sicilli işyerinde” 20.08.2010-23.08.2010 tarihleri arasında bildiriminin bulunması karşısında, davacının dava dışı işyerlerinden yapılan bildirimleri davacıdan sorularak, buradaki çalışmaların gerçek olup olmadığı belirlenmeli; şayet gerçek olmadığı iddia edilirse, iş bu bildirimler iptal edilmesi gerektiğinden bu işverenler davaya dahil edilerek; delilleri sorulmalıdır.
Öte yandan, dinlenen tanıkların, davacının kız kaçırma olayı nedeniyle bir süre işe gelmediği beyanları karşısında, davacının bu dönemde çalışıp çalışmadığı veya izinli olup olmadığı araştırılmadan sonuca gidilmesi hatalı olmuştur.
Mahkemece, tanık beyanlarında belirtilen dönem tespit edilerek, davacının bu dönemde çalışıp çalışmadığı veya izinli olup olmadığını araştırılmalı, sonucuna göre karar verilmelidir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalılar vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi kararının HMK"nın 373/1. maddesi gereğince kaldırılarak temyiz edilen İlk Derece Mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden taraflara iadesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, 27.09.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.