Esas No: 2018/1468
Karar No: 2019/3959
Karar Tarihi: 20.05.2019
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2018/1468 Esas 2019/3959 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 05/10/2017 tarih ve 2014/38-2017/775 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı vekili, davalılar ..., ..., ... vekili ve davalılar ..., ..., ..., ..., İ. ..., Turgay Bilgi vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; davalıların, müvekkili bankanın genel müdürü, yönetim kurulu üyesi, krediler daire başkanı ve şube müdürü görevlerinde bulundukları dönemde yasalara aykırı olarak krediye müstahak olmayan şirketlere kredi tahsisiyle müvekkilinin öz kaynaklarını riske atarak zarara yol açtıklarının Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanlığının 02.08.1999 tarihli raporuyla tespit edildiğini, bahse konu şirketin başka bankalarla kredi ilişkisinin bulunmadığını, müvekkili ile geçmiş kredi ilişkilerinde sorun yaşayan ve takibe alınan şirketlerin uzantısı olduğunun bilindiğini, kredi kullandırılan şirket hakkındaki mali tahlil raporunda, 1999 yılından başlayarak 3 yıl süreyle zarar edeceğinin, kredi ana para ve faiz ödemelerinin yoğunlaştığının, 2000-2001 yıllarında fon açığına maruz kalacağının, 1998-1999 yıllarında 3.000.000,00 DEM nakdi sermaye artışı yapması zorunluluğunda olduğunun, 1997 yılından evvel faaliyeti bulunmadığından bilanço kalemleri ve rasyonları arasında karşılaştırma yapılamadığının bildirildiğini, şirket hakkında Denizcilik Kredileri Müdürlüğünce düzenlenen 20.08.1998 tarihli raporda da şirketin ancak 2002 yılında kara geçebileceğinin, 1999 ve 2000 yıllarında 800.000,00 USD zarar edeceğinin ve fon açığına maruz kalacağının tespit edildiğini, %26"sını öz kaynakları, %76"sını yabancı kaynaklarla finanse edeceği, 50.000.000,00 USD tutarına maliyeti olan bir projenin yatırım teşvik belgesi görülmeden 04.06.1998 tarihli ve 20.08.1998 tarihli yönetim kurulu kararları ile dava dışı Ezel Uluslararası Nak. A.Ş"ye yüksek montanlı kredi kullandırıldığını, 28.03.2000 tarihli banka disiplin kurulu kararı gereğince davalıların sorumlu olduklarının belirlendiğini ve haklarında Şişli 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2000/52 E. Sayılı dosyasında dava açıldığını, görevi kötüye kullanma suçundan açılan bu davanın 4616 Sayılı Yasa gereğince ertelendiğini, davalıların, müvekkilinin yüksek tutarlı öz kaynaklarını krediye müstehak olmayan şirkete aktararak zararına sebebiyet verdiklerini ileri sürerek tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak 16.09.2002 tarihi itibariyle 15.410.514,65 EURO, 30.462.311,98 CHF ve 190.724.920.760 eTL"nin ödeme günündeki TL karşılığının olay tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... ...; zaman aşımı itirazında bulunarak zarar doğmadan ve tutarı belirlenmeden muhtemel zarar istinaden dava açılamayacağını, dava konusu kredinin tesisi ve kullandırılmasında herhangi bir kusurlu işleminin olmadığını, denizcilik biriminin görev alanı dışındaki tır kredilerine yönelik taleplerin muhatabı olmadığı, denizcilik kredileri koordinatörü olarak 1999 yılında emekli olduğunu, karar merci konumunda bulunmadığını, 06.08.1998 şube başvuru tarihli denizcilik kredisinin, müfettiş raporu sonrasında eksiklikler tamamlanarak usul ve yasaya uygun şekilde 20.08.1998 tarihinde tesis edildiğini, şirket tarafından Hazine Müsteşarlığından alınan 17.09.1998 tarihli yatırım teşvik belgesinin bulunduğunu, bankacılık usul ve esaslarına uygun hareket edildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı ... vekili; zaman aşımı itirazında bulunarak zaman aşımının Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanlığı rapor tarihi olan 02.08.1999"da başladığını, muhtemel zarara karşı dava açılamayacağını, bankacılık mevzuatına uygun kredi kullandırıldığını, dava konusu kredide, ekspertiz değeri en az kredi tutarı olacak şekilde riskin %300 fazlasıyla bankanın usulleri doğrultusunda birinci derecede ipotek tesis edilmesi, firma ortaklarının müteselsil kefaletlerinin alınması ve riskin %40 fazla tutarında dövize natık kambiyo senedi alınması kaydıyla kredi tahsil edilmesi kararı verildiğini ve bu teminatların alındığını, diğer kredinin kullandırılmasında da bu usulün uygulandığını, dönemdeki develüasyon nedeniyle ipotek bedellerinin düşük kalmasından müvekkilinin sorumlu olmadığını, genel müdür ve yönetim kurulu üyesi olarak basiretli davrandığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı ...; zaman aşımı itirazında bulunarak, zarar doğmadan, riskin tasfiye edilemediği gösteren belgeler bulunmadan muhtemel zarara ilişkin dava açıldığını, denizcilik sektörü dışındaki kredinin kendisiyle bir ilgisinin olmadığını, kredinin kullandırıldığı dönemde Denizcilik Kredileri Müdürü olarak görev yaptığını, kredinin kullandırılması ve tesisinde kanuna, bankacılık usul ve esaslarına aykırı bir işlemin bulunmadığını, karara etkisinin bulunmadığını, yeterli teminatın alındığını, şirkete Hazine Müsteşarlığınca verilen 17.09.1998 tarihli teşvik belgesinin bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı ... vekili; dava konusu ile alakalı açılan ceza davasının 4616 sayılı Kanun gereği ertelendiğini, davacı banka tarafından borcun tahsili için gerekli edimlerin yerine getirilmediğini, kredi tahsisinde yeterli teminatın alındığını, istihbarat raporlarının olumlu olduğunu, firmanın rapor dönemindeki kapasitesinin ve iş yerinin yeterli donanıma sahip olduğunu, kredilerin usulüne uygun olarak verildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı ...; kredi tahsis edilen şirketin ortaklarının kefaletlerinin, kredinin %40 fazlası tutarında dövize natık kambiyo senetlerinin ve kredinin %100 fazlası oranında gayrimenkul ipoteğinin alındığını, şirket ile ilgili analizler incelendiğinde fon yaratabilecek ve borçlarını ödeyebilecek güce sahip olduğunun anlaşılacağını, kriz nedeniyle firmanın borcunu ödeyemediğini, şirketin yatırım teşvik belgesi aldığını, 11.000.000,00 DEM bedelli krediye ilişkin imzasının bulunduğunu, kredide yasal olmayan hiç bir unsurun olmadığını, gemi alımı için 22.500.000,00 USD"lik kredi önergesinde imzasının olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı ...; zaman aşımı itirazında bulunarak TTK. 341. maddesi uyarınca yönetim kurulu üyeleri aleyhine dava açılmasına karar verme yetkisinin genel kurulda olduğunu, banka tarafından ibraz edilen bir genel kurul kararı olmadığını, kredi tahsis işlemine ilişkin yönetim kurulu kararının yasa ve mevzuat hükümlerine uygun olduğunu, zararın oluşmadığını, kredinin tahsiline ilişkin işlemlerin yapılmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı ... vekili; zaman aşımı itirazında bulunarak müvekkilinin yönetim kurulu üyesi olduğunu, teknik birimlerin önerdiği tüm teminatların alındığını, bankacılık mevzuatına ve teamüllerine uygun hareket edildiğini, zararın oluşmadığını, kredinin tahsiline ilişkin işlemlerin yapılmadığını, şirketin önceki kredilerini kapattığını, iş ilişkilerinin olumlu olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı ...; zaman aşımı itirazında bulunarak zarar doğmadan dava açıldığını, kredinin kullandırımı sırasında şube müdür olarak kusurlu bir işlemin bulunmadığını, bankacılık usul ve esaslarına uygun hareket edildiğini, karar verme yetkisinin bulunmadığını, kredi için yeterli teminatların alındığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı ... cevap dilekçesi sunmamıştır.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya göre; davalılar hakkında Şişli 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2000/52 E. sayılı dosyasında görevi kötüye kullanma suçundan dolayı kamu davasının açıldığı, yapılan yargılamada 4616 Sayılı Yasa hükümlerine göre erteleme kararı verildiği, TTK. 309/4. maddesi uyarınca ceza kanunundaki zaman aşımının uygulanması gerektiği, anılan suçun ceza kanunu hükümlerine göre 5 yıllık zaman aşımı süresine tabi olduğu, davacı bankanın Başbakanlık Teftiş Kurulu 02.08.1999 tarihli raporuyla fiili ve failleri öğrendiği, bu tarihten davanın açıldığı 19.11.2002 tarihine kadar 5 yıllık ceza zaman aşımı süresinin dolmadığı, zaman aşımının kredi tahsislerine dayanak yönetim kurulu kararlarının tarihi olan 04.06.1998 ve 20.08.1998 tarihlerinden itibaren başlatılması halinde dahi 5 yıllık sürenin aşılmadığı, davalıların zaman aşımı def"ilerinin yerinde olmadığı, davalılar ..., ..., ..., ..."nin yönetim kurulu üyesi, davalı ..."in kurumsal krediler genel müdür yardımcısı, davalı ..."ün proje kredileri ve istihbarat daire başkanı, davalı ..."in denizcilik kredileri birim müdürü, davalı ... ..."nin denizcilik kredileri daire başkanı ve koordinatörü, davalı ..."ın da bankanın İstanbul Deniz Şubesi müdürü olarak görev yaptıkları, dava konusu yönetim kurulu kararları ile kredilerin tahsis ve kullandırma tarihlerinde görevde oldukları, 04.06.1998 tarihli yönetim kurulu kararına konu olan kredinin dava dışı Ezel A.Ş firmasının nakliye aracı ithalinde kullandığı yurt dışı kredisinin teminatını teşkil etmek üzere harici garanti mektup kredisi olduğu, firmanın kredi teklifi üzerine yapılan istihbarat çalışması üzerine alınan mali tahlil raporunda, şirketin aktiflerinin %28"inin kısa vadeli borçlarla, %72"inin öz kaynaklarla finanse edildiği, şirketin %100 kapasite ile çalışsa dahi 1999 yılından itibaren 3 yıl süresince zarar edeceği, ödemelerin yoğunlaştığı 2001-2002 yıllarında fon açığına maruz kalacağı, şirketin mevcut sermayesine ilave olarak yatırımının finansmanı için nakdi sermaye artışı yapmasının zorunlu olduğu, daha önceden bankanın kanuni takip borçlusu olan Aslan Grubuyla bağlantılı olduğu, ortaklarının protesto ve çek yasağında olduğu, firmanın 2002 yılına kadar faaliyetini zararla sürdüreceği şeklinde olumsuzluklar olmasına rağmen firmanın kredi teklifinin şube müdürü davalı ... tarafından proje kredileri müdürlüğüne sunulduğu, anılan davalının yerine şubeye müdür olarak gelen dava dışı müdürün ise proje kredileri müdürlüğüne yeniden yazı yazarak, şube tarafından şirketin anılan harici garanti mektup kredisine ilişkin teklifin istihbarat raporundaki olumsuzluklar nedeniyle dikkate alınmaması gerektiğini bildirdiği, buna rağmen şube tarafından gönderilen önceki kredi teklifinin davalı ..."in başkanlığında bulunan proje kredileri ve istihbarat daire başkanlığınca genel müdür onayına sunulduğu, anılan tarihte davalı ..."nın yönetim kurulu başkanı ve genel müdür sıfatına haiz olduğu, istihbarat raporundaki olumsuzluklara ve yeni şube müdürü tarafından kredi önergesinin dikkate alınmaması yönündeki talebine rağmen krediyi onaylayıp yönetim kuruluna sunduğu, yönetim kurulu üyelerince 04.06.1998 tarihli kararla kredinin onaylandığı, anılan kredi teklifinde bulunan şube müdürü davalı ..., proje kredileri ve istihbarat daire başkanı davalı ... ve genel müdür ve yönetim kurulu başkanı davalı ... ve kararda imzaları bulunan yönetim kurulu üyeleri davalılar M. Kemal Ünsal, ... Abi, ..."ın bankacılık yasasına ve mevzuata aykırı işlemde bulunarak banka zararına sebebiyet verdikleri, bu sebeple TTK. 336 ve devamı maddeleri gereğince sorumluluklarının bulunduğu, Ro-Ro gemisi inşaatı ve yatırım projesine ilişkin kredi tahsisine dair yönetim kurulu kararının 20.08.1998 tarihli olduğu, anılan kredi teklifinin deniz şubesi müdürü davalı ... tarafından denizcilik kredileri müdürlüğüne kredi önerisi olarak sunulduğu ve denizcilik kredileri müdürlüğü tarafından alınan mali tahlil ve proje değerlendirme raporunda şirketin gemi inşaat projesi için 14.08.1998 tarihinde Hazine Müsteşarlığına müracaatta bulunduğu, Eylül 1998 de yapımı planlanan geminin 2000 yılı Eylül ayında sefere çıkacağının belirlendiği, finansman giderleri hariç yatırım tutarının 50.000.000,00 USD olup %76"sının yabancı kaynakla finanse edilmesinin öngörüldüğü, inşa edilecek Ro-Ro gemisinin %60 kapasiteyle çalışacağının belirtilerek firma yetkilileri tarafından projenin tüm ayrıntılarının verilmediği, şirketin 1999 ve Eylül 2000 döneminde zarar ve kredinin geri ödeme tablosuna göre fon açığının olacağı, ancak 2001-2008 döneminde karda olacağının tespit edildiği, şirketin yatırım teşvik belgesinin 17.09.1998 tarihli olduğu, tescil belgesinde, şirketin 750.000.000,00 TL sermayesinin bu yatırım süresince 2.186.250,00 TL daha nakit arttırarak belgeyi vize ettireceğine dair özel şartın bulunduğu, anılan kredinin mali tahlil raporundaki olumsuzluklara rağmen denizcilik kredi müdürlüğü ve koordinatörlüğünde görevli bulunan davalılar ... ve ... tarafından ilave kredi olarak 22.500.000,00 USD ve 100.000,00 TL kredi tahsisi önergesiyle genel müdür onayına sunulduğu, genel müdür tarafından onaylanıp banka yönetim kurulu üyeleri davalılar ..., ..., ... Abi ve M. Kemal Ünsal tarafından 20.08.1998 tarihli kararla onaylandığı, yatırım teşvik belgesinin tarihinin kredi tahsisinden daha sonraki tarihte olduğu ve belgede sermaye arttırımı yapılması gerektiğine de işaret edildiği, bu koşullarda yüksek montanlı iş bu kredinin geri ödemesinde firmanın ciddi sıkıntıya düşecek olmasına ve anılan kredinin tahsisi için yeterli sermayeye, koşullara sahip olmamasına rağmen kredinin onaylanması nedeniyle denizcilik kredileri koordinatörü, krediler müdürü ve yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğunun bulunduğu, itibar edilen ek rapora göre davacı banka tarafından anılan firmaya verilen kredilerin geri ödemesinin yapılmaması nedeniyle hesabın kat edilerek icra takiplerine geçildiği, yapılan takip işlemleri sonucunda yapılan tahsilatlar ve bunun dışındaki tahsilatların tenzili sonucu bankanın tahsil edemediği ve halen zarar olarak duran 28.768.470,62 CHF ve 13.166.267,12 EURO ana para alacağının olduğu, 04.06.1998 tarihli yönetim kurulu kararına esas şube kredi teklifinin davalı ... tarafından yapıldığı, proje kredileri ve istihbarat daire başkanı olan davalı ... ve genel müdür yardımcısı ve kurumsal krediler müdürü davalı ... tarafından yönetim kurulu onayına sunulduğu ve yönetim kurulu üyeleri ..., ..., ... Abi ve ... tarafından yönetim kurulu kararının imzalandığı, anılan krediden dolayı davacı banka zararının 3.667.646,12 EURO olduğu, 20.08.1998 tarihli yönetim kurulu kararıyla tahsis edilen kredinin bankanın şube müdürü davalı ... tarafından teklifte bulunulduğu, denizcilik kredileri koordinatörü ve denizcilik kredileri birim müdürünün imzasının bulunduğu kredi önergesinin yönetim kurulu üyeleri onayına sunulduğu, yönetim kurulu üyesi olan davalılar ..., ..., ... Abi, M. Kemal Ünsal tarafından yönetim kurulu kararının imzalandığı, anılan krediden kaynaklanan zararın 28.768.470,62 CHF ve 9.498.621,00 EURO olduğu, buna göre bankanın toplam 13.166.267,12 EURO ve 28.768.470,62 CHF zararından yönetim kurulu üyeleri olan davalılar ..., ..., ... ve ... Abi"nin sorumlu olduğu, 13,166,267,12 EURO zarardan davalı şube müdürü ..."ın sorumluluğun bulunduğu, davalılar İ. ... ve ..."in zararın 3.667.646,12 EURO"sundan, davalılar ... ve ..."in ise zararın 9.498.621,00 EURO"sundan, CHF niteliğindeki zarar olan 28.768.470,62 CHF"nin ise tamamından sorumlu oldukları, zarara neden olan kredilerin son kullandırma tarihi 19.04.1999 olduğu, davacı bankanın icra takiplerini krediyi kullanan dava dışı firmaya ve bu kredinin teminatını teşkil etmek üzere alınan kambiyo senedi ve ipotek borçluları aleyhine yaptığı,tahsil edilemeyen kredi borcunun temini amacıyla anılan icra takiplerine ilişkin dosyalardan aciz vesikası alınmasına gerek bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, tahsilde tekerrür olmamak üzere toplam 28.768.470,62 CHF ve 13.166.267,12 EURO tutarlı alacağın (davalılar ..., ..., ..., M. Kemal Ünsal ve R. ... Abi"nin bu miktarların tamamından, davalılar İ. ... ve ..."in bu miktarın 3.667.646,12 EURO"sundan, davalılar ... ve ..."in 28.768.470,62 CHF"nin tamamından, EURO niteliğindeki alacağın 9.498.621,00 EURO"sundan sorumlu olmaları kaydıyla) 19.04.1999 tarihinden itibaren 3095 Sayılı Yasanın 4/a maddesindeki döviz faizinin uygulanmasıyla oluşan miktarın fiili ödeme tarihindeki TL karşılığının belirtilen miktarlarda olacak şekilde davalılardan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili, davalılar ..., ..., ... vekili ve davalılar ..., ..., ..., ..., İ. ..., ... vekili temyiz etmiştir.
1- ) Davalılar ..., ... ve ... vekili ile davalılar ..., ..., ..., ..., ... ve ... vekili temyiz dilekçeleriyle birlikte adli yardım taleplerinde bulunmuş olup, dosya kapsamı ve talep dilekçelerinin içeriği, ekli belgeler ve yatırılacak harcın tutarı gözetilerek 6100 sayılı HMK"nın 334. maddesi koşullarının oluştuğu anlaşıldığından anılan davalıların adli yardım taleplerinin kabulüne ve temyiz itirazlarının incelenmesine karar vermek gerekmiştir.
2- ) Dava, davacı bankanın usulsüz kredi verilmesi nedeniyle zarara uğratıldığı iddiasına dayalı olarak yönetim kurulu üyeleri ile eski çalışanları hakkında açılan tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, dava dışı şirket lehine tesis edilen dava konusu kredilerin vadesinde ödenmemesi nedeniyle tahsil edilemeyen kısım yönünden davacı bankanın zarara uğradığı, anılan zarardan davalıların, lehine kredi tesis edilen dava dışı şirket hakkındaki olumsuzluklara rağmen görevlerini gereği gibi yerine getirmeyerek anılan şirkete kredi tahsis edip bankacılık yasasına ve mevzuata aykırı işlemde bulunmaları nedeniyle sorumlu oldukları gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dosya arasında mevcut bilirkişi raporları ile tüm bilgi ve belgelerin incelenmesinde; dava dışı şirket tarafından 50 adet çekici ve 50 adet römork ithali ve Ro-Ro gemi yapımı projeleri için ayrı ayrı olmak üzere harici garanti teminat mektubu kredisi, nakdi kredi ve teminat mektubu kredisi için başvuruda bulunulmuştur. Bahse konu projeler kapsamında davacı bankaya yapılan kredi başvuruları sonrasında davacı bankanın yönetim kurulunun 04.06.1998 tarihli, 14/6454 sayılı ve 20.08.1998 tarihli, 21/1094 sayılı kararlarıyla kredi başvuruları onaylanarak şirket lehine 11.000.000 DEM ve 22.500.000 USD bedelli harici garanti teminat mektubu kredisi ve 100.000,00 TL ( 100.000.000.000 eski TL) bedelli, ipotek, dövize natık kambiyo senedi ve kefalet karşılığında kredi tahsisi yapılmıştır. Kredi tahsisine ilişkin anılan işlemler sonrasında, Devlet Bakanlığı’nın davacı banka genel müdürlüğüne gönderdiği 17.09.1998 tarihli talimatı müteakip kredi kullandırımı durdurularak davacı banka tarafından, dava konusu şirkete kullandırılan kredilerin incelenmesi için müfettiş görevlendirilmiş, müfettiş tarafından konuyla ilgili 14.10.1998 tarihli 98/48-4 sayılı inceleme raporu düzenlenmiştir. Anılan inceleme raporunda her iki projenin de birlikte değerlendirilmesinin, ithal edilen araçlar üzerine banka lehine konulması gereken rehinlerle alakalı hukuk müşavirliğinin görüşü doğrultusunda işlem yapılmasının ve ek teminatların alınmasının uygun olacağı belirtilmiş, davacı bankanın Denizcilik Koordinatörlüğü ve Denizcilik Kredileri Müdürlüğünce ilgili şubeye inceleme raporundaki eksikliklerin giderilmesi koşuluyla kredi kullanımının uygun görüldüğü belirtilmiştir. Dosya arasında mevcut 14.03.2016 tarihli bilirkişi raporundan, şirkete tahsis edilen kredilere teminat olarak; 50.000,00 TL, 54.000.000 USD ve 25.000.000 DEM tutarlı gayrimenkul ipoteği, şirket ortaklarından Mevlüt Gültekin, Refik Boz ve Mehmet Gültekin’in 25.000.000 DEM, 35.100.000 USD ve 50.130.000 TL tutarlı kefaletleri, bunun dışında diğer ortakların toplamda 60.000,00 TL tutarlı kefaleti ve 32.500.000 USD ile 15.400.000 DEM tutarlı senet alındığı anlaşılmaktadır. Ancak anılan kredilerin vadesinde ödenmemesi nedeniyle davacı banka tarafından 25.07.2000 tarihinde şirket takip hesabına aktarılmış, davacı banka ile şirketin geri ödeme planı hususunda anlaşamamaları nedeniyle davacı banka tarafından takibe geçilmiş olup şirket aleyhine yapılan icra takipleri sonrasında davacı bankanın kredi alacağını tahsil edemediği anlaşılmıştır. Bu durumda mahkemece, kredi tahsisi sırasında ve sonrasında alınan teminatların o tarih itibariyle bu krediler için bankacılık kurallarına ve banka iç mevzuatına göre yeterli olup olmadığı, bu hususun kredilerin kullandırıldığı tarihlerde öngörülebilir olup olmadığı, alınan teminatların icra takiplerine konu edilmesi sonrasında banka alacağı karşısında yetersiz kalmasının davalıların kusurundan kaynaklanıp kaynaklanmadığı hususlarında yapılacak araştırma sonucunda oluşacak sonuca göre değerlendirme yapılıp karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
3-) Bozma sebep ve şekline göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar ..., ... ve ... vekili ile davalılar ..., ..., ..., ..., ... ve ... vekilinin adli yardım taleplerinin kabulüne ve temyiz itirazlarının incelemesine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar ..., ... ve ... vekili ile davalılar ..., ..., ..., ..., ... ve ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle kararın anılan davalılar yararına BOZULMASINA, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 20/05/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.