BAM Hukuk Mahkemeleri Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/114 Esas 2020/243 Karar Sayılı İlamı
Esas No: 2020/114
Karar No: 2020/243
Karar Tarihi: 18.06.2020
BAM Hukuk Mahkemeleri Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/114 Esas 2020/243 Karar Sayılı İlamı
T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/114 Esas - 2020/243
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/114 Esas
KARAR NO : 2020/243
HAKİM : ...
KATİP : ...
DAVACI : ... SANAYİ VE TİC. A.Ş. Yetkilisi ... - T.C.N. ...
DAVALI : HASIMSIZ
DAVA : Zayi Belgesi Verilmesi
DAVA TARİHİ : 05/03/2020
KARAR TARİHİ : 18/06/2020
KARAR YAZIM TARİHİ : 18/06/2020
Mahkememize tevzi edilen Zayi Belgesi Verilmesi davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: 2007/2010 yılları arasında yetkilisi olduğu ... Sanayi ve Tic. A.Ş.'nin ticaret sicil kayıtlarına göre en son 03/07/2007 tarihli genel kurulunda 3 ayrı kişiyle birlikte 3 yıllığına şirketi temsil ve ilzama yetkili yönetim kurulu üyesi olarak seçildiğini, bu temsil ve ilzam yetkisinin 03/07/2010 tarihinde dolduğunu, bu tarihten sonra şirketin herhangi bir olağan veya olağanüstü genel kurul toplantısı yapılmadığını ve temsil ve ilzama yetkili yönetici atanmadığını, bu şirket hakkında bir takım icra takipleri yapılması sonrasında şirket adına davalar açılabilmesi veya avukat vekaletnamesi düzenlenebilmesi için şirkete yetkili temsilci atanması zorunluluğunun doğduğunu, temsilci atanabilmesi için genel kurul toplantısı yapılması istenmişse de şirketin karar defterleri ve pay defterlerine ulaşamadıklarını, şirketin muhasebecisi ile yapılan görüşme sonucunda 2009 yılından itibaren gayri faal olan şirketin karar ve pay defterinin şirket muhasebecisinin arşivinde aşırı yağışlardan kaynaklı zayi olduğunun anlaşıldığını, tüm aramalarına rağmen ulaşılamadığını, TTK'nun 82/7 maddesindeki "Bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgeler, yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle bir kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğrarsa tacir zıyaı öğrendiği tarihten itibaren onbeş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir" hükmü uyarınca zayi belgesi talep etme zorunluluğu doğduğunu, bu nedenlerle ... Sanayi ve Tic. A.Ş için karar ve pay defterinin zayi olduğuna dair tarafıma zayi belge verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, imza sirküleri, BTSO kayıtları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Dava, TTK' nın 82/7. maddesi gereğince zayi belgesi verilmesi istemine ilişkindir.
Davacı sermaye şirketinin tacir olduğundan basiretli şekilde davacı davranmak zorundadır.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 05/10/1984 tarih 1982/11-852 Esas ve 1984/788 Karar sayılı kararında "TTK.nun 68/1. maddesi hükmünce "Defter tutmak mecburiyetinde bulunan kimse ve işletmeye devam eden halefleri, defterler! son kayıt tarihinden ve saklanması mecburi olan diğer hesap ve kağıtları tarihlerinden itibaren on yıl geçinceye kadar saklamaya mecburdurlar". Aynı maddenin son fıkrası da şu düzenlemeye yer vermiştir: "Bir tacirin saklamakla mükellef olduğu defter ve kağıtları yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet sebebiyle ve kanuni müddet içinde ziyaa uğrarsa tacir ziyanı oğrendiği tarihten itibaren onbeş gun icinde ticari isletmesinın bulundugu yerin selahiyetli mahkemesinden kendisine bir vesika verilmesini isteyebilir. Mahkeme lüzumlu gördüğü delillerin toplanmasını da emredebilir. Böyle bir vesika almamış olan tacir defterlerini ibrazdan kaçınmış sayılır...Önce şu husus belirtilmelidir ki, metni yukarıya aynen alınan hükümdeki "yangın, su baskını veya yer sarsıntısı" örnekleri tahdidi bir düzenleme içerisinde yer almamış, "gibi" sözlüğünden de anlaşılacağı üzere tacirin elinde olmayan benzer olaylar da maddenin kapsamında düşünülmüştür. Tacirin 68. maddenin son fıkrasından yararlanabilmesi icin bir taraftan defterlerin korunması amacıyla gereken dikkat ve ihtimamı göstermiş bulunması, diğer taraftan da ziyaa uğramanın onun iradesi dışında, elinde olmayan bir nedenle meydana gelmiş olması zorunludur: Genel bir kural konulamamakla beraber cereyan ettigi yer ve sartlar itibarıyla bir (hırsızlık) olayı sozu edılen madde kapsamında düşünülebileceği gibi, gene başka yer ve başka koşullar altında düşünülmeyebilir de... Davaya konu olayda ise; ticari defter ve belgeler otomobilin içerisine konulmuş ve buradan çalındığı iddia olunmuştur...Ticari defter ve belgelerin iyi muhafaza edilmemiş olması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekir." denilmiştir.
O halde somut olayda, davacı şirket yetkilisinin şirkete ait karar ve pay defterinin nasıl kaybolduğu ve ne zaman kaybolduğunun bilinmediği, muhasebecinin bürosunun yağış alması ve taşınması sırasında kaybolabileceğinin ifade edildiği ancak hiçbir delil sunulmadığı anlaşılmakla, defterlerin ihtimamla saklandığı ve özenle korunduğunun ispat edilmediği( Bursa 5. Hukuk Dairesinin 2018/961 Esas ve 2019/14 Karar sayılı Kararında da açıkça vurgulandığı üzere
Ancak öncelikle davacının iddiasını ispatlar delilleri sunması gerekir.
Buna göre; davacı defterleri ihtimamla sakladığını ancak buna rağmen kaybolduğunu ispat etmesi gerekir.
Bu iddiasını tanık dahil her türlü deliller ile ispat edebilir.
Mecvut davada ise delil olarak hiçbir hususa dayanılmamıştır. Sadece kanuni ve takdiri deliller denmiştir. Oysaki davacının defterlerinin özenle korunduğunu, buna rağmen kaybedildiğinin ispatı gerekir.
Davacı, bu iddiasını ispat edememiştir.
Sadece davacının beyanına itibar edildiğinde herkes defterlerini kaybettiğini söyleyip istediği şekilde zayi belgesi alır ) kaldı ki Hukuk Genel Kurulu kararında vurgulandığı üzere tacirin saklamakla mükellef olduğu ticari defter ve kağıtları özenle muhafaza etmesi zorunlu olup, yerine göre çalınma halinde bile, zayi belgesi verilemez iken, taşınma iddiası ile zayi belgesi verilemeyeceği gibi iradesi dışındaki bir sebeple kaybolduğunun ispatlanmadığından davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın sübut bulmadığından REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 54,40 TL harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kararın niteliği gereği kendi üzerinde bırakılmasına,
4-HMK'nın 333. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesinden itibaren ilgilisine iadesine,
Dair, davacının yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 18/06/2020
Katip ...
¸e-imzalıdır.
Hakim ...
¸e-imzalıdır.
Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip ...
¸E-imzalıdır.
