Esas No: 2016/10897
Karar No: 2021/1670
Karar Tarihi: 17.03.2021
Danıştay 7. Daire 2016/10897 Esas 2021/1670 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/10897
Karar No : 2021/1670
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı…
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Ulaştırma Hizmetleri İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem: Davacı adına düzenlenen vergi inceleme raporu uyarınca 2010 yılının Ocak, Şubat, Mart, Ağustos, Eylül ve Aralık aylarının 1. dönemi ile Mayıs, Haziran, Temmuz, Ekim ve Kasım aylarının 1 ve 2. dönemlerine ilişkin olarak 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu'nun 13. maddesinin 2. fıkrasına istinaden re'sen tarh edilen özel tüketim vergileri ile kesilen vergi ziyaı cezalarının iptali istemiyle dava açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti: Olayda, personel ve öğrenci servis taşımacılığı faaliyetinde bulunan davacının kanuni temsilcisi nezdinde düzenlenen vergi inceleme tutanağında, satın alınan madeni yağların yakıt olarak değil sadece şirkete ait araçların motor yağı ihtiyacının karşılanması amacıyla kullanıldığının ifade edildiği, inceleme raporunda da söz konusu madeni yağların akaryakıt olarak kullanıldığına ilişkin, somut, karşıt incelemeye dayanan ve vergiyi doğuran olay bakımından herhangi bir tereddüte yer bırakmayacak nitelikte tespit yapılmadığı, varsayım ve genellemelere dayanılarak belirlenen matrahlar esas alınmak suretiyle tarh edilen özel tüketim vergileri ile kesilen vergi ziyaı cezalarında yasal isabet görülmediği gerekçesiyle dava konusu işlemlerin iptaline karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Vergi incele raporundaki tespitlerin yeterli olduğu, davacı tarafından ihtiyacının çok üzerinde madeni yağ satın alındığı, bu nedenle tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Davacı hakkında düzenlenen vergi inceleme raporu, kanuni temsilcinin beyanı, 22 nakil vasıtasının bakımı için kullanılan madeni yağ ve kanuni defter ve belgeler vasıtasıyla hesaplanan toplam alım miktarı birlikte değerlendirildiğinde, 4760 sayılı Kanun'un 13. maddesinin 2. fıkrası hükmü uyarınca yapılan cezalı tarhiyatlarda hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna ulaşıldığından aksi yönde verilen mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacı adına düzenlenen vergi inceleme raporu uyarınca 2010 yılının Ocak, Şubat, Mart, Ağustos, Eylül ve Aralık aylarının 1. dönemi ile Mayıs, Haziran, Temmuz, Ekim ve Kasım aylarının 1 ve 2. dönemlerine ilişkin olarak 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu'nun 13. maddesinin 2. fıkrasına istinaden re'sen tarh edilen özel tüketim vergileri ile kesilen vergi ziyaı cezalarının iptali istemiyle işbu davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
İLGİLİ MEVZUAT:
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 3/B maddesinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin yemin hariç her türlü delille ispatlanabileceği, vergiyi doğuran olayla ilgisi tabii ve açık bulunmayan şahit ifadesinin ispatlama vasıtası olarak kullanılamayacağı ve iktisadi, ticari ve teknik icaplara uymayan veya olayın özelliğine göre normal ve mutad olmayan bir durumun iddia olunması halinde ispat külfetinin bunu iddia eden tarafa ait olduğu kurala bağlanmıştır.
4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu'nun "Müteselsil sorumluluk ve ceza uygulaması" başlıklı 13. maddesinin 2. fıkrasında, (I) sayılı listedeki malları teslim alanların, bu malları daha yüksek tutarda vergiye tâbi bir mal olarak kullanmak veya üçüncü kişilere satmak suretiyle vergi ziyaına sebebiyet vermeleri halinde, ziyaa uğratılan verginin bunlar adına tarh olunacağı ve tarhiyata 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 344. maddesine göre vergi ziyaı cezası uygulanacağı hüküm altına alınmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Kanun koyucu, 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu'nun "Müteselsil sorumluluk ve ceza uygulaması" başlıklı 13. maddesinin 2. fıkrasında, (I) sayılı listedeki malları düşük tutarlı vergiye tabi bir mal olarak kullanmak amacıyla satın alan mükelleflerin söz konusu fıkra uyarınca tarhiyata muhatap alınabilmesini, satın alınan bu malların daha yüksek tutarda vergiye tabi bir mal olarak kullanılması veya satılması koşuluna bağlamış bulunmaktadır.
Her ne kadar, Mahkemece, davacı tarafından söz konusu madeni yağların akaryakıt olarak kullanıldığına ilişkin karşıt incelemeye dayanan ve vergiyi doğuran olay bakımından tereddüte yer bırakmayacak nitelikte somut tespit yapılmadığı, varsayım ve genellemelere dayanılmak suretiyle tesis edilen işlemlerin iptaline karar verilmiş ise de; dosyanın incelenmesinden, … tarihli ve … sayılı vergi inceleme raporunda, davacının 2010 yılında satın aldığı madeni yağların toplam miktarının muhtemel kullanım alanlarında gerekenin çok üzerinde olduğunun anlaşıldığı, kanuni temsilcinin ifadesinde; motor yağı haricinde başka bir alanda yağ kullanımlarının olmadığını, eski model otobüslerden 16 adedinin servise çıktığını, eski olmalarından dolayı yağ yakma ve yağ eksiltme sorunları bulunduğunu, bundan dolayı otobüslerin her biri için ayda ortalama 16 kilogramlık 3 teneke motor yağı kullanıldığını, ve binek arabaların motor yağının da bu yağlardan karşılandığının beyan edildiği, öte yandan, incelemeye ibraz edilen yevmiye defteri kayıtlarında, madeni yağın büyük bir kısmının akaryakıt gideri olarak yer aldığı, yağ kullanımlarının hesabında ise davacı lehine hareket edilerek, nakil vasıtalarının işletmede ne kadar süre kaldığı dikkate alınmaksızın S plakalı nakil vasıtaları, tanker ve binek nakil vasıtalarından oluşan 22 araç için yıllık 792 teneke madeni yağ kulanıldığı kabul edilerek bu miktar toplam alışlardan düşülmek suretiyle, kalan192.913,5 kg üzerinden hesaplama yapıldığı anlaşılmıştır.
Bu durumda; davacı hakkında düzenlenen vergi inceleme raporu, kanuni temsilcinin beyanı, 22 nakil vasıtasının bakımı için kullanılan madeni yağ ve kanuni defter ve belgeler vasıtasıyla hesaplanan toplam alım miktarının birlikte değerlendirilmesinden; ihtiyacının çok üzerinde alım yapıldığı, araçların bakımı dışında madeni yağ kullanımlarının da olmadığı hususu sabit olduğundan, davacı şirketin almış olduğu madeni yağları araçlarında yakıta ikame etmek suretiyle kullandığı sonucuna ulaşılmış olup, 4760 sayılı Kanun'un 13. maddesinin 2. fıkrası hükmü uyarınca yapılan cezalı tarhiyatlarda hukuka aykırılık bulunmadığından aksi yönde verilen mahkeme kararında hukuki isabet görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 13. maddesinin (j) bendi parantez içi hükmü uyarınca alınması gereken harç dahil olmak üzere, yargılama giderlerinin yeniden verilecek kararda karşılanması gerektiğine,
5. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17/03/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.