Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/7642
Karar No: 2015/11047
Karar Tarihi: 19.03.2015

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2015/7642 Esas 2015/11047 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2015/7642 E.  ,  2015/11047 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    DAVA : Davacı, asıl davada davacı vekili, davalı sendika Şube Yönetim Kurulu tarafından alınan 19. Şube Olağan Genel Kurulu yapılmasına dair kararın ve 17.02.2014 tarihinde icra edilen delege seçimlerinin iptalini, birleşen davada ise davacı vekili davalı sendika şubesinin 19. Olağan Genel Kurulun 22.03.2014 tarihinde yapılmasına dair 14.01.2014 tarih ve 84 sayılı şube yönetim kurulu kararının ve 19. Olağan Genel Kurula esas olmak üzere yapılan delege seçimlerinin iptali ile Şube Yönetim Kurulu üyelerine işten el çektirilmelerine ve şubeye kayyım tayinine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
    Hüküm süresi içinde asli müdahiller avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti:
    Asıl davada davacı vekili, müvekkilinin 2007 yılından beri davalı sendikaya bağlı şubesi üyesi olduğunu, müvekkilinin başka işyerinde çalışan arkadaşlarından 17.02.2014 tarihinde şube olağan genel kuruluna esas olmak üzere delege seçimleri yapıldığını öğrendiğini, bu durumun delege adayı olmak isteyen müvekkilinin ve benzer durumdaki pek çok üyenin aday olamaması ve seçilememesine neden olduğunu, seçimin sadece mevcut şube yönetiminin haberdar ettiği kişiler arasında gerçekleştiğini, işyerine delege seçimi ile ilgili bir duyuru asılmadığını, ... tarafından, üye ve delege sayısı ile birleştirilecek işyerleri ve üye listeleri onaylanmadan başlatılan seçim sürecinin tüzük ve delege seçim yönetmeliğine aykırı olduğunu, nitekim genel merkez tarafından söz konusu listelerin onaylandığı ve bu tarihten önce yapılan tüm işlemlerin geri alınmasının talep edildiğini, ayrıca ..."de bulunan işyerleri ve üyeler bakımından Şubesinin delege seçimi yapma kararı almasına rağmen genel merkez

    tarafından onaylanan listelerde bu işyerleri ile üyelerin bulunmadığını ileri sürerek davalı sendika Şubesinin 19. Genel Kurul yapılmasına dair kararının ve 17.02.2014 tarihli delege seçimlerinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
    Birleşen dosyada davacı vekili, müvekkilinin davalı sendika ... üyesi olduğunu, müvekkilinin çalıştığı işyerinin Muğla Şubesine bağlı olmasına rağmen Şube yönetimince alınan usulsüz bir kararla Şubesine bağlı kabul edilerek delege seçim sürecine dahil edildiğini, ilan ve hiçbir duyuru yapılmadan delege seçimlerinin yapıldığını, seçimin sadece şube yönetiminin haberdar ettiği kişiler arasında gerçekleştiğini, genel merkezce yapılması gereken üye sayılarının tespiti ve bu tespite göre işyerlerinden çıkarılacak delege sayısının belirlenmesini usulsüz olarak kendi belirlediği sayılarla yaptığını, şube başkanının kendi başına yaptığı bu belirlemede ... bağlı olan...illerini, şube işyerleri olarak kabul edip delege seçimine dahil ettiğini, Şube Yönetim Kurulu tarafından, üye ve delege sayısı ile birleştirilecek işyerleri ve üye listeleri onaylanmadan başlatılan seçim sürecinin tüzük ve delege seçim yönetmeliğine aykırı olduğunu ileri sürerek Şubesi 19. Olağan Genel Kurulunun 22.03.2014 tarihinde yapılmasına ilişkin 14.01.2014 tarih ve 84 sayılı Şube Yönetim Kurulu kararının iptaline ve Şube 19. Olağan Genel Kurula esas olmak üzere yapılan delege seçimlerinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili, daha sonra davasını ıslah ederek önceki taleplerine ilaveten Şube Yönetim Kuruluna işten el çektirilmesi ile kayyım tayinine karar verilmesini de talep etmiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı sendika vekili cevap dilekçesinde, Şubesince gerçekleştirilen delege seçimlerinin anatüzük ve delege seçim yönetmeliğine aykırılıklar taşıdığını, üye ve delege sayısı ile birleştirilecek işyerleri konusunda genel merkezin onayının alınmadığını ve şubenin kendi işine geldiği şekilde delege seçimini başlattığını, Muğla Şubesine bağlı olan ... illerini delege seçimine dahil ettiğini ve delege seçimlerinin esastan ve usulden seçim sonuçlarını geçersiz kılacak şekilde sakatlandığını belirtmiştir.
    Asli müdahiller vekili ise, müvekkillerinin şube yöneticisi olduğunu ve bu dava sonunda asıl olarak hak kaybına uğrayacakların da müvekkiller olduğunu ve davaya asli müdahil olarak katıldıklarını, ... illerinin genel yönetim kurulu kararı ile hukuka aykırı olarak Muğla Şubesine bağlandığını, ancak mevcut yargı kararları gereğince söz konusu illerin Şubesine bağlı olduğunu, davacının diğer iddialarının asılsız olduğunu, işyerlerinde gerekli ilanların yapıldığını, yasal bir ihtiyaç ve zorunluluk olmamasına rağmen ayrıca tüm mağazalara faks çekildiğini, davacının bulunduğu işyerindeki personelin tamamına yakını oy kullanırken davacının seçim ilanının yapılmadığı iddiasının iyi niyetli olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, genel merkez yönetim kurulunun 09.12.2010 tarih ve 127 sayılı kararının mahkeme kararı ile iptal edildiği ve buna göre gerçekleştirilen delege seçimlerinin ve şube olağan genel kurulunun 22.03.2014 tarihinde yapılmasına ilişkin 14.01.2014 tarih ve 84 sayılı Şube Yönetim Kurulu kararının dayanağı ortadan kalktığından iptali gerektiği, ayrıca Şube Yönetim Kurulu"nun eylemlerinin iyi niyet ve dürüstlük kuralları ile bağdaşmadığı gerekçesiyle, asıl ve birleşen davanın kabulü ile delege seçimlerinin iptaline, 14.01.2014 tarih ve 84 sayılı şube yönetim kurulu kararının iptaline, Şube Yönetim Kuruluna işten el çektirilmesine ve Şube Yönetim Kuruluna kayyım tayinine karar verilmiş ve ayrıca karar kesinleşinceye kadar ihtiyati tedbir karar verilmiştir.

    Temyiz:
    Kararı, asli müdahiller vekili temyiz etmiştir.
    Gerekçe:
    6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun 2/1-ğ maddesinde sendikalar “İşçilerin veya işverenlerin çalışma ilişkilerinde, ortak ekonomik ve sosyal hak ve çıkarlarını korumak ve geliştirmek için en az yedi işçi veya işverenin bir araya gelerek bir işkolunda faaliyette bulunmak üzere oluşturdukları tüzel kişiliğe sahip kuruluşlar” olarak tanımlanmıştır. Anayasanın 51. maddesi de aynı doğrultudadır. Aynı maddenin son fıkrasında sendikaların yönetim ve işleyişlerinin demokrasi esaslarına aykırı olamayacağı vurgulanmıştır.
    6356 sayılı Kanun"un 9. maddesinde, genel kurulun, sendika ve şubelerin zorunlu organlarından olduğu belirtilmiştir. Genel kurulun görev ve yetkileri, aynı Kanun"un 11. maddesinde düzenlenmiş olup, maddeye göre, sendika organlarının seçimi yetkisi de genel kuruldadır. Bu itibarla, sendikanın yönetim, denetim ve disiplin kurulu üyelerinin belirlendiği genel kurulların, demokratik esaslar doğrultusunda icra edilmesi, sendika içi demokrasinin gerçekleşmesi yönünden son derece önemlidir. Bu cümleden olarak, bir sendikanın demokratik yapıya sahip olup olmadığına ilişkin en somut ölçüler genel kurulun yapısı ve işleyişinde aranmalıdır (ŞAHLANAN, Fevzi, Sendikaların İşleyişinin Demokratik İlkelere Uygunluğu, İstanbul, 1980, sh.119).
    Sendika genel kurullarının demokratik bir şekilde işlemesi için ise, öncelikle, genel kurulları oluşturacak delegelerin seçiminin, sendika içi demokrasi ilkesine uygun bir şekilde yapılması gerektiği şüphesizdir.
    Bu genel açıklamalar ışığında tarafların temyiz itirazları değerlendirildiğinde;
    1-6356 sayılı Kanun"un 16. maddesinin ikinci fıkrasında, genel kurul dışında yapılan delege seçimlerine yapılan itirazların, mahkemece kesin olarak karara bağlanacağı ve mahkemece verilen kararlara karşı temyiz yolunun kapalı bulunduğu açık olarak ifade edilmiştir.
    Somut olayda, davalı sendikanın şubesinin delege seçimlerinin iptaline ilişkin talep yönünden, yapılan yargılama sonucunda mahkemece verilen karar kesin nitelikte olduğundan temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Asıl dava ve birleşen dava davacılarının ikinci talebi ise 19. Şube Olağan Genel Kurulunun 22.03.2014 tarihinde yapılmasına ilişkin 14.01.2014 tarih ve 84 sayılı şube yönetim kurulu kararının iptali istemine ilişkindir.
    Genel kurul sendikaların iradesini yansıtan nihai karar organıdır. Genel kurullar bakımından asıl olan ise olağan genel kuruldur. Olağan genel kurul, kanunda ve daha kısa bir süre belirlenmesi koşuluyla tüzükte öngörülen sürelerde düzenli olarak yapılmak zorunda olunan ve yapılması için herhangi bir sebebin ortaya çıkması gerekli olmayan genel kuruldur. Olağanüstü genel kurul ise ancak genel kurulun olağanüstü toplanmasını gerektirir nitelikte objektif ve ciddi sebeplerin bulunması halinde söz konusu olan istisnai nitelikteki genel kuruldur.
    6356 sayılı Kanun"un 12. maddesinin ikinci fıkrasına göre “Olağan genel kurul en geç dört yılda bir toplanır.”
    Sendika tüzüğünün 28. maddesinde de “Şube Genel Kurulu, dört yılda bir Sendika Genel Yönetim Kurulu"nun onayını almak koşulu ile ve Sendika Genel Kurul toplantısından önce olmak üzere, şubenin faaliyette bulunduğu mahalde, Şube Yönetim Kurulu"nun tespit edeceği yer, gün ve saatte toplanır” düzenlemesi yer almaktadır.

    Somut olayda, iptali talep olunan Şube Yönetim Kurulunun 14.01.2014 tarih ve 84 sayılı kararı ile şube 19. Olağan Genel Kurulunun 22.03.2014 tarihinde yapılmasına karar verilmiştir. Dosya içeriğinden, şubenin son olağan genel kurulunun ise 20.03.2010 tarihinde gerçekleştirildiği anlaşılmaktadır. Diğer taraftan, sendika genel merkezinin 17.02.2014 tarihli yazısında da, şube tarafından iletilen olağan genel kurul yapma isteğinin uygun bulunduğu belirtilmiştir.
    İnceleme konusu davada, şube yönetim kurulu tarafından, kanuni süresinde olağan genel kurul yapılmasına dair alınan kararda bir isabetsizlik bulunmadığı gibi, 6356 sayılı Kanun"un 12. maddesi hükümleri gereğince söz konusu kararın alınması zaruridir. Ancak elde olmayan sebeplerle kararda belirtilen tarihte genel kurulun icra edilememesi durumunda, engelin ortadan kalkması ile birlikte derhal yeni bir olağan genel kurul tarihinin belirlenmesi ve bu olağan genel kurulun da kanun ve tüzük hükümleri doğrultusunda en kısa sürede icra edilmesi yine 6356 sayılı Kanun"un 12. maddesi gereğidir.
    Açıklanan maddi ve hukuki olgular karşısında, mahkemece, bu yönden davanın reddine karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde şube yönetim kurulu kararının iptaline karar verilmesi isabetsizdir.
    3-Sendika yönetim kuruluna işten el çektirilerek kayyım tayini hususu, 6356 sayılı Kanun"un 12. maddesinde düzenlenmiştir. Maddenin ikinci fıkrasında olağan genel kurulun en geç dört yılda bir toplanacağı belirtilmiş, dördüncü fıkrada olağanüstü genel kurulun, yönetim kurulu veya denetleme kurulunun gerekli gördüğü hâllerde ya da genel kurul üye veya delegelerinin beşte birinin yazılı isteği üzerine altmış gün içinde yazılı istekteki konuları öncelikle görüşmek üzere toplanacağı düzenlemesi yer almıştır. Maddenin beşinci fıkrasında da genel kurula çağrının yönetim kurulu tarafından yapılacağı ifade edilmiştir. Maddenin son fıkrasında ise “Yukarıdaki hükümlere aykırı hareket eden kuruluş veya şube yönetim kuruluna; kuruluşun üyelerinden birinin veya durumu tespit eden Bakanlığın başvurusu üzerine, mahkeme kararıyla işten el çektirilir. Mahkeme, ayrıca genel kurulu kanun ve tüzük hükümlerine göre en kısa zamanda toplamak ve yeni yönetim kurulu seçilinceye kadar kuruluşu yönetmekle görevli olmak üzere 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu hükümleri gereğince bir veya üç kayyım tayin eder” düzenlemesi yer almıştır.
    Bu noktada ifade etmek gerekir ki, her ne kadar 6356 sayılı Kanun"un 15. maddesinde de yönetim kuruluna işten el çektirilerek kayyım tayini konusu düzenlenmiş ise de, anılan maddenin genel kurul iptali davalarına ilişkin olduğu nazara alındığında, maddi olayda uygulama alanı bulamayacağı açıktır.
    Somut olayda, yukarıda belirtildiği üzere, kanuni olağan genel kurul süresinde olmak üzere, Şube Yönetim Kurulunun 14.01.2014 tarih ve 84 sayılı kararı ile şube 19. Olağan Genel Kurulunun 22.03.2014 tarihinde yapılmasına kararlaştırılmış ise de, birleşen Ankara 4. İş Mahkemesi"nin 2014/331 esas sayılı davasının yargılaması sırasında 20.03.2014 tarihli ara karar ile genel kurulun ihtiyati tedbir kararı ile durdurulmasına karar verilmiş ve bu suretle genel kurul icra edilememiştir. Bu itibarla, mevcut durumda 6356 sayılı Kanun"un 12. maddesinde öngörülen koşulların oluşmadığı ve yönetim kuruluna işten el çektirilerek kayyım tayinini gerektiren bir sebep olmadığı tartışmasızdır. Diğer taraftan mahkeme kararının gerekçesinde ifade edildiği şekilde, sadece iyiniyet ve dürüstlük kuralları ile bağdaşmayan eylemler sebebiyle yönetim kuruluna işten el çektirilmesi ve kayyım tayininin hukuki dayanağı da bulunmamaktadır.


    Bu açıklamalar karşısında, bu yönden de davanın reddine karar verilmesi gerekirken, mahkemece, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde yönetim kuruluna işten el çektirilmesi ve kayyım tayinine karar verilmesi de hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    Sonuç:
    1-Delege seçimlerinin iptaline ilişkin talep yönünden, mahkemece verilen karar kesin nitelikte olduğundan, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi ile uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 427/1 ve 432. maddeleri hükümlerine göre asli müdahillerin temyiz isteminin REDDİNE,
    2-Yönetim kurulu kararının iptali ile şube yönetim kuruluna işten el çektirilmesi ve kayyım tayini talebi yönünden, temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 19.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi