14. Hukuk Dairesi Esas No: 2012/14500 Karar No: 2013/1371 Karar Tarihi: 04.02.2013
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2012/14500 Esas 2013/1371 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2012/14500 E. , 2013/1371 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı tarafından, davalı aleyhine 10.08.2010 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydında kimlik bilgilerinin düzeltilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 25.09.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_K A R A R_ Davacı, 1221 ada 2 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında murisinin “...” şeklinde yazılan kimlik bilgilerinin, “...” olarak düzeltilmesini istemiştir. Davalı idare vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Dava, tapu kaydına eksik yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteğine ilişkindir. Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin isim, soyisim, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Bu tür davalarda kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir. Davaya konu olaya gelince; Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli değildir. Dosya içerisindeki nüfus kayıtlarına göre davacının murisi ... oğlu ... dışında "... oğlu, 1945 doğumlu ..." adında başka bir kişinin de nüfus sicilinde kayıtlı bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu haliyle; kayıt maliki ile kimlik bilgilerinin düzeltilmesi istenen şahsın aynı kişi olduğu yönündeki tüm tereddütlerin giderilmesi için mahkemece ... oğlu, 1945 doğumlu ... tanık sıfatı İle çağrılarak taşınmaz üzerinde bir hak iddiasının bulunup bulunmadığı sorulup, beyanı alınmalıdır. Bu kişi taşınmaz hakkında mülkiyet iddiasında bulunması halinde çekişmenin esası tapu iptali ve tescil davası ile çözülebileceğinden davanın reddine karar verilmelidir. Böyle bir iddiada bulunmadığı takdirde davanın kabulü yoluna gidilmelidir. Eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz talebinin kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 04.02.2013 gününde oybirliği ile karar verildi.