Abaküs Yazılım
3. Ceza Dairesi
Esas No: 2022/1225
Karar No: 2022/3810
Karar Tarihi: 14.06.2022

Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2022/1225 Esas 2022/3810 Karar Sayılı İlamı

3. Ceza Dairesi         2022/1225 E.  ,  2022/3810 K.

    "İçtihat Metni"

    I- TALEP:
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 24.12.2021 tarih ve 2021/135276 sayılı yazısı ile; silahlı terör örgütü kurma veya yönetme suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 23.03.2021 tarihli ve 2021/49971 soruşturma, 2021/17624 esas, 2021/1975 sayılı iddianamenin iadesine dair Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesinin 24.03.2021 tarihli ve 2021/49 iddianame değerlendirme sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin Ankara 20. Ağır Ceza Mahkemesinin 08.04.2021 tarihli ve 2021/65 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
    Her ne kadar şüpheli hakkında düzenlenen iddianamenin,"...şüpheli hakkında Ankara 14. Ağır Ceza Mahkemesinin 2017/156 esas 2019/327 karar sayılı kararı ile sanığın Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma suçundan mahkumiyetine karar verilmiş olmakla dosyanın Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Ceza Dairesinin 2020/70 esas sırasına kaydolunduğu ve halihazırda dosyanın istinaf aşamasında bulunduğu, gerekli araştırma yapılarak gerekirse anılan yargılama dosyasına elde edilen yeni delillerin gönderilmesi suretiyle tüm delillerin bir arada değerlendirilmesinin sağlanması ve istinaf merciince suç vasfının değerlendirilmesi açısından mezkur davanın kuşkuya yer bırakmayacak nitelikte ortaya konulması; anılan dava dosyasında sanığa yüklenen silahlı terör örgütüne üye olma eylemi yönünden mevcut soruşturma dosyasındaki suç tarihleri ve temadinin kesilmesi karşılaştırılarak sanığın anılan dava dosyasında yüklenen suç yönünden temadi kesildikten sonra yenilenen kastı ile temadi kesildikten sonra Silahlı Terör Örgütü Kurma ve Yönetme Suçu ya da Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma Suçuna konu eylemi bulunduğu kanaatinde bulunulur ise, tarihleri ile birlikte kuşkuya yer bırakmayacak şekilde iddianamede açıklanması gerekirken; CMK'nın 170 ve 174 maddelerine aykırı olarak dava ikame edilmesi usul ve yasaya aykırı bulunduğu..." gerekçesi ile iadesine karar verildiği ve itirazın reddedildiği anlaşılmış ise de,
    5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 170/3. maddesinde iddianamede nelerin gösterileceği, aynı Kanunun 174/1. maddesinde iddianamenin hangi hâllerde iadesine karar verileceğinin belirtildiği, aynı Kanunun 170/2. maddesinde yer alan “Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet savcısı, bir iddianame düzenler.” hükmü uyarınca Cumhuriyet savcısının dava açmasının zorunlu olduğu ve suçun hukukî nitelendirilmesinin de Cumhuriyet savcısına ait olduğu, bu durumda mahkemece, iddianamede gösterilen olaylarla ilgili olarak ibraz edilen deliller ve yargılama sırasında ibraz edilebilecek deliller birlikte değerlendirilerek yargılama sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği nazara alındığında,
    Somut olayda evvelce hakkında FETÖ/PDY örgüt üyeliği suçundan mahkûmiyetine karar verilen şüphelinin, FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün askeriyeye öğrenci yerleştiren mahrem imamlarının tespitine ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında askeriyeye öğrenci yetiştiren mahrem yapı içerisinde yer aldığının belirlendiği, örgüt evlerinde ev ağabeyliği yaptığı, mahrem ağabey olduğu, askeri liselere öğrenci yetiştirip gönderdiği, bu doğrultuda mahiyetinde bulunan örgüt üyesi öğrencileri örgütün amaçlarının gerçekleştirilmesi ile mahremiyetinin korunması bakımından talimat verip yönlendirdiğinden bahisle emir ve talimat veren/yönetici konumunda bulunduğu ve bu şekilde şüphelinin atılı suçu işlediği hususunda kamu davasını açmaya elverişli yeterli delile ulaşıldığının görülmesi üzerine 5271 sayılı Kanun'un 170/2. maddesi uyarınca iddianame tanzim edildiği, iddianameye konu suç ile terör örgütü üyesi olma suçuna ilişkin eylemlerin farklı olduğu, bu nedenle üye olma suçuna ilişkin temadinin kesilmesinden önce veya sonra iddianame konusu eylemlerin gerçekleşmesinin atılı suçun oluşumuna tesir etmeyeceği, her iki suçun da aynı nev'iden olması durumunda temadinin dikkate alınması gerektiği ve hukukî nitelendirme nedeniyle de iddianamenin iadesine karar verilemeyeceği gözetilmeksizin, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
    5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ifadeli 01.11.2021 gün ve 94660652-105-06-10448-2021-Kyb sayılı istemlerine müsteniden ihbar ve mevcut evrak, dairemize gönderilmiştir.
    II- OLAY;
    Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün askeri mahrem yapılanmasına yönelik silahlı terör örgütü kurma ve yönetme, silahlı terör örgütüne üye olma suçlarından yürütülen 2020/54120 sayılı soruşturma evrakından, karar başlığında silahlı terör örgütüne üye olma suçu yazılmış ise de içeriğinde silahlı terör örgütü kurma ve yönetme suçuna ilişkin olduğu belirtilen 08.03.2021 tarih, 2021/4538 karar sayılı ayırma kararı ile tefriki ile 2021/49971 soruşturma sayısına kaydedilen soruşturma evrakına matuf, iş bu kanun yararına bozma incelemesine esas uyuşmazlığa konu iadesine karar verilen 23.03.2021 tarihli iddianamenin tanzimi öncesinde, dosya içeriğinde bulunmamakta ise de süreçte verilen karar ve belge içeriklerinde bahsi geçen ayrıca UYAP sisteminde bilgileri yer alan Ankara 14. Ağır Ceza Mahkemesinin 2017/156 esas sayılı dosyası ile şüpheli ... hakkında, silahlı terör örgütüne üye olma suçundan kamu davası açılmış, yapılan yargılama neticesinde etkin pişmanlık hükümlerinden yararlandırılmak sureti ile verilen mahkumiyet hükmünün istinaf edilmesi üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Ceza Dairesinin 2020/70 esas sayılı kararı ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş ve dosya temyiz incelemesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmiştir.
    Bu kapsamda, Ankara 14. Ağır Ceza Mahkemesinin 15.11.2019 tarih ve 2017/156 esas ve 2019/327 karar sayılı kararı ile silahlı terör örgütüne üye olma suçundan etkin pişmanlık hükümleri uygulanarak mahkumiyetine karar verilen ve istinaf incelemesine gönderilen derdest davası bulunan sanık ... hakkında, süreçte elde edilen delillere istinaden bu kez silahlı terör örgütü ve yönetme suçundan cezalandırılması istemi ile tanzim olunan Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 23.03.2021 tarih, 2021/49971 soruşturma ve 2021/1975 numaralı iddianamesinin, Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesinin 24.03.2021 tarih ve 2021/49 iddianame değerlendirme sayılı kararı ile iadesi üzerine, iş bu iade kararına vaki Cumhuriyet savcısınca yapılan itiraz, Ankara 20. Ağır Ceza Mahkemesinin 08.04.2021 tarih, 2021/65 değişik iş sayılı kararı ile kesin olarak reddedilmiştir.
    İddianamenin iadesine dair verilen karar tarihi olan 24.03.2021 tarihinde ve merciinin kesin kararının verildiği tarih olan 08.04.2021 tarihi itibari ile şüphelinin istinaf aşamasında olan derdest davasının, kanun yararına bozma incelemesinin yapıldığı tarih itibari ile temyiz incelemesi yapılmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği UYAP sistemi kayıtlarından anlaşılmıştır.
    Uyuşmazlığın mahiyetine, olayın anlaşılmasında ki faydasına ve de görülen lüzuma binaen, öncelikle temyiz aşamasında bulunan Ankara 14. Ağır Ceza Mahkemesinin 2017/156 esas sayılı dava dosyasının içeriğinden sonrasında ise iş bu uyuşmazlığa konu Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 2021/49971 sayılı soruşturma dosyasından bahsedilmesi gereklidir.
    a-) Ankara 14. Ağır Ceza Mahkemesinin 2017/156 esas sayılı davasının incelenmesi lüzumuna binaen, UYAP sistemi gerekçeli karar sorgulaması ve görüntülemesi modülünde yapılan sorgulama neticesinde temin edilen gerekçeli karar içeriğine göre;
    İstanbul 33. Ağır Ceza Mahkemesinin, 04.10.2017 tarihli yetkisizlik kararı ile gönderilen davaya ilişkin düzenlenen İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 24.08.2017 tarih, 2017/24846 esas sayılı iddianamesinde özetle; ByLock kullandıkları tespit edilen 144 asker şahıs hakkında başlatılan soruşturma kapsamında şüphelinin 22.05.2017 tarihinde yakalanıp, gözaltına alındığı; örgüt liderinin çağrısı üzerine Bankasya hesabında artış gerçekleştirdiği, örgütün tepe yöneticilerinden ... ile 16.09.2014 tarihinde HTS kayıtlarında irtibatının tespit edildiği; kollukta etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak istediğini belirterek verdiği ifadesinde örgüt evlerinde kaldığını, 2010 yılında Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumunda çalışmaya başladığını, 2012 yılında örgüt içinde "birim" adı verilen yapıda "okulcu" sıfatıyla "Jandarma Astsubay Meslek Yüksek Okullarında öğrenim gören öğrencilerin sorumlusu" olduğunu, askeri öğrencilerle görüşmeler yaptığını, görüşmeler sonucunda düzenlediği raporları müdür yardımcısı pozisyonunda görev yapan üstüne ilettiğini, müdür yardımcısının bu bilgileri "excell formatında" bağlı olduğu örgütsel pozisyonu müdür olan örgüt mensubuna ilettiğini, müdürlerinde toplanan bilgileri örgüt içinde "gezici" olarak adlandırılan ve teftiş görevi yürüten üst düzey örgüt mensuplarına ilettiklerini, gezici olarak adlandırılan örgüt mensuplarının topladıkları bilgileri sunum haline getirilerek belli aralıklarla Fetullah Gülen'e Amerika'ya giderek ilettiklerini, 2014 yılı Şubat ayına kadar "okulcu"' olarak, bu tarihten 15.07.2016 tarihine kadar ise "müdür yardımcısı" olarak görev yaptığını, 15.07.2016 tarihinde darbe kalkışmanın olduğu akşam saat 20.00 sıralarında "twitter" simgeli programda müdür yardımcılarının bulunduğu mesaj grubundan gelen mesajda Fetullah Gülen'in talimatı ile herkesin silahları ile birlikte görev yerine gitmesi ve hazır olması, komutanlardan veya diğer rütbelerden asker şahısların karşı çıkması halinde de silah kullanılmasından çekinilmemesi talimatının verildiğini beyan ettiği de belirtilerek, TCK'nın 314/2, 63/1,53/1,3713 sayılı TMK'nın 5/2 maddeleri gereğince cezalandırılması istenilmiştir. Suç tarihinin 23.05.2017 olduğu belirtilen kararda, örgütün hiyerarşik yapısı içerisinde yer aldığını beyanla etkin pişmanlıkta bulunan sanığın savunmasında da 2014 yılı Şubat ayı gibi müdür yardımcılığı pozisyonuna ihtiyaçdan dolayı görevlendirildiğini, müdür yardımcılığının daha önce okulcu olarak tabir edildiğini, dört ya da beş okulcunun bir müdür yardımcısına bağlı olduklarını, hafta sonları jandarma meslek yüksek okulunda okuyan öğrencilere belli adreslerde manevi program yaptıklarını, şehir dışından öğrencileri lisede okudukları dönemde takip eden abilerin geldiğini, okulcu olarak tabir edilen kişilerin öğrencilerin kitaplarını okuyup okumadıkları, manevi durumları, bağlılıklarının ne olduğunu takip ettiğini, müdür yardımcısının okulcuların başındaki kişi olduğunu, müdür yardımcısının hafta sonu yapılan gruplarda hangi çocukların görüldüğünü, görülmediğini excel ortamında bilgisayara kaydettiğini, jandarma meslek yüksek okulunun başında bir müdür olduğunu, müdürün birinci ve ikinci sınıflar iki dönem olduğu için ikiye ayrıldığını, birinci ve ikinci sınıflardan ortalama üç dört müdür yardımcısının sorumlu olduğunu, her okul için ayrı bir okulcu olduğunu, jandarma okullar komutanlığının başında temsilci diye biri bulunduğunu, silsilenin yukarıya doğru olduğunu, jandarma ile kara ve hava birimlerinin bildiği kadarıyla birbirlerinden bağımsız olduğunu, 2014 yılı başından itibaren müdür yardımcılığı görevine başladığını, 2015 yılından itibaren ortamın gerginliği nedeni ile yapının faaliyetlerinde düşüş olduğunu, öğrencilerin gelmediğini, belli bir dönemde tedbir amacıyla öğrencilerin gelmemesini istediğini, 2016 yılında hemen hemen hiçbir şey yapmadıklarını, çocukların ziyaret edilmediğini, sadece iki haftada bir müdür dedikleri kişiyle bir araya gelip namaz kılıp sohbet edip ayrıldıklarını, aynı şekilde müdür yardımcısının da kendi altındaki okulcularla aynı şeyleri yaptığını beyan ettiği belirtilmiş; tanık ...'ın talimat mahkemesince alınan beyanında ise şüpheli hakkında, Ankara ilinde KPSS alan sınavına hazırlanırken başlarında bulunan abi olduğunu, bylock programını yüklediğini, ... kod adı ile evde abilik yaptığını ancak aynı evde kalmadığını, askeri yapılanma içinde müdür yardımcısı olduğunu, askeri okulları ziyaret edip öğrencilerin durumu hakkında edindikleri bilgileri şüpheliye verdiklerini, onun da üst mercilere bunları verdiğini beyan ettiğinin belirtildiği görülmüştür.
    Bahse konu kararda, belirtildiği şekli ile deliller ise şöyledir;
    "İddia, sanık savunmaları, üst arama tutanağı, 23.05.2017 tarihli ev arama tutanağı, aramaya ilişkin 23.07.2017 tarihli tutanak, 08.05.2017 tarihli araştırma tutanağı, tanık ...'ın 28.12.2016 tarihli kolluk ifadesi ve 07.04.2017 tarihli fotoğraf teşhis tutanağı, sanığa ait 31.05.2017, 01.06.2017 tarihli fotoğraf teşhis tutanakları ve kolluk ifadesi, ByLock tespit ve değerlendirme tutanağı, Bank Asya hesap bilgilerinin yer aldığı CD, BTK'dan gelen HTS kayıtları ve internet trafik bilgileri, sanığın teşhis etmiş olduğu kişiler hakkında yapılana araştırma neticesinde düzenlenen 06.02.2018 tarihli rapor, sanığın tanık olarak İstanbul 33. Ağır Ceza Mahkemesinde vermiş olduğu 06.03.2018 tarihli ifadesi, adli sicil ve nüfus kayıtları ile dosya içerisindeki diğer tüm bilgi ve belgeler..."
    Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Ceza Dairesinin 29.11.2021 tarih, 2020/70 esas ve 2021/1681 karar sayılı kararı ile sanık müdafiinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    b-) Silahlı terör örgütüne üye olma suçundan hakkında etkin pişmanlık hükümleri uygulanarak verilen mahkumiyet hükmüne dair belirtilen kararın istinaf incelemesinin devam ettiği süreçte; 02.03.2021 tarihinde yakalanıp gözaltına alındığı, koronavirüs salgını nedeni ile yokluğunda, dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde verilen Ankara 7. Sulh Ceza Hakimliğinin 05.03.2021 tarih ve 2021/205 sorgu sayılı kararı ile yurt dışına çıkışının yasaklanması sureti ile adli kontrol tedbiri uygulanmasına karar verilen şüpheli hakkında, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının, 08.03.2021 tarih, 2020/54120 soruşturma ve 2021/4538 karar sayılı ayırma kararı ile 2020/54120 sayılı soruşturma evrakından tefrikle, 2021/49971 soruşturma numarasına kayıt edilmesine karar verilen dosyaya matuf, iş bu kanun yararına bozmaya konu uyuşmazlık kapsamında ki soruşturma dosyasında ise;
    Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 23.03.2021 tarih, 2021/49971 soruşturma, 2021/1975 esas ve 2021/1975 id. numaralı iddianamesi ile şüpheli ...'ın silahlı terör örgütü ve yönetme suçundan, 3713 sayılı TMK'nın 5 ve 7/1 maddesi delaletiyle 5237 sayılı TCK'nın 314/1, 53, 58/9, 63 maddeleri gereğince cezalandırılması istenilmiştir.
    İddianame anlatımında özetle;
    İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 2016/88650 sayılı soruşturması kapsamında FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün askeri mahrem yapılanmasının tespit ve deşifresine yönelik olarak gerçekleştirilen operasyon neticesinde, 19.08.2016 tarihinde İstanbul ilinde örgütün sözde jandarma mahrem yapılanmasında Marmara Bölge Temsilcisi olarak faaliyet yürüten, "Zeynel, Latif, Fatih" kod adlı ... isimli şüphelinin yakalandığı ve ikametinde yapılan aramada bir kısım dijital materyallerin ele geçtiği, İstanbul 6. Sulh Ceza Mahkemesinin 2016/3778 sayılı değişik iş sayılı kararı ile materyallere ilişkin inceleme kararının verildiği, süreçte soruşturma evrakının yetkisizlik kararı ile Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına devredildiği, bahse konu materyallere yönelik Siber Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığınca Şifre Çözümleme ve Teknik Çıkarım Raporu tanzim edildiği, elde edilen verilerde "Katalog" ve "Personel" isimli windows sistemlerinde çalıştırılabilir formatta dosya içeriklerinin ve alt dizinlerinde de veri dosyalarının bulunduğu, çözümlenen dosyaların tetkikinde aktif olarak görevde olan, geçici görevden uzaklaştırılan ve ihraç edilen Jandarma Genel Komutanlığı personeli, Askeri okulların kapatılması nedeniyle ilişiği kesilen, muhtelif nedenlerle Jandarma Teşkilatından ayrılan sivil şahıslar, Jandarma yapılanmasında faaliyet gösteren mahrem imamlar olmak üzere örgüt mensuplarının aidiyetleri, iletişim bilgileri, örgütsel faaliyetleri ve örgüte müzahir olmayan bir kısım şahıslar ile ilgili yapılan faaliyetlere ilişkin bilgilere ulaşıldığı, örgütün sözde jandarma mahrem yapılanmasında görevli mahrem sorumluların bilgilerinin yer aldığı "PERSONEL" ile Jandarma Mahrem sorumlulara bağlı olarak “öğrenci” tabir edilen örgüt üyesi jandarma personeline ve örgütün hasım olarak gördüğü bir kısım Jandarma personeline ilişkin bilgilerin yer aldığı "KATALOG" isimli programlarda ve bu programların veri tabanında yer alan dosyalar ile örgütün hasım olarak gördüğü, cezalandırılması planlanan kişilerle ilgili olarak düzenlenmiş fişleme, sulandırma, sızdırma ya da dinleme kayıtlarının tutulduğu dosyaların ve örgütsel propaganda amaçlı hazırlanan video dosyalarının yine veri tabanı içerisinde “...” isimli belgede “sivil personele ait bazı hak ve ödevler” başlıklı örgütün jandarma mahrem yapılanması ile ilgili yalnızca temsilcide bulunması gerektiği belirtilen ve diğer örgüt mensupları ile fiziki olarak paylaşılmaması ancak deklare edilmesi istenen mahrem sivil örgüt yöneticilerinin örgütsel hak ve ödevlerinin yer aldığı “personel tüzük” belgesinin bulunduğunun belirlendiği, yine veri tabanında mahrem imamların örgütsel ve kişisel bilgilerinin bulunduğu dosyada bulunan kayıtların KOM Daire Başkanlığının gönderdiği bylock tespit ve değerlendirme tutanaklarında bulunan verilerle örtüştüğü; Katalog Programı veri tabanında bulunan mahrem imam örgütsel konumlarının ve bağlı mahrem imamların bilgilerin yer aldığı dosyada tespit edilen şahısların büfe/ankesör/sabit hatlardan aranıp aranmadığına ilişkin analiz çalışmasında ardışık arandıklarının görüldüğü, sivil mahrem örgüt yöneticilerinin muhasebe giderlerinin kaydedildiği veri tabanı dosyasında Mit tırları soruşturması kapsamında açığa alınan ya da soruşturma geçiren örgüt mensubu jandarma personelinin devletten alamadığı maaşına takviye yapıldığının, avukat ücreti ödendiğinin ve birtakım harcamalar yapıldığına dair notların bulunduğunun belirlendiği, ayrıca sulandırma amaçlı MİT, BİMER, GenelKurmay Başkanlığı, Kuvvet Komutanlıkları vb. resmi kurumlara yazılan ihbar mektupları ile örgüt tarafından kullanılan sosyal medya platformlarında paylaşılan, paylaşılmak üzere hazırlanan, özel hayata ilişkin çeşitli notların bulunduğunun tespit edildiği ve analiz çalışmalarının halen devam ettiği programa ve verilere ilişkin tespitlerle, programın kullanımına ve süreçte aralarında belirtilen yapılanma içerisinde müdür yardımcısı veya öğretmen olarak görev alan şüphelilerin verdikleri ifadelere yer verilerek, bahse konu programın silahlı terör örgütünce kullanıldığının açık ve net bir şekilde tespit edildiğinin belirtildiği, ifadelerde bahsedilen ATM birimi ve programı ile Çetele ve çetele programına ayrıca diğer verilere dair anlatımlarda da bulunulduğu görülmüştür.
    İddianamenin şüpheli ile ilgili kısmında ise özetle; yapılan araştırmalarda adına kayıtlı telefonları, araç plakası, adres ve mail bilgileri tespit edilen şüphelinin, bahse konu program içerisinde “Atm” sekmesinde ve Sivil Arama Tarama Mesulü dosyalarında tespit edilen ve içerikleri belirtilen verilerden;
    -786 kayıt ID ile ATM'si yapılan mahrem imam olduğu, ATM'nin 14.02.2014 tarihinde yapıldığı, denetlemede -1, 0 1 rakamsal değerler girilerek açıklama kısmına “problem yok” olarak veri girişinin yapıldığı;
    - 2066 kayıt ID si ile veri girişi ve ATM'si yapılan mahrem imam olduğu, ATM' nin 29.03.2015 tarihinde yapıldığı, denetlemede -1, 0 1 rakamsal değerler girilerek açıklama kısmına “1. Eşi, AKAFED de Genel Sekteri olarak vazife yapıyor. Tüm iletişimi şahsi telefonunda... 2.Tablet ve şahsi telefonlarda bazı güvenlik ayarları yapıldı.3. Şahsi bilgisayarı ve evi kontrol edilecek.” olarak veri girişinin yapıldığı;
    - 3619 kayıt ID ile veri girişi yapılan ve ATM si yapılan mahrem imam olduğu, ATM'nin 15.10.2015 tarihinde yapıldığı, denetlemede -1, 0 1 rakamsal değerler girilerek açıklama kısmına “tablet: ağustos gibi tableti sıfırlanmış. ayarları yapılmamıştı. yapıldı. tablet: cihaz şifrelemesi unutulmuş. yapılacak. tablet: download klasöründeki shu.apk vb. silindi. tablet: cta 1.7 kurulu ama unınstall ayarları yapıldı. not: bilgisayara; zaman darlığındandan” olarak veri girişinin yapıldığı,
    - “SVLATM” isimli tabloda bulunan updt, recuser, atmyapan, müeyyide isimli veri başlıklarında ... Hizmet ID si ile ... KOD isimli, ... Hizmet ID si ile ... KOD isimli, ... Hizmet ID si ile ... KOD isimli mahrem imamların bulunduğu; ... Hizmet ID si ile ... KOD isimli mahrem imamın ... ... Tekin olduğunun değerlendirildiği; veri girişinde; ibaresinin örgütsel statüde Müdür konumunda, ibaresinin örgütsel statüde Müdür Yardımcısı konumunda, <Ö> ibaresinin örgütsel statüde Öğretmen konumunda olduğunun değerlendirildiği,
    -Ayrıca 17-25 Aralık 2013 sürecinden sonra örgüt liderinin talimatının akabinde Bank Asya hesabında artış bulunduğu, bylock isimli programı kullandığı, İstanbul Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünce ifadesi alınan ve teğmen olarak görev yapan ...'ın ifadesinde ve yapmış olduğu teşhiste "bu sırada gerçek adının Davut olduğunu bildiğim ... kod isimli şahıs tarafından bana ayda 900 TL para veriliyordu... ... kod bana askeri okulda eğitim gören öğrencilerle ilgilenmemi istedi. Hafta sonları da askeri öğrencilerle buluşup onlarla ilgilendim... Bu görüşmelerin ayda bir kez yapılması Davut isimli şahıs tarafından istenirdi." şeklinde beyanda bulunarak şüpheliyi teşhis ettiği, Ankara ilinde ankesörlü telefonla aranma kayıtlarının bulunduğu belirtilerek, örgütün Jandarma yapılanmasında mahrem hizmetler sınıfında yer aldığı, bulunduğu konum itibarı ile gerek 15 Temmuz öncesi ve sonrasında elde edilen tüm deliller ve veriler ve özellikle bu program kapsamında askeri mahrem yapılanma içerisinde yer alarak askeri öğrenciler ve personelden sorumlu olduğu, örgüt içerisinde sözde üst yöneticilerinden aldığı talimatlar doğrultusunda sorumlu oldukları askeri personelle görüştüğü, onları takip ettiği, almış olduğu himmetleri bir üstündeki yöneticiye ilettiği, onlarla toplantılar yaptığı, tüm yapmış olduğu bu faaliyetler sonucunda elde ettiği bilgileri program dahilinde veri girişi yapılmak üzere örgüt içerisinde sözde bir üst konumdaki yöneticiye ilettiği iddiası ile FETÖ/PDY silahlı terör örgütü kurma veya yönetme suçundan cezalandırılmasının istenildiği belirtilmiştir.
    İddianamede, "nüfus ve adli sicil kayıtları, Emniyet tutanakları, tanık beyanı, ... isimli şüpheliden ele geçirilen dijital materyalden şüpheli ile ilgili bölümün analiz raporu, soruşturmaya konu programa ilişkin tanık beyanları ve tüm dosya kapsamı" delil olarak gösterilmiştir. Bu kapsamda dosya içeriğinde özetle;
    -Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 2020/54120 sayılı soruşturması kapsamında 11.10.2020 tarihinde etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak istediğini beyanla ifadesini vererek, teşhiste bulunan ...'nin ifade ve teşhis tutanağının yer aldığı görülmüştür. ... kod adlı askeri öğrencileri denetleyen birim adlı yapılanmalardan birisinin sorumlusu olarak teşhis ettiği şüpheli hakkında, 2015 yılında kendisine birim adlı yapıda görev almasını istediğini ancak kabul etmediğini, süreçte Amasya ilinden gelen askeri öğrencilerle ilgilenen şahıslardan çetele alıp, bilgisayarına işlediğini gördüğünü ilişkin beyanlarda bulunduğu anlaşılmıştır.
    -İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 2016/122648 sayılı soruşturması kapsamında, 28.12.2016 tarihinde etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak istediğini beyanla ifadesini vererek teşhiste bulunan ...'ın ifadesi ve teşhis tutanağının yer aldığı görülmüştür. 2013 yılında maliye bölümünden mezun olduktan sonra KPSS sınavlarına hazırlanmak için dershaneye gittiği Ankara ilinde bulunduğu dönemde gerçek adını Davut olarak bildiği ... kod isimli şahsın askeri okulda eğitim gören öğrencilerle ilgilenmesini istemesi üzerine örgütçe temin edilip askeri okula yerleştirilen öğrencilerle ilgilendiğini, şüphelinin isteği üzerine telefonuna bylock programı indirdiğini sonrasında başka programlar kullandıklarını, şüphelinin verdiği bir kimlikle hat ve tablet teminini sağlamaya çalışmış ise de telefoncunun kimliğin sahte olduğu söylemesi üzerine alamadığını fakat şüpheli tarafından kendisine tablet verildiğini, 2015 yılında sınavı kazanarak asker olduğuna dair beyanlarda bulunduğu anlaşılanmıştır. İddianame anlatımında da bir kısım içeriği belirtilen, teğmen rütbesinde asker olan Ferhat'ın Ankara 14. Ağır Ceza Mahkemesinin 2017/156 esas sayılı dosyası kapsamında gerekçeli kararda tanık sıfatı ile alınan beyanlarına yer verildiği görülmüştür.
    - Şüpheli ...'ın İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 2016/122648 sayılı soruşturması kapsamında 27.05.2017 tarihinde, kollukta, müdafii eşliğinde, etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak istediğini beyanla vermiş olduğu ifadesinin ve süreçte tanzim olunan teşhis tutanaklarının bulunduğu görülmüştür. Şüphelinin ifadesinde ... kod adı ile görev aldığı örgütün birim adlı yapılanmasında 2012 yılında okulcu sıfatı ile Jandarma Astsubay Meslek Yüksek Okullarında öğrenim gören öğrencilerden sorumlu olarak göreve başladığını, sonrasında birim yapılanmasında müdür yardımcılığı yaptığını belirterek, bahse konu yapılanma hakkında bilgiler verdiği, okulculardan alınan bilgilerin excel formatında müdür yardımcıları tarafından bağlı oldukları müdürlere iletildiğinden bahsettiği, kıta yapılanması hakkında bilgiler verdiği ve ByLock programını kullandığını, Bank Asyaya bağlı olduğu müdür tarafından verilen parayı yatırdığını, ...'ın beyanlarının doğru olduğu, eşinin iltisaklı kurumda bir dönem sigorta kaydının olduğuna dair beyanlarda bulunduğu ve süreçte teşhislerde bulunduğu anlaşılmıştır.
    - Şüphelinin kullandığı hatlardan tespiti yapılan ve kullanıcı adının "..." olduğu görülen 6638 ID numaralı ByLock kullanıcısı olduğuna dair tespit ve değerlendirme tutanağı bulunmaktadır.
    - 17.07.2020 tarihli şüphelinin örgütle irtibatına dair tanzim olunan havuz sorgu raporunun, 2020/54120 sayılı soruşturma kapsamında hazırlanan 23.02.2021 tarihli ankesör/ büfe sorgu raporunun bulunduğu görülmüştür.
    - 2020/54120 sayılı soruşturma kapsamında, ...'den ele geçen dijital materyallere yönelik sorgulama sonucunu içerir, 15.02.2021 tarihli veri inceleme raporu ve 15.02.2021 tarihli araştırma tutanağı yer almaktadır.
    -Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 01.03.2021 tarihli talebi doğrultusunda verilen Ankara 2. Sulh Ceza Hakimliğinin 01.03.2021 tarih, 2021/2303 değişik iş sayılı kararına istinaden 02.03.2021 tarihinde ikametinde yapılan aramada şüpheli yakalanarak gözaltına alınmıştır. Bu kapsamda arama, el koyma kararının ve yakalama, gözaltına alma, avukatla görüşme gibi hususlarda tanzim olunan tutanakların bulunduğu görülmüştür.
    -2020/54120 sayılı soruşturma kapsamında şüphelinin 04.03.2021 tarihinde kollukta yaptığı teşhis ve kimlik tespit tutanağının yer aldığı, gösterilen 108 fotoğraf içerisinden, yapı içerisinde bulunduğunu beyanla 43 şahsı teşhis etmiştir. Bu şahısların kimlik tespitlerine dair 05.03.2021 tarihli araştırma tutanağının bulunduğu görülmüştür.
    - 2020/54120 sayılı soruşturma kapsamında, 05.03.2021 tarihinde, müdafii eşliğinde, etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak istediğini beyanla, silahlı terör örgütü kurma ve yönetme suçundan şüpheli sıfatı ile kollukta verdiği ifadesinin bulunduğu, hakkında daha önce İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığında işlem yapıldığını, etkin pişmanlıkta bulunduğunu, o zaman verdiği ifadesinde eksik kalan hususlar ve de örgütle ilgili bildiklerini anlatacağını belirten şüphelinin beyanında özetle; etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanarak mahkumiyetine karar verilen dosyasının istinaf aşamasında olduğunu, 2017 yılında gözaltına alındığını, örgütle irtibatının başladığı 2000 yılından üniversite eğitimini bitirdiği 2009 yılına kadar ve Ankara'da özel bir inşaat firmasında çalışmaya başladığı 2009 yılından itibaren 2012 yılına kadar ki sohbetlere katıldığı süreçlerle, askeri öğrencilerle ilgilenen örgüt içerisinde mahrem yapı yahut birim olarak adlandırılan yapıya ... kod adı ile 2012 yılı Nisan ayından itibaren öğretmen ve okulcu olarak görev aldığı daha sonrasında da 2014 yılı başından 15 Temmuz darbe girişimine kadar müdür yardımcısı olarak görevlerde bulunduğu dönemlere ilişkin bilgiler verdiği, ayrıca tekel bayilerinde bulunan sabit hatlar veya kontörlü hatlardan iletişim kurduklarını, kendisinin ankesörlü hatları kullanmadığını, öğrenciler hakkında aldığı notları öğretmen olduğu dönemde grup sorumlusuna ilettiğini, onun da bu notları dizüstü bilgisayarında excell sayfasına not ettiğini, müdür yardımcılığı döneminde ise örgütte öğretmen sıfatı ile alt ve müdür sıfatı ile üst kademesinde yer alan kişileri de belirterek kendisine veya öğretmenlere ait dizüstü bilgisayarlardan örgütçe verilen şifreli flash belleğe yüklü personel ve katalog isimli programlara kendisi ile alakalı öğretmen ve öğrencilerle ilgili bilgi ve edindiği malumatları işlediğini, bilgileri güncellediğini, bylock kullandığını, Jandarma Astsubay Meslek Yüksek Okulundan sorumlu öğretmenlerin giderlerinin birimce karşılandığını, öğretmen ve müdür yardımcılarının tedbirler kapsamında süreçte uyguladıkları yöntemlerle, excell formatında işlenen malumatların içerikleri ve himmet hususlarında ayrıca 2015 yılında ATM olarak adlandırılan yapı tarafından evine gelinerek tedbir amaçlı kontrol yapıldığını da beyanla, örgütün diğer birimleri ile ilgili bilgiler verdiği, Bank Asyaya üstü konumunda olan şahsın verdiği parayı yatırdığını, TEM Daire Başkanlığınca tanzim edilen araştırma tutanağına konu verilerin bahsettiği Personel programına dair veriler olduğunu, bu verilerin güncellemesini yaptığını, adları belirtilen şahısların ise o tarihlerde kendisinden sorumlu müdür yardımcıları olduğunu, yine araştırma tutanağında belirtlen ATM verilerinin de arama tarama faaliyetlerine ilişkin olduğunu ve 2015 yılında evinde arama tarama faaliyeti gerçekleştirildiğini, tanzim olunan veri inceleme raporunda bulunan verilerden ... adının kendisine ait olduğunu, verileri kaydeden ve güncelleyenin kendisi olduğunu, Ferhat Dağdelen'in beyanlarına ilişkin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığında ifadesinde hem de bu ifadesinin ilgili kısımlarında Hakan kod ismi ile öğretmen konumunda kendisinin altı olarak görev yaptığını, ...'nin beyanlarına ilişkin ise kendisinin sorumluluğu altında bir kaç ay bulunduğunu, ardışık arama raporunda belirtilen sabit hattan kullanımında olan telefonun arandığını, arayanın müdür birlikte arandığı şahsın ise müdür yardımcısı konumunda olduğunu belirttiği, eşinin iltisaklı dernekte sigortalı olarak çalıştığını ancak örgüt ile hükumet arasında problemler yaşanınca ayrılmasını istemesi üzerine işten ayrıldığını beyan ettiği görülmüştür.
    - ...'den ele geçen materyallerde tespiti yapılan programa ilişkin, ..., ...ve ... ...'in kollukta bilgilerine başvurulduğu ve bilgi alma tutanakların bulunduğu görülmüştür.
    - UYAP sisteminde ayrıca 09.04.2021 tarih, 38328 sayılı Ankara Emniyet Müdürlüğü yazısı ile gönderilen ihbar evrakı kapsamında tanzim olunan tahkikat evraklarını içerir ihbar dosyasının, dosya içeriğinde gönderildiği, CİMER'e 16.07.2018 tarihinde yapılan ihbarda şüpheli ve eşinin adının geçtiği görülmüştür.
    UYAP sisteminden yapılan incelemede, 23.03.2021 tarihinde elektronik imzalandığı ve aynı tarihte Cumhuriyet Başsavcı vekilince görüldüğü anlaşılan iddianame, Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesinin 24.03.2021 tarih, 2021/49 iddianame değerlendirme nolu, itiraz kanun yolu açık olmak üzere, oy birliği ile verilen kararı ile CMK'nın 174. maddesi uyarınca iade edilmiştir. Karar elektronik olarak 26.03.2021 tarihinde imzalanmıştır.
    Yargıtay 16. Ceza Dairesinin, 2018/512 esas ve 2018/2168 karar sayılı kararına atıfla verilen iade kararının ilgili kısımlarında belirttiği şekli ile özetle gerekçesi şöyledir;
    "...UYAP bilişim sistemi üzerinden yapılan sorgulamada Ankara 14. Ağır Ceza Mahkemesinin 2017/156 Esas 2019/327 Karar sayılı kararı ile sanığın Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma suçundan mahkumiyetine karar verilmiş olmakla dosyanın Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Ceza Dairesinin 2020/70 Esas sırasına kaydolunduğu ve halihazırda dosyanın istinaf aşamasında bulunduğu anlaşılmıştır.
    ...Terör örgütü üyeliğinin temadi eden suçlardan olması karşısında hakkında birden fazla soruşturma bulunan şüpheli hakkında kamu davası açılmış olması durumunda, diğer soruşturmaların beklenmesi zorunluluğu olduğundan ve davanın sonuçlandırılma imkanı bulunmadığından soruşturma evrakı Cumhuriyet Başsavcılığında değil mahkemede beklemiş olacaktır. Bu husus davaların makul sürede tamamlanmasını imkansız kılmaktadır.
    5271 sayılı CMK'nın amacına uygun olarak uzun süren yargılama süreçlerinin önüne geçilebilmesi, davaların makul sürede tamamlanmasının sağlanması, iştirak, meşru savunma, kusur yeteneği, yaş küçüklüğü, zamanaşımı, yetkili mahkeme ve şikayet süresi gibi temadinin bitişine göre değerlendirilecek kurumlar bakımından sağlıklı değerlendirme yapılabilmesinin sağlanması için sanık hakkında Türkiye'nin çeşitli yerlerinde yürütülen soruşturmaların birleştirilip birleştirilmeyeceğinin soruşturma aşamasında değerlendirilmesi zorunludur.
    Bu kapsamda, şüpheli hakkında Ankara 14. Ağır Ceza Mahkemesinin 2017/156 esas 2019/327 karar sayılı kararı ile sanığın Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma suçundan mahkumiyetine karar verilmiş olmakla dosyanın Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Ceza Dairesinin 2020/70 esas sırasına kaydolunduğu ve halihazırda dosyanın istinaf aşamasında bulunduğu, gerekli araştırma yapılarak gerekirse anılan yargılama dosyasına elde edilen yeni delillerin gönderilmesi suretiyle tüm delillerin bir arada değerlendirilmesinin sağlanması ve istinaf merciince suç vasfının değerlendirilmesi açısından mezkur davanın kuşkuya yer bırakmayacak nitelikte ortaya konulması; anılan dava dosyasında sanığa yüklenen silahlı terör örgütüne üye olma eylemi yönünden mevcut soruşturma dosyasındaki suç tarihleri ve temadinin kesilmesi karşılaştırılarak sanığın anılan dava dosyasında yüklenen suç yönünden temadi kesildikten sonra yenilenen kastı ile temadi kesildikten sonra Silahlı Terör Örgütü Kurma ve Yönetme Suçu ya da Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma Suçuna konu eylemi bulunduğu kanaatinde bulunulur ise, tarihleri ile birlikte kuşkuya yer bırakmayacak şekilde iddianamede açıklanması gerekirken; CMK'nın 170 ve 174 maddelerine aykırı olarak dava ikame edilmesi usul ve yasaya aykırı bulunduğundan iddianamenin iadesine karar vermek gerekmiştir.
    ...Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 7 gün içerisinde Ankara 20.Ağır Ceza Mahkemesine yapılacak itiraz yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi."
    UYAP sisteminde yapılan incelemede, 26.03.2021 tarihinde imzalanan kararın, aynı tarihte, saat 16.26 da, sonraki süreçte ise 29.03.2021 ve 31.03.2021 tarihlerinde Cumhuriyet savcısınca okunduğu görülmüştür.
    05.04.2021 tarihinde Cumhuriyet savcısınca, fiziken dosyanın 30.03.2021 tarihinde teslim edildiği belirtilerek, iddianamenin iadesi kararına itirazda bulunulmuştur. İtiraz nedeni belirtildiği şekli ile şöyledir;
    "...Öncelikli olarak şüpheli ile ilgili olarak deliller toplanmış, şüphelinin ifadesi alınmış, şüpheli etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak istediğini belirterek ifade vermiş, şüpheli ile ilgili toplanan deliller ışığında hakkında silahlı terör örgütü kurma veya yönetme suçu yönünden iddianame düzenlenmiştir. Ceza Mahkemeleri Kanununda iddianamenin iadesi sebepleri 174/1 maddesinde gösterilmiş olup, belirtilen iade sebepleri içerisinde mahkemenin iade sebebi bulunmamaktadır. Hal böyle iken mahkemece yapılan iade CMK 174/1 maddesine uygun değildir..."
    Mahkemenin 06.04.2021 tarih ve 2021/49 iddianame değerlendirme numaralı kararı ile Cumhuriyet savcısının itirazı yerinde görülmediğinden dosyanın itiraz incelemesi yapılmak üzere merciiye gönderilmesine karar verilmiştir.
    12.04.2021 tarihli merciiye sunulan mütalaasında Cumhuriyet savcısı, iddianamenin iadesi nedenleri içerisinde mahkemenin gerekçesinde belirttiği iade sebebi bulunmadığından itirazın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
    Ankara 20. Ağır Ceza Mahkemesinin 08.04.2021 tarih, 2021/65 Değişik İş sayılı kararı ile itirazın reddine, kesin olarak ve oy birliği ile mütalaaya aykırı biçimde karar vermiştir. Kararın ilgili kısımlarında belirtildiği şekli ile gerekçesi özetle şöyledir;
    "... iade kararında belirtilen gerekçenin yasal ve yeterli olduğu, bu iade kararında hukuka aykırı bir cihet bulunmadığı anlaşılmakla iade kararına yönelik Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının reddine karar verilmiştir..."
    Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 20.04.2021 tarihli yazısı ile Ceza İşleri Genel Müdürlüğünden, silahlı terör örgütü üyeliği suçu yönünden şüphelinin istinaf aşamasında dosyasının bulunmasının kanunda düzenlenen iade nedenleri arasında yer almadığı, şüpheli hakkında silahlı terör örgütü kurma ve yönetme suçundan iddianamenin düzenlendiği, mahkemece atılı suçun üyelik suçunu oluşturacağı düşünülüyor ise yargılama yapılarak karar verilmesi gerektiği, ayrıca şüphelinin etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak istediğini belirterek ifade verdiği ve iade kararında bahsi geçen emsal kararın da uyuşmazlıkla uyuşan bir karar olmadığından, Ankara 20. Ağır Ceza Mahkemesinin 2021/65 karar sayılı kesin kararının, kanun yararına bozulması ihbar ve görüşünde bulunulmuştur.
    Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 01.11.2021 tarih 94660652- 105- 06-10448-2021-Kyb sayılı yazısı ile Ankara 20. Ağır Ceza Mahkemesinin 08.04.2021 tarih ve 2021/65 değişik iş sayılı kararının bozulması istenilmiştir.
    III- HUKUKİ UYUŞMAZLIK;
    Etkin pişmanlık hükümlerinden faydalandırılarak silahlı terör örgütüne üye olma suçundan mahkumiyetine karar verilen ve karar tarihi itibari ile istinaf incelemesinde derdest kamu davası bulunan şüpheli hakkında, daha sonra elde edilen ek delillere istinaden silahlı terör örgütü kurma veya yönetme suçundan düzenlenen iddianamenin, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 170 ve 174. maddeleri gereğince iade edilmesinde ve bu karara karşı yapılan itirazın reddine dair verilen kararda hukuka aykırılık bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık bulunmakta ise de ön sorun Cumhuriyet Savcısının itiraz etmesi için geçerli sürenin başlangıç tarihinin dosyanın fiziki olarak teslim edildiği tarihten mi, UYAP sisteminden tevdii edildiği tarihten itibaren mi olacağı konusundadır.
    IV- HUKUKİ MEVZUAT;
    A-) 5271 sayılı CMK'nın;
    Cumhuriyet Başsavcılığına yapılan tebligat
    Madde 38 - (1) Cumhuriyet Başsavcılığına yapılan tebligat, tebliği gereken evrakın aslının verilmesi suretiyle olur. Tebliğ ile bir süre işlemeye başlıyorsa verildiği gün, Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından evrakın aslına yazılır.
    Elektronik işlemler
    Madde 38/A - (Ek: 2.7.2012-6352/95 md.)
    (1) Her türlü ceza muhakemesi işlemlerinde Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) kullanılır. Bu işlemlere ilişkin her türlü veri, bilgi, belge ve karar, UYAP vasıtasıyla işlenir, kaydedilir ve saklanır.
    (2) Kanunlarda gösterilen istisnalar hariç olmak üzere, dosyalar güvenli elektronik imza kullanılarak UYAP’tan incelenebilir ve her türlü ceza muhakemesi işlemi yapılabilir.
    (3) Bu Kanun kapsamında fiziki olarak hazırlanması öngörülen her türlü belge ve karar elektronik ortamda düzenleneblir, işlenebilir, saklanabilir ve güvenli elektronik imza ile imzalanabilir.
    (4) Güvenli elektronik imza ile imzalanan belge ve kararlar diğer kişi veya kurumlara elektronik ortamda gönderilir. Güvenli elektronik imza ile imzalanarak gönderilen belge veya kararlar, gerekmedikçe fiziki olarak ayrıca düzenlenmez ve ilgili kurum ve kişilere gönderilmez.
    (5) Elektronik imzalı belgenin elle atılan imzalı belgeyle çelişmesi halinde UYAP’ta kayıtlı olan güvenli elektronik imzalı belge geçerli kabul edilir.
    (6) Güvenli elektronik imza ile imzalanan belge ve kararlarda, mühürleme işlemi ile kanunlarda birden fazla nüshanın düzenlenmesini öngören hükümler uygulanmaz.
    (7) Zorunlu nedenlerle fiziki olarak düzenlenmiş belge veya kararlar, yetkili kişilerce taranarak UYAP’a aktarılır ve gerektiğinde ilgili birimlere elektronik ortamda gönderilir.
    (8) Elektronik ortamdan fiziki örnek çıkartılması gereken hallerde tutanak veya belgenin aslının aynı olduğu belirtilerek hâkim, Cumhuriyet savcısı veya görevlendirilen yetkili kişi tarafından imzalanır ve mühürlenir.
    (9) Elektronik ortamda yapılan işlemlerde süre gün sonunda biter.
    (10) Yargı birimlerinin ihtiyaç duyduğu nüfus, tapu, adlî sicil kaydı gibi dış bilişim sistemlerinden UYAP vasıtasıyla temin edilen bilgi, belge ve kayıtlar, zorunlu olmadıkça ayrıca fiziki olarak istenilmez. UYAP’tan dış bilişim sistemlerine gönderilen bilgi ve belgeler ayrıca zorunlu olmadıkça fiziki ortamda gönderilmez.
    (11) Ceza muhakemesi işlemlerinin UYAP’ta yapılmasına dair usul ve esaslar, Adalet Bakanlığı tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
    Kamu davasını açma görevi
    Madde 170 - (1) Kamu davasını açma görevi, Cumhuriyet savcısı tarafından yerine getirilir.
    (2) Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet savcısı, bir iddianame düzenler.
    (3) Görevli ve yetkili mahkemeye hitaben düzenlenen iddianamede;
    a) Şüphelinin kimliği,
    b) Müdafii,
    c) Maktul, mağdur veya suçtan zarar görenin kimliği,
    d) Mağdurun veya suçtan zarar görenin vekili veya kanunî temsilcisi,
    e) Açıklanmasında sakınca bulunmaması halinde ihbarda bulunan kişinin kimliği,
    f) Şikâyette bulunan kişinin kimliği,
    g) Şikâyetin yapıldığı tarih,
    h) Yüklenen suç ve uygulanması gereken kanun maddeleri,
    i) Yüklenen suçun işlendiği yer, tarih ve zaman dilimi,
    j) Suçun delilleri,
    k) Şüphelinin tutuklu olup olmadığı; tutuklanmış ise, gözaltına alma ve tutuklama tarihleri ile bunların süreleri, gösterilir.
    (4) İddianamede, yüklenen suçu oluşturan olaylar, mevcut delillerle ilişkilendirilerek açıklanır.
    (5) İddianamenin sonuç kısmında, şüphelinin sadece aleyhine olan hususlar değil, lehine olan hususlar da ileri sürülür.
    (6) İddianamenin sonuç kısmında, işlenen suç dolayısıyla ilgili kanunda öngörülen ceza ve güvenlik tedbirlerinden hangilerine hükmedilmesinin istendiği; suçun tüzel kişinin faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde, ilgili tüzel kişi hakkında uygulanabilecek olan güvenlik tedbiri açıkça belirtilir.
    İddianamenin İadesi
    Madde 174 - (Değişik: 25/5/2005 - 5353/27 md.)
    (1) Mahkeme tarafından, iddianamenin ve soruşturma evrakının verildiği tarihten itibaren onbeş gün içinde soruşturma evresine ilişkin bütün belgeler incelendikten sonra, eksik veya hatalı noktalar belirtilmek suretiyle;
    a) 170 inci maddeye aykırı olarak düzenlenen,
    b) (Değişik:17/10/2019-7188/20 md.) Suçun sübûtuna doğrudan etki edecek mevcut bir delil toplanmadan düzenlenen,
    c) (Değişik:17/10/2019-7188/20 md.) Önödemeye veya uzlaştırmaya ya da seri muhakeme usulüne tâbi olduğu soruşturma dosyasından açıkça anlaşılan işlerde önödeme veya uzlaştırma ya da seri muhakeme usulü uygulanmaksızın düzenlenen,
    d) (Ek:17/10/2019-7188/20 md.) Soruşturma veya kovuşturma yapılması izne veya talebe bağlı olan suçlarda izin alınmaksızın veya talep olmaksızın düzenlenen, iddianamenin Cumhuriyet Başsavcılığına iadesine karar verilir.
    (2) Suçun hukukî nitelendirilmesi sebebiyle iddianame iade edilemez.
    (3) En geç birinci fıkrada belirtilen süre sonunda iade edilmeyen iddianame kabul edilmiş sayılır.
    (4) Cumhuriyet savcısı, iddianamenin iadesi üzerine, kararda gösterilen eksiklikleri tamamladıktan ve hatalı noktaları düzelttikten sonra, kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilmesini gerektiren bir durumun bulunmaması halinde, yeniden iddianame düzenleyerek dosyayı mahkemeye gönderir. İlk kararda belirtilmeyen sebeplere dayanılarak yeniden iddianamenin iadesi yoluna gidilemez.
    (5) İade kararına karşı Cumhuriyet savcısı itiraz edebilir.
    İtiraz olunabilecek kararlar
    Madde 267- (1) Hakim kararları ile kanunun gösterdiği hallerde, mahkeme kararlarına karşı itiraz yoluna gidilebilir.
    İtiraz usulü ve inceleme mercileri
    Madde 268 - (1) Hakim veya mahkeme kararına karşı itiraz, kanunun ayrıca hüküm koymadığı hallerde 35 inci maddeye göre ilgililerin kararı öğrendiği günden itibaren yedi gün içinde kararı veren mercie verilecek bir dilekçe veya tutanağa geçirilmek koşulu ile zabıt kâtibine beyanda bulunmak suretiyle yapılır. Tutanakla tespit edilen beyanı ve imzayı mahkeme başkanı veya hâkim onaylar. 263 üncü madde hükmü saklıdır.
    (2) Kararına itiraz edilen hâkim veya mahkeme, itirazı yerinde görürse kararını düzeltir; yerinde görmezse en çok üç gün içinde, itirazı incelemeye yetkili olan mercie gönderir.
    (3) İtirazı incelemeye yetkili merciler aşağıda gösterilmiştir:
    a) (Değişik: 18/6/2014-6545/74 md.) Sulh Ceza Hâkimliği kararlarına yapılan itirazların incelenmesi, o yerde birden fazla sulh ceza hakimliğinin bulunması hâlinde, numara olarak kendisini izleyen hakimliğe; son numaralı hakimlik için bir numaralı hakimliğe; ağır ceza mahkemesinin bulunmadığı yerlerde tek sulh ceza hakimliği varsa, yargı çevresinde görev yaptığı ağır ceza mahkemesinin bulunduğu yerdeki sulh ceza hâkimliğine; ağır ceza mahkemesinin bulunduğu yerlerde tek sulh ceza hâkimliği varsa, en yakın ağır ceza mahkemesinin bulunduğu yerdeki sulh ceza hakimliğine aittir.
    b) (Değişik:8/7/2021-7331/24 md.) Sulh ceza hakimliğinin tutuklama ve adli kontrole ilişkin verdiği kararlara karşı yapılan itirazların incelenmesi, yargı çevresinde bulunduğu asliye ceza mahkemesi hâkimine aittir. İtirazı incelemeye yetkili mercilerin farklı olduğu hâllerde, itirazların gecikmeksizin incelenmesi amacıyla, kararına itiraz edilen sulh ceza hâkimliği tarafından gerekli tedbirler alınır. Sulh ceza hâkimliği işleri, asliye ceza hâkimi tarafından görülüyorsa itirazı inceleme yetkisi ağır ceza mahkemesi başkanına aittir.
    c) Asliye Ceza Mahkemesi Hâkimi tarafından verilen kararlara yapılacak itirazların incelenmesi, yargı çevresinde bulundukları ağır ceza mahkemesine ve bu mahkeme ile başkanı tarafından verilen kararlar hakkındaki itirazların incelenmesi, o yerde ağır ceza mahkemesinin birden çok dairesinin bulunması hâlinde, numara olarak kendisini izleyen daireye; son numaralı daire için birinci daireye; o yerde ağır ceza mahkemesinin tek dairesi varsa, en yakın ağır ceza mahkemesine aittir.
    d) Naip hâkim kararlarına yapılacak itirazların incelenmesi, mensup oldukları ağır ceza mahkemesi başkanına, istinabe olunan mahkeme kararlarına karşı yukarıdaki bentlerde belirtilen esaslara göre bulundukları yerdeki mahkeme başkanı veya mahkemeye aittir.
    e) Bölge adliye mahkemesi ceza dairelerinin kararları ile Yargıtay ceza dairelerinin esas mahkeme olarak baktıkları davalarda verdikleri kararlara yapılan itirazlarda; üyenin kararını görevli olduğu dairenin başkanı, daire başkanı ile ceza dairesinin kararını numara itibarıyla izleyen ceza dairesi; son numaralı daire söz konusu ise birinci ceza dairesi inceler.
    B-) Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine dair Yönetmelik;
    UYAP’ın kullanılması
    MADDE 5 ‒ (1) İş süreçlerindeki her türlü veri, bilgi ve belge akışı ile dokümantasyon işlemleri, bu işlemlere ilişkin her türlü kayıt, dosyalama, saklama ve arşivleme işlemleri ile uyum ve işbirliği sağlanmış dış birimlerle yapılacak her türlü işlemler UYAP ortamında gerçekleştirilir.
    (2) UYAP kullanıcıları iş listesini günlük olarak kontrol etmek, işlemlerin gereğini yerine getirmek, ihtiyaç duyulan alanlarda veri ve bilgilerin derlenmesi, değerlendirilmesi ile gerekli adlî istatistiklerin üretilmesine esas bilgileri güvenilirlik, tutarlılık ve güncellik ilkelerine uygun olarak UYAP ortamına tam ve eksiksiz girmekle yükümlüdür.
    (3) Fiziki olarak verilen ve gönderilen her türlü evrak, elektronik ortama aktarılarak UYAP’a kaydedilir ve ilgili birime gönderilir.
    (4) İhtiyaç duyulan nüfus, tapu, adli sicil kaydı gibi dış bilişim sistemlerinden UYAP vasıtasıyla temin edilen bilgi, belge ve kayıtlar, zorunlu olmadıkça ayrıca fiziki olarak istenilmez. UYAP’tan dış bilişim sistemlerine gönderilen bilgi ve belgeler zorunlu olmadıkça ayrıca fiziki ortamda gönderilmez.
    (5) Taraf ve vekilleri ile diğer ilgililer güvenli elektronik imza ile imzalamak suretiyle UYAP vasıtasıyla birimlere elektronik ortamda bilgi ve belge gönderebilirler.
    (6) Gelen evraktan sorumlu personel, UYAP üzerinden birimlere gönderilen ve iş listesine düşen belgeleri derhâl ilgili kişiye ya da doğrudan dosyasına aktarır. Onay gerektiren evrak ilgilinin iş listesine yönlendirilir.
    (7) Tutanak, belge ve kararlar elektronik ortamda düzenlenir ve gerekli olanlar ilgilileri tarafından güvenli elektronik imza ile imzalanır. Elektronik ortamda düzenlenen ve güvenli elektronik imza ile imzalanan evrak UYAP kapsamındaki birimlere elektronik ortamda gönderilir. Ayrıca fizikî olarak gönderilmez.
    (8) Teknik nedenlerle fiziki olarak düzenlenen belge veya kararlar, engelin ortadan kalkmasından sonra derhal elektronik ortama aktarılır, yetkili kişilerce güvenli elektronik imza ile imzalanarak UYAP'a kaydedilir ve gerektiğinde UYAP vasıtasıyla ilgili birimlere iletilir. Bu şekilde elektronik ortama aktarılarak ilgili birimlere iletilen belge ve kararların asılları mahallinde saklanır, ayrıca fizikî olarak gönderilmez. Ancak, belge veya karar aslının incelenmesinin zorunlu olduğu hâller saklıdır. Elektronik ortama aktarılması imkânsız olan belgeler ise fizikî ortamda saklanır ve gerektiğinde fiziki olarak gönderilir.
    (9) UYAP üzerinde hazırlanmış ve güvenli elektronik imza ile imzalanmış evrakın dış birimlere elektronik ortamda gönderilememesi halinde belge veya kararın fiziki örneği alınır, güvenli elektronik imza ile imzalanmış aslının aynı olduğu belirtilerek ilgilisi tarafından imzalanmak sureti ile gönderilir.
    (10) Elektronik ortamda yapılan işlemlerde süre gün sonunda biter. Elektronik ortamda yapılacak işlemlerin, ertesi güne sarkmaması açısından saat 00:00'a kadar yapılması zorunludur.
    (11) Güvenli elektronik imzalı belgenin elle atılan imzalı belgeyle çelişmesi halinde UYAP’ta kayıtlı olan güvenli elektronik imzalı belge geçerli kabul edilir.
    (12) Kanunlarda gösterilen istisnalar hariç olmak üzere, dosyalar güvenli elektronik imza kullanılarak UYAP’ta incelenebilir ve her türlü muhakeme işlemi yapılabilir.
    (13) Güvenli elektronik imza ile imzalanan belge ve kararlarda, mühürleme işlemi ile kanunlarda birden fazla nüshanın düzenlenmesini öngören hükümler uygulanmaz.
    (14) Fiziki ortamda yapılan işlemlerde süre mesai saati sonunda biter.
    Hükmün korunması
    MADDE 214 ‒ (1) Elektronik ortamda hazırlanan hüküm, hükme katılan başkan ve hakimler ile zabıt katibi tarafından güvenli elektronik imza ile imzalanarak UYAP veri tabanında saklanır. Ayrıca hükmün çıktısı hükme katılan başkan ve hâkimler ile zabıt kâtibi tarafından imzalanıp mahkeme mührüyle mühürlenerek karar kartonunda muhafaza edilir.
    Gelen belgenin havalesi
    MADDE 252 - (1) Her türlü dilekçe ve belge ön büro veya yazı işlerinde görevli personele teslim edilir. Dilekçe veya belgenin alındığına ve elektronik ortama aktarıldığına dair başvuru sahibine ücretsiz olarak bir alındı belgesi verilir. Bu belge aynı zamanda havale yerine geçer.
    (2) Fiziken teslim alınıp elektronik ortama aktarılan veya doğrudan elektronik ortamda gelen dilekçe ya da belge, ilgilisi veya görevlendireceği personel tarafından incelendikten sonra dosyasına aktarılır.
    C-)Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığının 09.02.2006 tarihli "UYAP uygulamaları" başlıklı 124 nolu Genelgesi;
    "4- UYAP’ın işletime geçtiği birimlerdeki bütün kayıt, tevzi, veri girişleri, soruşturma, kovuşturma, harç, duruşma, karar, infaz ve diğer tüm işlemlerin UYAP üzerinden gerçekleştirilmesi ... bilgi edinilmesini ve gereği ..."
    D-) Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığının 10.11.2011 tarihli "UYAP uygulamaları" başlıklı 124/1 nolu Genelgesi;
    "2- Her türlü kalem hizmetlerinin UYAP üzerinden yürütülmesi...
    9-UYAP kapsamındaki bilgiler ile fiziki ortamdaki bilgiler arasında çelişkiye mahal verilmemesi, bir çelişki olması halinde UYAP kayıtlarına itibar edilmesi,
    10-UYAP ortamında düzenlenen her türlü belge ve kararın güvenli elektronik imza kullanılmak suretiyle imzalanması,
    16-UYAP üzerinde iş listelerinin kontrol edilerek teraküme sebebiyet verilmemesi, varsa biriken işlerin ivedilikle yerine getirilmesi.. Konularında gerekli dikkat ve özenin gösterilmesi ..." şeklindedir.
    V- HUKUKİ DEĞERLENDİRME;
    Ayrıntıları, 14.11.1977 tarih, 3-2 sayılı içtihadı birleştirme kararı ile Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen istikrar kazanmış kararlarında (03.04.2012 tarih 2011/10-438 - 2012/141 sy. 10.05.2011 tarih 6-80-90 sy. 14.12.2010 tarih 4-210-259 sy. 15.06.2010 tarih 9-117-146 sy. 23.06.2009 tarih 9-30-177 sy. gibi) açıklandığı üzere: 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinde, olağanüstü bir kanun yolu olarak düzenlenen kanun yararına bozma ile; hakim ya da mahkemelerce verilen ve temyiz veya istinaf incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar yahut hükümlerdeki gerek maddi gerekse usule ilişkin hukuka aykırılıkların hem ilgilisi hem de toplum açısından giderilmesi ile ülkede uygulama birliğinin sağlanması amaçlanmaktadır. Ancak kesin kararlara karşı kabul edilmesi nedeniyle bu amaçlara hizmet etmeyen, sadece yapılan uygulamanın hatalı olduğunun tespiti ile yetinilmesi sonucunu doğuran hukuka aykırılıkların bu yolla çözülmesinde kanun yararı olmadığı gibi bu uygulamanın kesin hükmün otoritesini sarsacağı da açıktır.
    Olağan kanun yollarından olan itiraz, 5271 sayılı CMK’nun 267 ila 271. maddeleri, arasında düzenlenmiş olup "İtiraz olunabilecek kararlar" başlıklı 267. maddesine göre kural olarak sadece hakim kararlarına karşı gidilebilecek olan itiraz yoluna, kanunlarda açıkça gösterilmiş olunması kaydıyla mahkeme kararlarına karşı da başvurulması mümkündür. CMK'nun "İtiraz usulü ve inceleme mercileri" başlıklı 268. maddesinde itirazın süresi, şekli ve inceleme mercileri gösterilmiştir.
    1412 sayılı CMUK’nda yer alan adi itiraz ve acele itiraz ayrımına son veren 5271 sayılı CMK’nda tüm itirazlar için ilgilinin kararı öğrenmesinden itibaren yedi günlük itiraz süresi öngörülmüştür.
    Kanun yollarına başvurunun kimler tarafından ve ne şekilde yapılacağını düzenleyen CMK'nın 260. maddesine göre; Cumhuriyet savcısı, şüpheli, sanık ve katılan sıfatını almış olanlar ile katılma isteği karara bağlanmamış, reddedilmiş veya katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunanlar tarafından, bir dilekçe veya tutanağa geçirilmek koşulu ile zabıt kâtibine beyanda bulunmak ya da 263. maddesi uyarınca tutuklular için tutuklu bulunduğu ceza infaz kurumu ve tutukevi müdürüne beyanda bulunmak suretiyle yapılacak itiraz isteminin, kararına itiraz edilen hakim ya da mahkemeye sunulması gerekir. İtiraz istemini alan hakim ya da mahkemenin itirazı haklı görürse kararını düzeltmesi ya da itirazı haklı görmezse hemen ve nihayet 3 gün içinde CMK’nın 268/3 maddesinde ayrıntısıyla düzenlenmiş olan incelemeye yetkili mercie göndermesi gerekmektedir.
    Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP), Yüksek Mahkemeler de dahil olmak üzere bütün yargı organları ile birlikte adli tıp ve icra daireleri arasında bilgi alışverişinin elektronik ortama taşınması, evrakın elektronik ortamda güvenli bir şekilde depolanması, kişilere internet üzerinden hizmet verilmesi, diğer kurumlarla elektronik ortamda hızlı, etkin ve güvenilir bilgi alışverişinin sağlanması ve bu kurumlardan istenilmesi gereken bilgilerin sistem tarafından hazır edilmesi, kısaca adalet hizmetlerinin daha hızlı ve güvenilir bir şekilde yerine getirilmesi amacıyla uygulamaya konulan bir bilişim sistemi projesidir.
    Bu doğrultuda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun “Elektronik İşlemler” başlıklı 445. maddesinde; “UYAP (Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi), adalet hizmetlerinin elektronik ortamda yürütülmesi amacıyla oluşturulan bilişim sistemidir. Dava ve diğer yargılama işlemlerinin elektronik ortamda gerçekleştirildiği hâllerde UYAP kullanılarak veriler kaydedilir ve saklanır”, 5271 sayılı CMK'na 6352 sayılı Kanunun 95. maddesi ile eklenen "Elektronik işlemler" başlıklı 38/A maddesinin birinci fıkrasında; "Her türlü ceza mahkemesi işlemlerinde UYAP (Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi) kullanılır. Bu işlemlere ilişkin her türlü veri, bilgi, belge ve karar, UYAP vasıtasıyla işlenir, kaydedilir ve saklanır" şeklindeki düzenlemeler ile Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sisteminin işlevi ve kullanılacağı alanlar tanımlanmıştır.
    Cumhuriyet başsavcılıkları ile adli yargı ilk derece ceza mahkemeleri yazı İşleri Hizmetlerinin yürütülmesine dair yönetmelik ve genelgelere göre UYAP'a kaydedilerek elektronik ortama aktarılan belgelerle ilgili kayıt tarihinin ilgili işlemler yönüyle havale tarihi olarak esas alınması gerekmektedir.
    Bu bilgiler ışığında somut olay değerlendirildiğinde;
    5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 38/A maddesi sarahati ve yerleşik Yargıtay uygulamalarına nazaran; Elektronik ortamda (UYAP) yapılan işlemlerde sürelerin, UYAP kayıtlarındaki elektronik imza tarihi esas alınarak hesaplanması gerektiği, elektronik imzalı belgenin elle atılan imzalı belgeyle çelişmesi halinde UYAP’ta kayıtlı olan güvenli elektronik imzalı belgeye üstünlük tanınacağı, UYAP ortamında gerçekleştirilen işlemin elektronik imza ile onaylanma sürecinin tamamlanması ile hukuki varlık kazanacağı gözetildiğinde; UYAP kayıtlarının sorgulamasında, 26.03.2021 tarihinde elektronik imzaları tamamlanarak hukuki varlık kazanan iade kararına, aynı tarihte saat 16.26 da, sonraki süreçte ise 29.03.2021 ve 31.03.2021 tarihlerinde okuma işlemi gerçekleştirerek haberdar olan Cumhuriyet savcısınca, fiziken dosyanın 30.03.2021 tarihinde teslim edildiği belirtilerek, CMK'nın 268. maddesinde öngörülen 7 günlük süre geçtikten sonra 05.04.2021 tarihinde itiraz ettiğinin görülmesi karşısında, merciinin istemi öncelikle bu yönden itirazı reddetmesi gerekirken işin esasına girilerek farklı gerekçe ile yazılı şekilde verilen kararda, sonuç itibari ile hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
    VI-SONUÇ: Açıklanan sebeplerle;
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 24.12.2021 tarih 2021/135276 sayılı sayılı kanun yararına bozma isteğinin, CMK'nın 309. maddesi uyarınca REDDİNE, dosyanın mahalline iadesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 14.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi