9. Hukuk Dairesi 2020/5063 E. , 2021/3788 K.
"İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ : Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının davalı şirket nezdinde Sağlık Bakanlığı"na ait çağrı merkezinde müşteri temsilcisi olarak çalışırken iş sözleşmesinin işverence haklı neden olmadan fesh edildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatının tahsilini, istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, dava dışı Sağlık Bakanlığı"ndan ihale kapsamında iş aldıklarını ve davacının da bu kapsamda çalıştığını ancak iş yerinin ihaleyi yeni alan şirkete devr edildiğini, davacının yeni firma nezdinde çalışmaya devam ettiğini, hiç ara vermeksizin çalıştığını ve ortada bir fesih bulunmadığını, savunarak davanın reddini istemiştir.
Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Yerel Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının dava dışı Sağlık Bakanlığı işyerinde müşteri temsilcisi olarak davalı şirket alt işverenliğinde çalıştığı, 31/07/2018 tarihinde çıkışı yapılsa da aynı işyerinde 01.08.2018 tarihinden itibaren başka bir işveren nezdinde çalışmaya devam ettiği, iş sözleşmesinin fesh edilmediği buna göre kıdem ve ihbar tazminatı hakkı olmadığı, gerekçesi ile davanın reddine, karar verilmiştir.
İstinaf:
Karara karşı davacı tarafça istinaf yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti:
Bölge Adliye Mahkemesince, özetle, davacı başvurusu yerinde görülmemiş ancak kamu düzeni yönünden arabuluculuk ücretinin eksik belirlenmesi nedeniyle İlk Derece Mahkemesi kararı ortadan kaldırılmış ve davanın reddine ilişkin hüküm kurulmuştur.
Temyiz:
Bölge Adliye Mahkemesi kararını davacı taraf temyiz etmiştir.
Gerekçe:
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile yargılama usulüne "ön inceleme" olarak yeni bir aşama katılmıştır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 137. maddesinde ön incelemenin kapsamı, 138. maddesinde ön inceleme aşamasında dosya üzerinden dava şartları ve ilk itirazlar hakkında verilecek kararlar, 139. maddesinde ön inceleme duruşmasına davet ve 140. maddesinde ise ön inceleme duruşması düzenlenmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ön incelemenin kapsamı başlıklı 137. maddesinde dilekçelerin karşılıklı verilmesinden sonra ön inceleme yapılacağı, 138. madde dikkate alınarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verileceği, dava şartları ve ilk itirazlar hakkında gerektiği takdirde kararını vermeden önce bu konuda tarafları ön inceleme duruşmasında dinleyebileceği, ön inceleme duruşmasında tarafların iddia ve savunmaları kapsamında uyuşmazlık konularını tam olarak belirleyeceği, hazırlık işlemleri ile tarafların delillerini sunmaları ve delillerin toplanması için gereken işlemleri yapacağı, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebileceği davalarda onları sulhe veya arabuluculuğa teşvik edeceği ve bu hususların tutanağa geçirileceği belirtilmiştir. Aynı maddenin ikinci fıkrasında ise ön inceleme tamamlanmadan ve gerekli kararlar alınmadan tahkikata geçilemeyeceği ve tahkikat için duruşma günü verilemeyeceği belirtilmiştir.
Somut uyuşmazlıkta Mahkemece, yukarıda açıklanan usule uygun bir ön inceleme yapılmamış, tensip zaptı sonrası açılan ilk duruşmada taraf vekillerinin beyanları ((delil bildirilip toplanması, tanık dinletme taleplerine ilişkin) alınıp ara kararla tanık dinletme talebi red edilmiş ve vekillerin son beyanları alınarak dava sonuçlandırılmıştır. Bu yargılama şekli 6100 sayılı Kanun hükümlerine aykırıdır.
Mahkemece, taraflara usulüne uygun şekilde duruşma gününü gösterir davetiye tebliği ile duruşma açılarak, Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümleri uyarınca gerekli inceleme yapılarak tarafların uzlaştıkları ve uzlaşamadıkları hususlar belirlenerek tahkikat aşamasına geçilmesi, tarafların gösterdiği deliller toplanarak ve tanıklar da dinlenerek sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde davanın soruçlandırılması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 15/02/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi