Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/14617
Karar No: 2013/1365
Karar Tarihi: 04.02.2013

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2012/14617 Esas 2013/1365 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2012/14617 E.  ,  2013/1365 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 03.06.2011 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı tesisi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 11.10.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi dahili davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R

    Davacı, 500 parsel sayılı taşınmazı lehine davalı ..."a ait 512 parsel sayılı taşınmazdan ve dahili davalı Hazineye ait 535 parsel sayılı taşınmazdan geçit hakkı tesisi istemiştir.
    Davalı ... davaya cevap vermemiştir.
    Dahili davalı Hazine vekili davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, dahili davalı Hazineye 535 no"lu parsel sayılı taşınmazdan 500 parsel sayılı taşınmaz yararına geçit hakkı kurulmuştur.
    Hükmü dahili davalı Hazine vekili temyiz etmiştir.
    Geçit hakkı verilmesine ilişkin davalarda, bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından leh ve aleyhine geçit istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur. Ancak, yararına geçit istenen taşınmaz paylı mülkiyete konu ise dava paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabilir.
    Türk Medeni Kanununun 747/2 maddesi gereğince geçit isteği, davacının sübjektif arzularına göre değil, objektif esaslara uygun olarak belirlenmeli, taşınmaz mülkiyetinin sınırlandırılması konusunda genel bir ilke olan fedakârlığın denkleştirilmesi prensibi dikkatten kaçırılmamalıdır.
    Yararına geçit kurulacak taşınmazın tapuda kayıtlı niteliği ve kullanım
    amacı nazara alınarak özellikle tarım alanlarında, nihayet bir tarım aracının geçeceği genişlikte (emsaline göre 2,5-3 m.) geçit hakkı tesisine karar vermek gerekir. Bu genişliği aşan bir yol verilecekse, gerekçesi kararda dayanakları ile birlikte gösterilmelidir.
    Saptanan geçit nedeniyle yükümlü taşınmaz malikine ödenmesi gereken bedel taşınmazın niteliği gözetilerek uzman bilirkişiler aracılığı ile objektif kıstaslar esas alınarak belirlenmelidir. Saptanacak bedel de hükümden önce depo ettirilmelidir. Hemen belirtmek gerekir ki, bedelin saptanmasından sonra hüküm tarihine kadar taşınmazın değerinde önemli derecede değişim yaratabilecek uzunca bir süre geçmiş veya bedel tespitinden sonra yörede taşınmazın değerini artıracak değişiklikler meydana gelmiş olabilir. Bu gibi durumlarda mülkiyet hakkı kısıtlanan taşınmaz malikinin mağduriyetine neden olmamak ve diğer tarafın hakkın kötüye kullanılması sonucunu doğuracak olası davranışlarını önlemek için hüküm tarihine yakın yeni bir değer tespiti yapılmalıdır.
    Kurulan geçit hakkının Türk Medeni Kanununun 748/3 maddesi uyarınca tapu siciline kaydı da gereklidir.
    Geçit hakkı kurulmasına ilişkin davalarda davanın niteliği gereği yargılama giderleri davacı üzerinde bırakılmalıdır.
    Türk Medeni Kanununun 747. maddesinde düzenlenen geçit hakkı davalarında lehine geçit istenen taşınmazlar ve etrafındaki tüm parseller ile ulaşılabilecek genel yolları gösteren kadastro paftası getirtildikten sonra taşınmaza giden yolların mümkünse evvelki hallerine göre ekonomik bütünlüğü bozmayacak, taşınmazları ikiye bölmeyecek, sınırlardan veya müşterek sınırlardan geçecek şekilde nereden geçmesi lazım geliyorsa oranın ve bu yolun geçmesinden en az zarar gören taşınmazlara karşı genel yol ile kesintisiz irtibat sağlayacak şekilde taşınmaz sahipleri tespit edilerek ve tümü aleyhine haklarında harcı da verilerek usulüne uygun dava açıldıktan sonra davacı parselinden genel yola kadar kesintisiz olarak kurulması gerekir.
    Mahkemece 28.09.2011 ve 17.05.2012 tarihinde yapılan keşifler sonucu 535 parsel sayılı taşınmazın maliki Hazineyi davaya dahil etmesi için 12.07.2012 tarihli celsede davacıya süre verilmiştir. Davacı 06.08.2012 tarihli harçsız dahili dava dilekçesi ile 535 sayılı parselin maliki Hazineyi davaya dahil etmiştir. Hukukumuzda dahili dava diye bir müessese yoktur. Bu durumda 535 sayılı parselin maliki Hazinenin davacı tarafından harç yatırılmak suretiyle davada taraf olması sağlandıktan sonra yerinde yeniden keşif yapılarak yukarıdaki ilkelere uygun inceleme ve araştırma yapılıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken taraf teşkili tam olarak sağlanmadan davanın esastan sonuçlandırılması doğru görülmemiştir.
    Kabule göre de, mahkemece kurulan geçit ile 535 sayılı parselin ikiye bölünerek ekonomik kullanım şeklinin bozulması yerinde değildir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 04.02.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi