22. Ceza Dairesi 2015/3274 E. , 2015/2619 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, kararların nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Sanıkların olay gecesi birlikte, müştekinin ikamet ettiği binanın iç girişinde bulunan, pek fahiş değerdeki motorsikleti, tekerin dönmesini engelleyecek şekilde bağlanmış zincirini ve zincirin asma kilidini kırarak çalmaları şeklinde gerçekleşen eylemlerinin, 765 sayılı TCK"nın 493/1, 522. maddelerinde yazılı hırsızlık suçunu oluşturmasına karşın; aynı eylemin 5237 sayılı TCK"nın 142/1-b, 143. maddelerinde yazılı bulunan hırsızlık suçunun yanında aynı kanunun 151/1. maddesinde yazılı bulunan mala zarar vermek ve 116/1-4, 119/1-c maddelerinde düzenlenen konut dokunulmazlığını ihlal suçlarını da oluşturması; suç tarihine göre uzlaşma hükümlerine tabi mala zarar vermek suçu yönünden şikayetçiye uzlaşma hükümleri sorularak, denetime olanak sağlayacak şekilde her iki yasa hükümleri bir bütün olarak uygulanmak ve sonuç cezalar belirlenip karşılaştırılarak lehe yasanın saptanıp buna göre uygulama yapılması gerektiğinin gözetilmemesi 5237 sayılı TCK ile yapılan uygulanmanın açıkça sanık lehine olması nedeniyle sonuca etkili olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
1-Sanık ... yönünden kurulan hükmün temyiz incelemesinde;
Sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkum olduğu anlaşıldığından, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için aranan CYY"nın 231/6. maddesinin (a) bendinde yazılı "kasıtlı bir suçtan mahkum olmama" koşulunun bulunmaması nedeni ile sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemeyeceği belirlenerek yapılan incelemede;
Dosya kapsamına göre diğer temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesi uygulamasında (a,b,d,e) ve c bendindeki kendi alt soyu dışındaki kişiler üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından hak yoksunluğunun hükmolunan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya
kadar, (c) bendindeki kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından yoksunluğun ise koşullu salıverilmesine kadar devam edeceğine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu aykırılığın aynı Kanun"un 322. maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hüküm fıkrasından ""5237 sayılı Yasa"nın 5372 maddesindeki hakları infaz tamamlanıncaya kadar kullanmamasına" ilişkin bölüm çıkarılarak, yerine "Kasten işlemiş olduğu suçtan, hapis cezasıyla mahkumiyetin yasal sonucu olarak sanığı, 5237 sayılı TCK"nın 53/1. maddesinin "a,b,,d,e" ve c bendindeki kendi alt soyu dışındaki kişiler üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından hak yoksunluğunun aynı maddenin 2.fıkrası uyarınca cezasının infazı tamamlanıncaya kadar, kendi altosuyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkum olduğu cezasından koşullu salıverilmesine kadar yoksun bırakılmasına" ibaresinin eklenmesi karar verilmek suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2- Sanık ... hakkında kurulan hükmün temyiz incelemesinde;
Dosya kapsamına göre diğer temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Sanığın adli sicil kaydına göre sabıkasız olduğu gözetilerek, sanık hakkında hükümden sonra 08.02.2008 tarih ve 26781 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5728 sayılı Kanunun 562. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 231. maddesi uyarınca ve bu maddenin 6. fıkrasına 25.07.2010 tarihinde yürürlüğe giren 6008 sayılı Kanunun 7. maddesi ile eklenen cümle de gözetilerek; 5271 sayılı CMK"nın 231. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
2-Kabule göre de;
Sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesi uygulamasında (a,b,,d,e) ve c bendindeki kendi alt soyu dışındaki kişiler üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından hak yoksunluğunun hükmolunan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar, (c) bendindeki kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından yoksunluğun ise koşullu salıverilmesine kadar devam edeceğine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 24.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.