11. Ceza Dairesi 2017/14994 E. , 2019/1672 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Beraat
Sanık müdafiinin temyizi vekalet ücreti verilmesine yönelik olup buna hasren, Cumhuriyet savcısının temyizinin ise esasa ilişkin olduğu değerlendirilerek yapılan incelemede;
1-Sanık müdafiinin vekalet ücreti verilmesine yönelik temyiz nedenlerinin incelenmesi;
Sanık müdafiinin bozma öncesi yapılan yargılamada 6. oturuma katılarak dosyayı inceleyip beyanda bulunmak ve vekaletnamesini sunmak üzere süre talep ettiği, ancak bundan sonraki oturumlara katılmadığı ve vekaletname de sunmadığı, bu durumun Mahkemece 28/02/2012 tarihli tutanağına yazıldığı, 02/05/2012 tarihinde verdiği dilekçede de; sanığın bu dosyada vekili olmadığını, vekaletname sunmadığını, gerekçeli kararın yanlışlıkla kendisine tebliğ edildiğini, sanığın hakkının korunması için yanlışlığın düzeltilerek, gerekçeli kararın sanığa tebliğ edilmesi gerektiğini belirtir dilekçe verdiğinin anlaşılması karşısında; dosyada beraat eden sanığın müdafii olarak kabul edilemeyeceğinden yerinde görülmeyen temyiz nedenlerinin REDDİNE,
2-Cumhuriyet savcısının esasa ilişkin temyiz nedenlerinin incelenmesi;
a) Suça konu belgenin Mahkemece incelenmediğinin anlaşılması; belgelerde sahtecilik suçlarında aldatma niteliğinin bulunup bulunmadığının takdirinin hakime ait olması karşısında; belge aslının emanetten getirtilerek incelenmek suretiyle özelliklerinin duruşma tutanağına yazılması, unsurlarının tam olup olmadığının, aldatıcılık niteliği bulunup bulunmadığının gerekçeli kararda tartışılması ve denetime olanak verecek şekilde aslının dosya içerisinde bulundurulması gerektiğinin gözetilmemesi,
b) Haklarında hükümler temyiz edilmeyen sanıklar ... ve ... ’in sanığa aracı ve ruhsatını verdiklerine dair savunmalarının, tanıklar ... ve ... tarafından doğrulanmış olması; sanığın olay tarihinde trafik işleri takipçiliği yapmadığı şeklindeki savunmasına, 15/06/2010 tarihli yakalama tutanağının içeriği incelendiğinde itibar edilemeyeceğinin, sanığın suç tarihinde Antalya’da ikamet etmediği, Bafra’da ikamet ettiği, Bafra Belediyesinde nikahının kıyıldığı, Şoförler Cemiyetinde düğününün olduğu şeklindeki savunmasına,
sanığın nüfus kaydından evlenme tarihinin 19/11/2009 olduğunun tespiti nedeniyle itibar edilemeyeceğinin anlaşılması karşısında; sanığın UYAP sorgusunda, suç tarihine yakın tarihlerde benzer eylemleri nedeniyle açılmış çok sayıda davasının ve bu davalardan verilmiş mahkûmiyet kararlarının bulunduğu da dikkate alındığında, sanığın üzerine atılı suçun sübut bulduğu ve mahkûmiyetine karar verilmesi gerektiği halde, atılı suçun sanık tarafından işlenmediğinin sabit olması gerekçesiyle beraatine hükmolunması,
c) UYAP üzerinden yapılan sorgulamada; sanık hakkında, Antalya 10. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2010/87 ve 2010/354 esas sayılı, Antalya 16. Ceza Mahkemesi’nin 2013/46 ve 2017/934 esas sayılı, Antalya 4. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2013/599 esas sayılı, Antalya 6. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2014/599 esas sayılı, Antalya 17. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2015/815 esas sayılı, Bucak 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2018/738 esas sayılı Antalya 9. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2010/402 ve 2015/546 esas sayılı, Antalya 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2011/322 esas sayılı, Antalya 18. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2010/367 esas sayılı dosyalarında, sahte araç muayenesi suçundan yargılama yapılarak sanığın cezalandırılmasına karar verildiği görülmekle;
Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 22.04.2014 gün, 2013/11-397 E, 2014/202 K. sayılı kararında da belirtildiği üzere, 765 sayılı TCK ile 5237 sayılı TCK’nin “Kamu güvenine karşı suçlar” bölümünde düzenlenen ve belgenin gerçeğe aykırı olarak düzenlenmesi ile kamu güveninin sarsıldığı kabul edilerek suç sayılıp yaptırıma bağlanan “resmi belgede sahtecilik” suçlarının hukuki konusunun kamu güveni olduğu gözetilerek sanığın fiillerinin zincirleme olarak gerçekleştirilip gerçekleşmediğinin değerlendirilmesi açısından, bu dosya ile benzer nitelikteki, yukarıda numaraları verilen dosyalar ile UYAP ortamından ve sair surette tespit edilebilecek derdest dosyaları birleştirilip, sonuçlanmış dosyaların varlığı halinde ise onaylı örnekleri alındıktan sonra, yargılamaların birlikte yürütülüp sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiğinin gözetilmemesi,
Yasaya aykırı, Cumhuriyet savcısının temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 19/02/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.