Esas No: 2019/528
Karar No: 2021/1630
Karar Tarihi: 17.03.2021
Danıştay 8. Daire 2019/528 Esas 2021/1630 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2019/528
Karar No : 2021/1630
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Ticaret Borsası
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacının İstanbul Ticaret Borsasında genel sekreter olarak görev yaptığı dönemde, borsa mevzuatı ile ilgisi olmayan 375 sayılı KHK'yı sunarak idareyi aldatıcı belge ibraz etmek suretiyle kurum personeline ve şahsına haksız ve yersiz ödemelere sebebiyet verdiğinden bahisle yürütülen disiplin soruşturması neticesinde 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125/E-g maddesi uyarınca "Devlet Memurluğundan Çıkarma" cezası ile cezalandırılmasına yönelik … tarih ve … sayılı yönetim kurulu kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; davacının üzerine atılı eylemin sübut bulduğu ve idari cezayı gerektirdiği tartışmasız olmakla birlikte, davacının üzerine atılı suçun 657 sayılı Kanun'un 48/A-5 maddesinde tanımlanan suçlardan olmaması, sözkonusu suçlamayla ilgili olarak davacı hakkında herhangi bir ceza yargılaması yoluna gidilmemiş olması ve konu ile ilgili olarak davacı hakkında verilmiş bir mahkumiyet kararı bulunmaması karşısında, davacının eyleminin memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareket olarak kabul etmeye hukuken imkan bulunmadığından, davacının fiilinin memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelikte ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareket kapsamında değerlendirilerek fiil ve ceza arasında adil denge kurulmadan 657 sayılı Kanun'un 125/E-g maddesi uyarınca verildiği anlaşılan "devlet memurluğundan çıkarma cezası"na ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi ... İdare Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, İstanbul Ticaret Borsası'nın 5174 sayılı Kanun ile kurulan organları, işleyişi, personel temini, özlük hakları, maaş ve özel hizmet tazminatı, ek gösterge rakamlarının tespiti, sicil düzenlemesi ve benzeri hususları kanun ve yönetmeliklerle belirlenen özel sektörün Türkiye'de yasal temsilcisi konumunda olan kamu kurumu niteliğinde mesleki bir üst kuruluş olduğu, TOBB Personel Yönetmeliği'nin "Ödev, sorumluluklar ve yasaklar" başlıklı 4. maddesinde; "657 sayılı Kanun'un ödev ve sorumluluklar hakkındaki 6-16. maddeleri ile yasaklara ilişkin 26-31. maddelerinin odalar, borsalar ve birlik personeli hakkında da uygulanacağı" düzenlemesine yer verildiğinden, 657 sayılı Kanun hükümlerinin davacı hakkında uygulanmasında herhangi bir sakınca bulunmadığı, genel sekreter ve aynı zamanda hukuk müşaviri olarak görev yapmakta olan davacının 375 sayılı KHK'nın oda personeline uygulanamayacak olmasını bilmesine rağmen kendi insiyatifi ile anılan KHK'yı Yönetim Kurulu'na sunarak kendisine ve diğer personele haksız ve yersiz ödeme yapılmasına ve kurumun zarara uğramasına sebep olduğu, davacının 375 sayılı KHK'nın uygulanabilirliğini denetleyecek bir araştırma yapmadığı gibi yönetim kuruluna bu konu ile ilgili mütalaa da vermediği, bu konunun muhasebe müdürlüğünde çalışan personelin ifadeleri ile de doğrulandığı, davacının sözkonusu eyleminin yönetim kurulunu yanıltıcı mahiyette olduğu, davacının genel sekreterlik makamına yönetim kurulu kararı olmaksızın atandığı, davacının kendisine haksız ve yersiz olarak ödenen meblağları davalı kuruma iade etmekle yükümlü olduğu belirtilerek, Bölge İdare Mahkemesince verilen ret kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'UN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle,
1. Temyiz isteminin reddine,
2. … Bölge İdare Mahkemesi ... İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K: … sayılı kararının ONANMASINA,
3. Kesin olarak, 17/03/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.