9. Ceza Dairesi Esas No: 2016/1856 Karar No: 2016/8673 Karar Tarihi: 14.12.2016
Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma - Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2016/1856 Esas 2016/8673 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanığın kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan mahkumiyeti verilmiş ve dosya incelendiğinde, 6545 sayılı Kanun'un 68. maddesi ile değiştirilen TCK'nın 191. maddesinin 5. fıkrası ve 5320 sayılı Kanun'un geçici 7. maddesinin olaya tatbik kabiliyeti bulunup bulunmadığının tespit edilmesi gerektiği belirtilmiştir. Eğer sanık daha önce işlediği bir suçtan dolayı tedavi veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında ikinci suçu işlemiş ise, dava düşürülmeli ve ayrı bir soruşturma yapılmamalıdır. Eğer sanık hakkında aynı suçtan açılmış başka bir dava yoksa veya tedavi/serbestlik tedbirinin infazı sırasında ikinci suçu işlememişse, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebileceği belirtilmiştir. Eğer sanık tedavi/serbestlik tedbirinin infazından sonra yükümlülüklerini ihlal ettiği iddia edilirse, yargılamaya devam edilerek TCK'nın 191. maddesi çerçevesinde bir karar verilmesi zorunluluğu bulunmaktadır. Kanun maddeleri detaylı açıklamaları için incelenebilir: 6545 sayılı Kanun'un 68. maddesi, TCK'nın 191. maddesi ve 5320 sayılı Kanun'un geçici 7. maddesi.
9. Ceza Dairesi 2016/1856 E. , 2016/8673 K. "İçtihat Metni"
Mahkemesi :Sulh Ceza Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma Hüküm : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Mevcut belge ve deliller, hükümden sonra 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesinin 5. fıkrası ve aynı Kanun"un 85. maddesi ile eklenen 5320 sayılı Kanun"un geçici 7. maddesinin, olaya tatbik kabiliyeti bulunup bulunmadığının tesbiti açısından yeterli görülmediğinden, öncelikle, sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı başka dava olup olmadığı, varsa sanığın bu suçu diğer davaya konu olan suç nedeniyle verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işleyip işlemediği belirlendikten sonra;
a) Sanık bu suçu, daha önce işlediği suçtan dolayı yapılan kovuşturma aşamasında hükmolunan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş ise, 6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesinin 5. fıkrasında öngörülen “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlâl nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz” hükmü uyarınca, ikinci suçtan açılan bu davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle, CMK"nın 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca “davanın düşmesine”,
b) Sanık hakkında aynı suçtan açılmış başka dava yoksa veya sanık bu suçu daha önce işlediği suçtan dolayı verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş değilse, bu suç nedeniyle tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmamış olan sanık hakkında, 6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değişik TCK"nın 191. maddesi ve aynı Kanun"un 85. maddesi ile eklenen 5320 sayılı Kanun"un geçici 7. maddesinin 2. fıkrası uyarınca, 191. madde hükümleri çerçevesinde “hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına”,
c) Sanık hakkında aynı suçtan açılmış başka dava yoksa veya sanık bu suçu daha önce işlediği suçtan dolayı verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş değilse, bu suç nedeniyle tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulandıktan sonra, yükümlülüklerini ihlal ettiği iddia edilen sanık hakkında, 6545 sayılı Kanun"un 85. maddesi ile 5320 sayılı Kanun"a eklenen geçici 7. maddenin 3. fıkrası uyarınca, yargılamaya devam olunarak, suç tarihi itibarıyla, TCK"nın 191. maddesi çerçevesinde bir karar verilmesinde, zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeksizin hükmün BOZULMASINA, 14.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.