9. Hukuk Dairesi 2011/54574 E. , 2014/5150 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ANKARA 19. İŞ MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/11/2011
NUMARASI : 2010/478-2011/1005
DAVA :Davacı, kıdem tazminatı, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, yıllık izin ücreti, asgari geçim indirimi alacağı ile ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A)Davacı isteminin özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin 02.12.2004-13.05.2010 tarihleri arasında GRAFİKER olarak çalıştığını, 3 yıldır maaşına zam yapılmadığını, Mart – Nisan 2010 maaşlarının, fazla mesailerinin, ulusal bayram genel tatil ücreti, hafta tatili ücret alacaklarının ödenmemiş olması, maaş bordrolarına aldığı net ücretin doğru yansıtılmaması, işe başladığı tarihten beri hiçbir zaman aldığı ücret üzerinden sigortasının tam olarak yatırılmaması haklı nedenleri ile işyerinden 13 Mayıs 2010 tarihinde noter kanalıyla çektiği ihtar ile İSTİFAEN ayrıldığını, kıdem ve ihbar tazminatının ödenmediğini, son ücretinin 1.295 TL olduğunu, işyerinin haftanın 7 günü 24 saat çalışan bir işyeri olduğunu, yasal günlük iş süresinin 7,5 saat olduğunu, işyerinde yeterli personel çalıştırılmaması nedeniyle sürekli fazla mesai yapıldığını, karşılığının ödenmediğini, davacının sabah 09.00 ile akşam gerektiğinde gece saat 24.00-01.00’a kadar ve hafta sonları da aynı şekilde çalıştığını, resmi tatillerde çalıştırıldığını, işe başladığı dönemde 6 ayda bir maaşına zam yapılacağı taahhüt edildiği halde hiçbir dönem anılan taahhüdün yerine getirilmediğini, ulusal bayram genel tatil günlerinde de çalıştırıldığını, Nisan 2010 ayına ait 1 aylık maaşının ödenmediğini iddia ederek kıdem tazminatı, fazla mesai, hafta tatili, ulusal bayram genel tatil ücreti, yıllık izin ücreti ve ücret alacaklarının faiziyle tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili, birleşen dava ile de davacının 2008 yılından işten ayrıldığı tarih olan 13 Mayıs 2010 tarihine kadar asgari geçim indirimi uygulamasından hiçbir ücret almadığını iddia ederek 50 TL asgari geçim indirimi alacağının faiziyle tahsiline karar verilmesini istemiştir.
B)Davalı cevabının özeti:
Davalı vekili, davacının asgari ücretle çalıştığını, asgari ücretteki artışların maaşına yansıtıldığını, 14-15-17 Mayıs 2010 tarihlerinde mazeretsiz işyerine gelmediğini, bu hususun tutanağa bağlandığını, davacının keşide ettiği ihtarnamenin müvekkiline tebliğ edildiğini, müvekkilinin de tutanakları da eklemek suretiyle davacıya cevabi ihtarname gönderdiğini, ücretinin hesabına yattığını, aylık ücret, fazla mesai, hafta tatili gibi herhangi bir hak ve alacağı olmadığını, davacının hem haber vermeden işe gelmediğini, hem de işvereni zarara uğratacak fiiller işlediğini, hafta içi çalışma saatlerinin 09.00-18.00 arası olduğunu, öğleyin 12.30-13.30 arası yemek molası verildiğini, cumartesileri yarı gün çalışıldığını, haftalık çalışma süresinin 45 saati geçmediğinden fazla mesai ücreti ödemesinin söz konusu olmadığını, resmi ve dini bayramlarda mesai yapılmadığını, şirketin ekonomik kriz içinde olduğunu savunmuştur.
C)Yerel Mahkeme Kararının Özeti.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile kıdem tazminatı, yıllık izin, ücret, fazla mesai ve genel tatil ücreti alacaklarının tahsiline, hafta tatili ve asgari geçim indirimi alacak taleplerinin reddine karar verilmiştir.
D)Temyiz:
Karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
E)Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı yasal gerektirici nedenlere göre davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Mahkemece davacının yıllık izin alacağı rapor esas alınarak hüküm altına alınmış ise de, davacı asıl son oturumda 2006 Yılında 1 hafta izin kullandığını ikrar etmiştir.
Bilirkişi raporunda, 2009 Yılına ait 7 + 7 = 14 gün sürenin mahsup edildiği halde davacı beyanındaki 2006 Yılından 1 haftalık sürenin de mahsubu gerektiğinin düşünülmemesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
F)Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 19.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.