14. Ceza Dairesi 2020/4352 E. , 2020/4848 K.
"İçtihat Metni"Sanık ... hakkında nitelikli cinsel saldırı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından yapılan yargılama sonucunda atılı suçlardan mahkumiyetine dair Silifke Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 05.11.2015 gün ve 2015/316 Esas, 2015/294 Karar sayılı kısmen re"sen de temyize tabi hükümlerin sanık müdafisi tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 05.05.2016 gün ve 2016/877 Esas, 2016/4618 Karar sayılı ilamı ile hükümlerin bozulması yönündeki kararıyla ilgili mahkemesince direnilerek kurulan 26.07.2016 gün ve 2016/294 Esas, 2016/308 Karar sayılı kısmen re"sen de temyize tabi hükümlerin sanık müdafisince temyiz edilmesinin ardından, Dairemizin 03.04.2017 gün ve 2017/364 Esas, 2017/1748 Karar sayılı ilamı ile direnme sebepleri yerinde görülmediğinden reddiyle, anılan hususta hüküm kurulması için dosyanın gönderildiği Yargıtay Ceza Genel Kurulunca verilen 28.02.2019 gün ve 2017/14-579 Esas, 2019/143 sayılı Kararla mahkemece verilen 05.11.2015 ve 26.07.2016 tarihli gerekçeli kararların 6284 sayılı Kanun gereğince kamu davasına katılma hakkı bulunan Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına tebliğ edilerek Bakanlık vekili tarafından temyiz edilmemesi halinde Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderilmesi, temyiz edilmesi halinde ise bu konuda ek tebliğname düzenlettirilip katılma kararı verildikten sonra Dairece değerlendirme yapılması için mahkemesine gönderilen dosyada gerekçeli kararların tebliğ edildiği Bakanlık vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen ek tebliğnameyle birlikte Dairemize tevdi edilen dosya tetkik edildi, gereği görüşüldü:
6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanunun 20/2. maddesi gereğince davaya katılma hakkı bulunan Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına yokluğunda yapılan yargılamaya ilişkin olarak mahkemelerce re"sen ihbarda bulunulmasının zorunlu olup olmadığı hususunda Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunca yapılan toplantı sonucunda verilen 13.12.2019 gün ve 2019/6 Esas, 2019/7 sayılı içtihadı birleştirme kararı ile Bakanlığa bildirimde bulunulmasının zorunlu olmadığının kabul edilmesi ve 5271 sayılı CMK"nın 237/2. maddesine göre kanun yolu muhakemesinde davaya katılma talebinde bulunulamayacağının anlaşılması karşısında, Bakanlık vekilinin davaya katılma ve hükümleri temyize hakkı bulunmadığından, vaki temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 317. maddesi gereğince Reddiyle, Dairemizin 05.05.2016 gün ve 2016/877 Esas, 2016/4618 sayılı ilamına yönelik mahkemece verilen 26.07.2016 tarihli direnme kararıyla ilgili gerekli değerlendirmenin yapılarak karar verilmek üzere dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kurulunca incelenmesi için Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 10.11.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.