Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2019/307 Esas 2019/1875 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/307
Karar No: 2019/1875
Karar Tarihi: 04.02.2019

Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2019/307 Esas 2019/1875 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Bir Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen hüküm temyiz edilmiştir. Sanığın ceza infaz kurumunda hükümlü olduğu anlaşıldığı için tebligatın usulsüz olduğu, ancak diğer temyiz itirazlarının yerinde olmadığı ve reddedildiği belirtilmiştir. Ancak, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının denetim süresinde suç işlemesi nedeniyle ihbarda bulunulması üzerine duruşma açılmış ancak sanık duruşmadan haberdar edilmeden hükmün açıklanmasına karar verildiği için sanığın savunma hakkının kısıtlanması ve olayda ilk haksız hareketin kimden kaynaklandığının belirlenememesi nedeniyle haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının karar yerinde tartışılmaması gibi nedenlerle hükmün bozulması gerektiği kararlaştırılmıştır. Sanık hakkında TCK’nin 53. maddesi gereğince hak yoksunlukları uygulanırken, Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarihli kararı da gözetilmesi gerektiği belirtilmiştir. Kararda 6723 sayılı Kanun'un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi ve 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca hükümlerin bozulmasına karar verilmiştir.
Kanun maddelerinin detaylı açıklamaları:
- Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesi: Tebligat yapılacak kimsenin adresine tebligat yapıldığı tarihte o yerde bulunmadığı takdirde, tebligat yerinde bırakılarak ilgili kimsenin yerine kolayca erişilebilecek bir kişiye teslim edilebilir.
- TCK'nin 29. maddesi: Bir kişinin işlemiş olduğu suçun haksız tahrik altında işlendiği kabul edilirse, cezada indirim yapılabilir.
- TCK'nin 53. maddesi: Hapis cezasına mahkum olan kişiler
3. Ceza Dairesi         2019/307 E.  ,  2019/1875 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    HÜKÜM : Hükmün açıklanması suretiyle mahkumiyet

    Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak;
    Gereği görüşülüp düşünüldü:
    Sanık ..."ün adresine Tebligat Kanunu"nun 21/2. maddesi gereğince gerekçeli karar tebliğ edilmiş ise de; tebligat yapıldığı tarihte sanığın... Tipi Ceza İnfaz Kurumunda hükümlü olduğu anlaşılmakla, sanığa yapılan tebligatın usulsüz olduğu, temyiz süresinin öğrenmeyle başlayacağı, bu nedenle sanığın temyizinin süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
    Diğer temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine, ancak;
    1) Sanığa verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının denetim süresinde suç işlemesi nedeniyle ihbarda bulunulması üzerine duruşma açılmasına karşın, sanık duruşmadan haberdar edilmeden hükmün açıklanmasına karar verilerek, sanığın savunma hakkının kısıtlanması,
    2) Olayda, ilk haksız hareketin hangi taraftan geldiği hususunda taraflar arasında farklı beyanlar bulunduğu, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 22.10.2002 tarih ve 2002/4-238 Esas - 367 Karar sayılı kararı uyarınca ve bu kararla uyumlu ceza dairelerinin yerleşmiş ve süreklilik gösteren kararlarında kabul edildiği üzere, ilk haksız hareketin kimden kaynaklandığı şüpheye yer bırakmayacak şekilde belirlenemediğinde şüpheli kalan bu halde, sanık lehine 5237 sayılı TCK"nin 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının karar yerinde tartışılmaması,
    3) Sanık hakkında TCK’nin 53. maddesi gereğince hak yoksunlukları uygulanırken, Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas - 2015/85 sayılı Kararının gözetilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 04.02.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.