Esas No: 2020/1148
Karar No: 2021/1902
Karar Tarihi: 05.11.2021
BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2020/1148 Esas 2021/1902 Karar Sayılı İlamı
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1148 Esas
KARAR NO: 2021/1902
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 12/12/2019
NUMARASI: 2014/766 2019/1004
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/06/2013
KARAR TARİHİ: 05/11/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA:Davacılar vekili dava dilekçesinde; davalıların daha önce imzalanan sözleşmeler kapsamında müvekkiline imzalatarak boş bir şekilde aldıkları teminat senetlerini sahtecilik yoluyla doldurarak vasfını değiştirerek normal kambiyo senediymiş gibi takibe soktuğunu ve bu nedenle dava sonucuna kadar teminatsız veya uygun bir teminat karşılığında ihtiyati tedbir kararı verilerek müvekkilleri aleyhindeki İstanbul ... İcra Müdürlüğü'nün ... esas ve ... esas sayılı dosyalarından devam eden icra takiplerinin durdurulmasını, takibe konu senetlerden kaynaklı davalılara borçlu bulunmadığının tespitiyle takiplerin iptalini, müvekili tarafından imzalanarak davalılara verilen 20/04/2012 keşide tarihli 59.000,00 TL bedelli ve 20/04/2012 keşide tarihli 15.000,00 TL bedelli iki adet teminat senedinin bedelsizliğine karar verilerek istirdadını ve müvekkiline teslimini, taraflar arasında imzalanan sözleşmede davalıların sözleşmedeki yükümlülüklerini yerine getirmemesi nedeniyle işbu sözleşmeler nedeniyle davalılara yapmış olduğu 59.000,00 TL ödemenin avans faiziyle birlikte müvekkiline ödenmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalılar vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin davacılara karşı hem franchise anlaşması hem de kar ortaklığı anlaşmasının gerektirdiği tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini ve teslim etmesi gereken tüm makine ile ekipmanlarını teslim ettiğini, teslim edilen sanayi tipi kuru temizleme makinesinin müvekkili tarafından yasal olarak ithal edildiğini ve Avrupa Birliği standartlarına uygun CE belgesinin bulunduğu gibi ayrıca Türk Standartlarına uygunluğu açısından da gerekli testlerin yapıldığını, makinenin Çin'den müvekkili tarafından ithal edildiğinin makine plakasında açıkça yazdığını ve davacının makinenin Çin menşeli olduğunu bilmemesinin mümkün olmadığını, açıklanan nedenlerle davanın reddine ve %20'den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 12.12.2019 tarih ve 2014/766 Esas - 2019/1004 Karar sayılı kararıyla; "...sözleşmenin 16.maddesinde ise franchise alan davacının davalı firmaya 15.000 TL tutarında teminat vereceğinin kararlaştırıldığı, bu teminatın ne şekilde ödeneceği belirtilmemiş olmakla birlikte senet tanzim tarihinin sözleşme tarihi ile aynı olduğu, sözleşmenin 12.maddesinde karar altına alınan 15.000 TL bedelli franchıse bedelinin davacı tarafından davalı şirkete zaten ödendiği, bu minvalde sözleşmenin 16.maddesi dahilinde ayrıca karar altına alınan teminat ödemesi yönünden takip konusu aynı miktarlı ve tanzim tarihi itibariyle sözleşmeyle aynı tarihi içeren senedin teminat senedi olarak verildiğinin kabul edilmesi gerektiği, zira taraflar arasında bahse konu edilen ticari ilişki haricinde davacıları borç yükümlülüğü altına sokacak nitelikte senedin verilmesine dayanak başka bir hukuki ilişki de ileri sürülmediği, yargılamanın geldiği aşama itibariyle tarafları, senet miktarı ve tarihi açıkça sözleşme içeriğinden anlaşılıyor olmakla senedin teminat fonksiyonu içerdiğinin kabulü gerektiği, yine kar ortaklığına ilişkin olarak imza altına alınan sözleşmenin 13. maddesinde de 59.000 TL'nin işletmeci sıfatıyla davacı tarafından davalı ...R.'ye teminat amacıyla verilmesinin kararlaştırıldığı, bu senet açısından da benzer şekilde senet bedeli ve tanzim tarihinin sözleşme tarihiyle birebir uyumlu olduğu, tarafların aynı sıfatta senet metninde yer aldıkları ve taraflar arasında senedin verilmesine dayanak başka bir hukuki ilişki de ileri sürülmediği, davalıların her iki senet açısından da bir sonraki hamil konumunda olduklarından yazılı olarak ispatlandığı kabul edilen teminat iddiasının şahsi defi bazında her ikisine de yöneltilebileceğinin kabulüyle menfi tespit taleplerinin icra dosyaları ayrı ayrı değerlendirilerek her iki davalı açısından kabulüne; her iki tarafın ticari defter ve belgeleri incelenmiş olmakla davacının davalıya iadesi talep olunan miktar itibariyle 59.000 TL tutarında bir alacağı olduğunun tespit edilemediği, teknik bilirkişinin yaptığı tespitler itibariyle davacının sözleşmeyi haklı olarak feshettiği kabul edilse dahi davacıdan 59.000 TL bedelinde alacaklı olduğu iddiasını tevsik eden delil bulunmadığından iş bu miktarın iadesi talebi haklı görülmediğine; ayrıca zarar tazminine yönelik istemin sübut bulmadığından reddine" karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ:Davalılar vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; "Kambiyo senetlerine mahsus takiplerde ispat külfetinin davacı borçluda olduğunu, senetler üzerinde teminat olduğuna ilişkin kayıt olmadığı da gözetildiğinde, davacının teminat iddiasını yazılı delillerle ispat etmesi gerektiğini, davacı tarafın davasını ispatlayamadığını,Mahkemenin ispat yükünü davalı tarafa yüklemesinin hatalı olduğunu, davacıların senetleri ödediklerini veya senetler sebebiyle borçlu olmadıklarını yazılı belge ile ispatlamak zorunda olduklarını,Davanın reddedilen bölümü için davalı lehine vekalet ücreti ve yargılama giderlerine hükmedilmemesinin de usule aykırı olduğunu." beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması istenmiştir.
DELİLLER: Hukuk Fakültesi Öğr. Grv. ... ve Makine Y. Mühendisi ... tevdii edilen dosyada tanzim olunan 13/07/2015 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacının sözleşmeyi "haklı sebeple" sona erdirdiği yönünde hak sahibi olduğunu ve bu kapsamda davalılardan ... Ltd. Şti.'den talebinde haklı olduğunu, sözleşme 1'in sözleşme 2 ile olan bağlantısı sebebiyle sözleşme 2 sona erdiğinde bunun üzerinden sözleşme 1'in de etkileneceğini, dosya içeriğinde icra dosyalarının bulunmaması ve bilirkişi heyetinde mali müşavir bir bilirkişinin bulunmamasından dolayı dava taraflarının birbirlerine parasal olarak alıp verdiklerinin saptanması açısından tarafların kayıtları üzerinde bir inceleme yapılamaması nedeniyle ve davacının talepleri içinde yer alan maddi giderim istemi yönünden maddi vakıaların verilerin dosyaya sunulmadığı da gözetilerek bahse konu yönler ikmal olunmadan görüş bildirilemeyeceğini bildirmiştir.Tarafların beyan ve itirazlarının değerlendirilmesi dosyanın heyete mali müşavir...'da eklenmek suretiyle yeniden bilirkişi heyetine tevdii edilerek 04/04/2016 tarihinde tanzim olunan bilirkişi ek raporunda özetle; davacı tarafından ibraz edilen 2011 - 2012 - 2013 yıllarına ait ticari defterlerinin lehine delil vasfını taşıdığını, davalı tarafından ibraz edilen yine 2011 - 2012 - 2013 yıllarına ait ticari defterlerin lehine delil olup olmadığı hususunun Mahkemenin takdirinde olduğunu, davacı tarafça ibraz edilen defter ve belgelere göre davacının davalılya 20/06/2013 dava tarihi itibariyle 6.780,75-TL borcunun bulunduğunu, davalı tarafından ibraz edilen defter ve belgelere göre ise davacının davalıya yine dava tarihi itibariyle 8.499,85-TL borcunun bulunduğunun görüldüğü yönünde görüş ve kanaat bildirmiştir.Tarafların beyan ve itirazlarının değerlendirilmesi dosyanın aynı bilirkişi heyetine tevdii edilerek ikinci bir ek rapor tanzim edilmesinin istendiği, 07/01/2019 tarihinde tanzim olunan bilirkişi ikinci ek raporda ise özetle; tambur ile ilgili balans bozukluğu haricinde (kullanıcının hatalı veya fazla tekstil yüklemesinden kaynaklanabileceğinden) diğer unsurların makinede ayıp niteliğinde olduğunu ve bu ayıpların kullanım sırasında ortaya çıkabilecek nitelikte arızalar olması ve basit bir kontrol sonrası anlaşılabilir nitelikte arızalar olmaması nedeniyle bu ayıpların gizli ayıp olarak kabul edilebileceğini, tarafların ticari defterleriyle ilgili görüşlerinin daha önce sunulan 04/04/2016 tarihli raporla aynı yönde olduğunu, İstanbul ... İcra Müd. ... E. Sayılı dosyasında takibe konu 15.000,00-TL bedelli bononun alacaklısı olarak davalı ... Ltd. Şti. Yer alırken yine aynı icra dairesinin ... E. Sayılı dosyasında isetakibe konu 59.000,00-TL bedelli bonoda davalının ... olarak göründüğünü dolayısıyla gerçek kişinin tacir olduğuna ilişkin bir veri olmadığından onun defterlerinin incelenmesinin bahis konusu olmadığını, sözleşmelerde belirtilen teminatların ne surette verileceğine bunu bonolar ile sağlanıp sağlanmayacağı hususunda sarahat bulunmadığını, davacıların ayıp ihbarını süresinde yapıp yapmadığının ve bonoların teminat bonosu olup olmadığının takdirinin Mahkemenin hukuki takdirinde olmakla bu yönde bir hüküm kurulacaksa anılan bonoların 3. Kişi tarafından değil doğrudan ismine / unvanına bono tanzim edilen şahıslarca takibe konduğu gözetilerek gizli ayıbın dosyadaki etkisine bağlı olarak davacıların davasının kabul şartlarının oluştuğu yönünde görüş ve kanaat bildirmiştir.
GEREKÇE:Dava, İİK'nun 72.maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasıdır. Davacılar, icra takibine konu edilen bonoların keşidecisi olduklarını, bonoların davalılar ile aralarındaki francise ve kâr ortaklığı sözleşmeleri kapsamında teminat amacıyla boş olarak verildiğini, davalıların bonoları doldurarak haksız yere icra takibi başlattıkları için menfi tespit; davalıların sözleşmeye aykırı davranmaları nedeniyle sözleşmelerin feshinin tespitiyle davalılara ödenen 59.000,00 TL ile sözleşme nedeniyle uğradıkları zararın tazmini talebinde bulunmuşlardır.Davalılar, davacı iddialarının doğru olmadığını beyanla, sözleşmeye aykırılığın sözkonusu olmadığını, makinelerin Avrupa normlarına ve Türk standartlarına uygun olduğunu, davacı taleplerinin haksız olduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur.İlk derece mahkemesi tarafından; "...takibe konu edilen her iki bononun sözleşme kapsamında teminat olarak verilmiş olması nedeniyle bonolar kapsamında menfi tespit talebinin kabulüne, teknik bilirkişinin yaptığı tespitler itibariyle davacının sözleşmeyi haklı olarak feshettiği kabul edilse dahi davacıdan 59.000 TL bedelinde alacaklı olduğu iddiasını tevsik eden delil bulunmadığından işbu miktarın iadesi talebi haklı görülmediğine; ayrıca zarar tazminine yönelik istemin sübut bulmadığından reddine" karar verilmiştir. Hüküm davalılar vekili tarafından istinaf edilmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştı.Davacılar ile davalı ... San. ve Tic.Ltd.Şti. Arasında 20.04.2011 tarihli Kuru Temizleme Frinchise Anlaşması'nın bulunduğu, Sözleşmenin 16.maddesinde davacıların 15.000,00 TL teminat vereceklerinin kararlaştırıldığı, menfi tespite konu bu miktarlı bononun bu davalı tarafından takibe konulduğu; Benzer şekilde davacılar ile davalı ... arasında 20.04.2011 tarihli Kâr Ortaklığı Anlaşması'nın bulunduğu, Sözleşmenin 13.maddesinde davacıların 59.000,00 TL teminat vereceklerinin kararlaştırıldığı, menfi tespite konu bu miktarlı bononun bu davalı tarafından takibe konulduğu; buna göre sözleşme hükmü, tarafları ve icra alacaklıları da gözetildiğinde mahkemenin 'Bonoların teminat amacıyla verildiğinin kabulüyle, davacıların davalıya borçlu olmadığının kabulü' kararının yerinde olduğu anlaşıldığından, davalılar vekilinin aksi yöndeki istinaf nedeni yerinde görülmemiştir. Mahkemece davacıların reddedilen talepleri yönünden davalılar lehine yargılama gideri ve vekalet ücreti takdiri gerekirken, kararda bu yönde bir değerlendirme yapılmaması hatalı olduğundan, davalılar vekilinin bu yöndeki istinaf nedeni yerinde görülerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Davalılar vekilinin istinaf talebinin KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,2-İstanbul 10.Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 12/12/2019 gün, 2014/766 Esas, 2019/1004 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Davanın KISMEN KABULÜ ile; dava konusu İstanbul ... İcra Müd. ... E. Sayılı dosyasıyla yürütülen icra takibinde her iki davacının davalı ... San. Ve Tic. Ltd. Şti.'ye borçlu olmadıklarının tespitiyle takibin iptaline,4-Dava konusu edilen ve diğer dosya olan İstanbul ... İcra Müd. ... E. Sayılı dosyasıyla yürütülen icra takibinde her iki davacının davalı ...'e borçlu olmadıklarının tespitiyle takibin iptaline,5-Bedel iadesi, zarar tazminine yönelik istemin sübut bulmadığından reddine,6-Tazminat isteminin yasal şartları oluşmadığı takdir edilmekle reddine,7-İlk derece yargılaması yönünden; a-)Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 5.952,33 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 1.488,10 TL harcın mahsubu ile bakiye 4.464,23 TL harcın davalılardan alınarak hazineye gelir kaydına, Davacılar tarafından yatırılan 1.488,10 TL peşin harcın davalılardan alınarak davacılara verilmesine, b-)Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen değer üzerinden AAÜT uyarınca hesaplanan 10.420,00 TL vekalet ücretinin davalılardan tahsil edilerek davacılara verilmesine, c-)Davalılar duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden reddedilen değer üzerinden AAÜT uyarınca hesaplanan 8.470,00 TL vekalet ücretinin davacılardan tahsil edilerek davalılara verilmesine, d-)Davacı tarafından yapılan yargılama gideri olan 24,30 TL başvuru harcı, 3,75 TL vekalet pulu, 1.800,00 TL bilirkişi ücreti, 181,50 TL müzekkere, posta, tebligat masraflarından oluşan toplam 2.009,55 TL'den davanın kabul oranına göre belirlenen 1.143,89 TL'nin davalılardan tahsil edilerek davacılara verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, e-)Davalı tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, 8-İstinaf yargılaması yönünden; a-)İstinaf peşin harcının talebi halinde davalılara iadesine, b-) İstinaf aşamasında davalılar tarafından yapılan yargılama gideri olan 148,60 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 32,50 TL posta masrafı olmak üzere toplam 181,10 TL'nin davacılardan alınarak davalılara verilmesine, c-)İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 9-Gerek ilk derecede gerekse istinaf aşamasında yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısımların karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.05/11/2021
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.