Abaküs Yazılım
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/59
Karar No: 2021/1901
Karar Tarihi: 05.11.2021

BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2020/59 Esas 2021/1901 Karar Sayılı İlamı

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2020/59 Esas
KARAR NO: 2021/1901
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 24/09/2019
NUMARASI: 2014/587 E. - 2019/1049 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 05/11/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; aleyhine Üsküdar ... İcra Müdürlüğü'nün ... esas sayılı icra takibinin dayanağı çeklerdeki imzanın kendisine ait olmadığını, çeklerin rızası dışında elinden çıktığını, bu hususta İskenderun Cumhuriyet Başsavcılığı'na 2008/877 hazırlık dosya ile soruşturma yürütüldüğünü, çeklerin zamanaşımına uğradığını, kambiyo senedi vasfını yitirdiğini, haciz tehditi altında 5.000 TL ödeme yaptığını, davanın kabulü ile Üsküdar ... İcra Müdürlüğü'nün ... Esas sayılı takip dosyasındaki 30.07.2007 keşide tarihli 5.000 TL 30.08.2007 keşide tarihli 5.000,00 TL ve 30.09.2007 keşide tarihli 5.000 TL .ik çeklerden dolayı borçlu olmadığının tespitine, icra tehditi altına ödemek zorunda kaldığı, 5.000 TL'nin davalıdan istirdadına, davalı tarafa %40 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının çeklerin kaybettiğini ve çekteki imzaların kendisine ait olmadığı iddia ettiğini ancak çeklerle ilgili genel mahkemelerde kayıp nedeni ile çek iptali davası ikame etmediğini, davacının çekleri kayıp ettiği iddiasının samimi olmadığını,, bu nedenle davanın reddine, davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 24.09.2019 tarih ve 2014/587 Esas - 2019/1049 Karar sayılı kararıyla; "...davacı tarafından farklı zamanlarda farklı imzalar atılabildiği kaldı ki mukayese olması için getirilen dava dışı bir kısım çekler üzerindeki imzalarda dahi benzer bir durumun bulunduğu ve davacı tarafından bu çekler ve altındaki imzalara yahut incelemeye esas alınıp alınmamasına yönelik herhangi bir itirazın bulunmadığı, son alınan bilirkişi raporunun dava konusu çeklerin keşide tarihlerinden önce düzenlenen ve davacı imzalarını içeren belge asılları ile karşılaştırma yapılarak düzenlendiği ve bu yönüyle de hüküm kurmaya elverişli olduğu anlaşıldığından, dosya kapsamına uygun görülen gerekçeli ve denetime elverişli 31/07/2018 tarihli bilirkişi raporu ile davaya konu çekteki imzanın davacı ...'ye ait olması nedeniyle davanın reddine, takip tarihi göz önünde bulundurulduğunda (02/07/2012-6352 /15.maddesi yürürlük öncesi) alacağın % 40'ı oranında kötü niyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine" karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davacı vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde;"Davanın çeklerdeki imzaların davacıya ait olmamasına ve taraflar arasında hiçbir hukuki ve borç doğurucu işlemin olmamasına dayalı olduğunu, Davacının çekleri boş ve imzalı olarak kaybettiği için çek iptali davası ikame edemediğini, savcılığa suç duyurusunda bulunarak üzerine düşen sorumluluğu yerine getirdiğini, Savcılık soruşturma dosyası ve bu dosya kapsamında alınan bilirkişi raporlarının çoğunda çeklerdeki imzanın davacıya ait olmadığının belirtildiği, buna rağmen incelemenin genişletilerek imza incelemesi yönünden karmaşa yaratılmasının hatalı olduğunu, Bilirkişi raporlarının çoğunluğunun davacı lehine olmasına rağmen, son raporda imzaların davacıya ait olduğunun tespitinin hatalı olduğunu." beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması istenmiştir.
DELİLLER: İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 2012/172998 sayılı soruşturma dosyası kapsamında 18/04/2013 tarihli Kriminal Raporu alındığı, bu raporda dava konusu çeklerdeki imzaların davacının eli ürünü olmadığının tespit edildiği yolunda görüş bildirildiği görülmüştür. Adli Tıp Kurumu tarafından düzenlenen 16/12/2013 tarihli raporda özetle, dava konusu çekler üzerindeki yazıların davacı ...'ye ait olduğu imza yönünden ise biçimsel benzerlik görünmekle birlikte ileri bir tespit yapılamadığı yolunda görüş bildirildiği görülmüştür. Bilirkişi tarafından düzenlenen 21.03.2014 tarihli raporda özetle, mukayese için gönderilen çeklerle inceleme konusu çekler karşılaştırıldığında benzerlikler ve farklılıklar olduğu , kıyas için gönderilen çeklerin kendi içinde farklılık gösterdiği, davacının orijinal imzaları ile çekler üzerindeki imzalar karşılaştırıldığında birçok noktada benzerlikler içerdiği, başlangıç ve bitiş noktalarında küçük farklılıkların olduğu bunun nedenin ise imzaların farklı zamanlarda atılmış ve zaman içinde değişime uğramış olabileceği yönünde tespitte bulunulmuş ve raporun sonuç kısmında çek ve imzaların iki farklı el ürünü olduğu, çeşitli dönemlerde iki farklı kişi tarafından doldurulup imzalandığı veya birbirlerinin çeklerini doldurup imzalamış oldukları yönünde kanaat bildirildiği görülmüştür. Bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 31/07/2018 tarihli raporda özetle, ''davacıya ait karşılaştırma imzalarının kendi aralarında farklılıklar ve varyasyonlar gösteren imzalar olduğunu, imzalardaki bu farklılık ve varyasyonlar dikkate alınarak yapılan değerlendirmede ,imza incelemesinde kullanılan grafolojik ve kaligrafik tanı unsurları bakımından çok önemli uygunluk ve benzerlikler saptandığı ve imzaların davacı ...'nin eli ürünü olduğu ''yönünde tespitlerde bulunulduğu görülmüştür.
GEREKÇE: Dava, İİK'nun 72.maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasıdır. Davacı, takibe konu çeklerdeki imzanın kendisine ait olmadığından ve alacaklı ile aralarında borç doğuran bir işlem bulunmadığından bahisle menfi tespit ve ödenen bedel yönünden istirdat isteminde bulunmuş; davalı taraf iddiaları kabul etmeyerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. İlk derece mahkemesi tarafından, "...son alınan bilirkişi raporunun dava konusu çeklerin keşide tarihlerinden önce düzenlenen ve davacı imzalarını içeren belge asılları ile karşılaştırma yapılarak düzenlendiği ve bu yönüyle de hüküm kurmaya elverişli olduğu anlaşıldığından, dosya kapsamına uygun görülen gerekçeli ve denetime elverişli bilirkişi raporu ile davaya konu çekteki imzanın davacıya ait olması nedeniyle davanın reddine, takip tarihi göz önünde bulundurulduğunda alacağın % 40'ı oranında kötü niyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine" karar verilmiştir. Hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Davacı-keşideci, takibe konu edilen üç adet çekin imzalı ve boş bir şekilde kaybettiğini iddia etmektedir. Gerek savcılık soruşturma dosyası kapsamında, gerekse de menfi tespitin talep edildiği işbu dava kapsamında mahkemece imza ve yazı incelemeleri konusunda çok sayıda bilirkişi incelemesinin yapıldığı ve farklı içerikte raporların bulunduğu görülmüştür. Bu dosya kapsamında aldırılan Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi'nin 16.12.2013 tarihli raporunda, "Her üç senetteki yazıların mukayese yazıları ile benzerlikleri saptandığından senetteki yazıların davacı ... eli ürünü olduğu, imzaların ise basit gramalardan teşekkül etmesi nedeniyle daha ileri tespite gidilemediği." belirtilmiş; aynı Daire'nin 13.03.2018 tarihli raporunda da farklı bir tespitin yapılamadığı bildirilmiştir. Bilirkişi ... tarafından düzenlenen 04.12.2014 tarihli raporda ise "Davacının çeşitli tarihlerde değişik imzalar atabildiği, bir çekteki imzanın davacının eli ürünü sayılacağı diğer ikisinin sayılamayacağı." tespitlerine yer verilmiştir. Mahkemece bilirkişi raporları arasındaki çelişkilerin giderilmesi için adli tıp belge inceleme uzmanlarından oluşan üç kişilik bilirkişi heyetinden aldırılan 31.07.2018 tarihli raporda, "...inceleme konusu çeklerdeki keşideci ...'ye atfen atılmış imzaların davacının eli ürünü olduğu." kanaatine yer verilmiştir. Toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde, mahkemece denetime elverişli bulunan son bilirkişi heyeti raporuna üstünlük tanınması isabetli olmuştur. Davacının diğer bir iddiası ise davalı ile aralarında borç doğuracak hiçbir ilişkinin bulunmadığı ise de; takibe ve davaya konu üç adet çekin davacı keşideci tarafından hamiline olarak düzenlendiği, çeklerin ciro yoluyla davalıya geçtiği, buna göre davalının üçüncü kişi konumunda bulunduğu anlaşıldığından; davalının çekleri iktisap ederken kötüniyetli olduğu veya bilerek borçlunun zararına hareket ettiği hususu davacı tarafından ispatlanamadığından davanın reddi yönündeki ilk derece mahkemesi kararı isabetli olduğundan, davacı istinafının reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekilinin istinaf talebinin HMK'nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 59,30 TL harçtan, peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına, 3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.05/11/2021

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi