Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/16979
Karar No: 2020/5635
Karar Tarihi: 30.09.2020

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/16979 Esas 2020/5635 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacılar, davalılar arasında paylaştırılan ve tapuda işlemi yapılmayan taşınmazın tapu kaydının iptali ve müvekkillerinin adına tescil edilmesi, aksi takdirde müvekkillerine tazminat ödenmesi talebiyle dava açmıştır. Ancak mahkeme, rızai taksim sözleşmesinin infaz kabiliyeti olmaması nedeniyle davanın reddine karar vermiştir. Davacılar temyize gitmiş ve Yargıtay, kararın rızai taksim sözleşmesinin sağlanmasına göre verilmesi gerektiğini, ayrıca tazminat talebi hakkında yeterli inceleme yapılmadan reddedilmesine karar verilmesinin usulsüzlük olduğunu belirterek hükmü bozmuştur.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na (HMK) göre, mahkeme kararları gerekçeli olmalı ve tarafların iddia ve savunmaları özetlenmelidir. Hakim, tarafların talep sonuçlarına bağlıdır ve ondan fazla veya başka bir şeye karar veremez. Ayrıca, mahkeme kararları için taraf teşkili sağlanması zorunludur ve iddia ve savunmaları bildirmeleri için taraflara kanuna uygun şekilde davet yapılması gerekir.
Kararda geçen kanun maddeleri:
- HMK'nin 26/1 maddesi
- HMK'nin 27. maddesi
- HMK'nin 297. maddesi
- T.C. Anayasası'nın 141/3.
14. Hukuk Dairesi         2016/16979 E.  ,  2020/5635 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 05.09.2014 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil olmadığında tazminat talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 31.03.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Dava, tapu iptal ve tescil, ikinci kademe tazminat davasıdır.
    Davacılar vekili, müvekkillerinin murisi ... İnal ile davalıların murisi ..."in ... 5. Noterliği"nden tanzim ve tasdikli 16.08.1967 tarih ve 11306 yevmiye numaralı resen düzenleme şeklinde tanzim olunan rızai taksim senedi ile dava konusu 160 ve 164 parsel sayılı taşınmazı rızaları ve zilyetlikleri nispetinde aralarında paylaştıklarını ancak davalıların bu senede binaen tapuda yapmaları gerekli işlemi yapmadıklarını belirterek ... 5. Noterliği"nden tanzim ve tasdikli 16.08.1967 tarih ve 11306 yevmiye numaralı resen düzenleme şeklinde tanzim olunan rızai taksim senedi koşullarına göre dava konusu 160 ve 164 parsel sayılı taşınmaların tapu kayıtlarının iptali ile müvekkilleri adına tesciline, olmadığı takdirde taşınmazın keşif tarihinde belirlenecek reel değeri üzerinden fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL müspet zararın faizi ile birlikte tazminine karar verilmesini talep etmiştir.
    Bir kısım davalılar vekili, rızai taksim senedinin geçerli olmadığını, taksimin açık ve net olmadığını, davanın zamanaşımına uğradığını, son durumda dava konusu taşınmazların zilyetliğinin senede göre yapılmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarında davalı mirasçılar dışında hissedarların bulunduğu görülmekle taraflar arasındaki rızai taksim sözleşmesinin infaz kabiliyeti bulunmadığından davanın reddine karar verilmiştir.
    Hükmü, davacılar vekili temyiz etmiştir.
    Taraf teşkili kamu düzenine ilişkin olup re’sen yargılamanın her aşamasında göz önünde bulundurulması gerekir. Savunma hakkı, Anayasanın 36. maddesi ile güvence altına alınmış olup, 6100 sayılı HMK’nin 27. maddesinde de “Hukuki dinlenilme hakkı” başlığı altında ayrıca düzenlenmiştir. Hakim, tarafları dinlemeden veya iddia ve savunmalarını bildirmeleri için kanuna uygun biçimde davet etmeden hükmünü veremez. Hukuki dinlenilme hakkının bir sonucu olarak davanın taraflarına usulüne uygun tebligat yapılması ve taraf teşkili tamamlandıktan sonra yargılamaya devam olunması zorunludur.
    6100 sayılı HMK’nun 297. maddesi uyarınca; mahkeme kararlarının gerekçeli olması, kararda tarafların iddia ve savunmalarının özetinin, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususların, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delillerin, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesinin, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin gösterilmesi gerekir. Aynı hüküm, T.C. Anayasası’nın 141/3. maddesinde de benimsenmiştir. Şayet kararlar, HMK’nun 297. maddesindeki nitelikleri taşımıyorsa bu tür kararlar “gerekçeli karar” değil “sözde gerekçeli” kararlardır.
    6100 sayılı HMK’nin 297/2. maddesi gereğince;
    Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.
    Bunların yanında hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir. (HMK m.26/1)
    Somut olayda, davalıların murisi ..."in mirasçılarından ...n kendilerinin veya mirasçılarının davada taraf olmadığı anlaşılmıştır. Bu mirasçılar yaşıyor iseler kendilerinin, ölü iseler ibraz edilecek mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya dahil edilerek savunmaları alınmalı, varsa delilleri toplanmalıdır. Mahkemece taraf teşkili sağlanmadan karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    ... 5. Noterliği"nden tanzim ve tasdikli 16.08.1967 tarih ve 11306 yevmiye numaralı resen düzenleme şeklinde tanzim olunan rızai taksim senedi incelendiğinde, ... İnal ve ... arasında yapılan taksim ile dava konusu 160 ve 164 parsel sayılı taşınmaların 20 hisse kabul edilerek 11 hissesinin muris babasından intikal ettiği günden beri zilyetliğinde bulunan ve ... tarafından ağaç dikilmiş olan yerin ... İnal"a ait olacağı, geriye kalan 9 hissesinin 1948 yılından beri ..."nin zilyetliğinde bulunan ve ağaçsız olan yerin ..."e ait olacağının kararlaştırıldığı anlaşılmıştır. Dosya içerisine alınan tapu kayıtlarının incelenmesinde, dava konusu 160 ve 164 parsel sayılı taşınmazlarda davacı ve davalı mirasçılar dışında hissedarların bulunduğu görülmüştür. Mahkemece, davacı tarafın tapu iptal ve tescil talebi ile ilgili kararın gerekçe kısmında değerlendirmelerde bulunulmuş davalı mirasçılar dışında hissedarların bulunduğu görülerek rızai taksim sözleşmesinin infaz kabiliyeti bulunmadığından tapu iptal ve tescil talebinin reddine karar verilmiştir. Ancak davacı tarafın ikinci kademe tazminat talebi ile ilgili kararın gerekçe kısmında hiçbir değerlendirmede bulunulmayarak tapu iptal ve tescil talebinin reddedilmesine ilişkin gerekçenin içerisine tazminat talebi de dahil edilerek tazminat talebi hakkında gerekçe belirtilmeden davacının tazminat talebinin reddine karar verilmiştir. Davacı tarafın tazminat talebi ile ilgili yeterli inceleme ve araştırma yapılmadan gerekçesiz olarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    Tüm bu hususlar gözardı edilerek mahkemece yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatıranlara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30.09.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi