Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2016/4920 Esas 2019/3184 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/4920
Karar No: 2019/3184
Karar Tarihi: 13.02.2019

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2016/4920 Esas 2019/3184 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2016/4920 E.  ,  2019/3184 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı .... vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacılar vekili, müvekkili işçilerin iş sözleşmelerinin haklı sebep olmadan feshedildiğini, işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
    Davalılar vekilleri, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Kararı, davalı .... vekili temyiz etmiştir.
    Dava arkadaşlığı, ihtiyari dava arkadaşlığı ve zorunlu dava arkadaşlığı olmak üzere, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 57. ila 60. maddeleri arasında düzenlenmiştir.
    6100 sayılı Kanun’un “ihtiyari dava arkadaşlığı” başlıklı 57. maddesinde; davacılar veya davalılar arasında dava konusu olan hak veya borcun, elbirliği ile mülkiyet dışındaki bir sebeple ortak olması; ortak bir işlemle hepsinin yararına bir hak doğmuş olması veya kendilerinin bu şekilde yükümlülük altına girmeleri, davaların temelini oluşturan vakıaların ve hukuki sebeplerin aynı veya birbirine benzer olması hallerinde birden çok kişinin, birlikte dava açabilecekleri gibi aleyhlerine de birlikte dava açılabileceği düzenlenmiştir. Aynı Kanun’un 59. maddesinde ise, “Maddi hukuka göre, bir hakkın birden fazla kimse tarafından birlikte kullanılması veya birden fazla kimseye karşı birlikte ileri sürülmesi ve tamamı hakkında tek hüküm verilmesi gereken hâllerde, mecburi dava arkadaşlığı vardır.” hükmü bulunmaktadır.
    Birden çok kişinin, dava arkadaşlığı koşulları bulunmaksızın, birlikte dava açabilmeleri ya da kendilerine karşı dava açılabilmesi usul hükümlerine göre mümkün değildir.
    Belirtmek gerekir ki, davacılar arasında ihtiyari dava arkadaşlığı olsa bile, işçilik alacaklarına ilişkin uyuşmazlıkların özelliği gereği bu tür davaların birlikte görülmesi doğru değildir. İddia ve savunmanın usule uygun şekilde araştırılması, delillerin tümüyle toplanıp ayrıntılı olarak değerlendirilmesi, hukuki gerçekliğin tam olarak sağlanması ve ayrıca kararın Yargıtay denetimine elverişli olabilmesi için davaların her bir işçi için ayrı ayrı görülüp sonuçlandırılmasında zorunluluk vardır.
    Somut uyuşmazlıkta, aralarında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmayan davacılar adına sunulan aynı dilekçeyle dava açılarak, işçilerin tazminat ve bir kısım ücret alacaklarının hüküm altına alınması talep edilmiştir. Davacıların talepleri iş sözleşmesi ilişkisine dayalı olup, her bir işçi, ayrı ayrı iş sözleşmesiyle çalışmıştır. Mahkemece, davaların birlikte görülerek sonuçlandırılması yerinde değildir. Anılan sebeple, tefrik kararı verilerek, her bir davacı işçi için yargılamaya ayrı ayrı devam edilmelidir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 13/02/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.











    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.