
Esas No: 2018/8376
Karar No: 2019/3951
Karar Tarihi: 19.03.2019
Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2018/8376 Esas 2019/3951 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma suçundan sanık ..."in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 268/1 delaletiyle 267/1 ve 269/1. maddeleri uyarınca 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Büyükçekmece 15. Asliye Ceza Mahkemesinin 19.03.2018 tarihli ve 2016/335 esas, 2018/226 sayılı kararını kapsayan dosyası ile ilgili olarak;
Benzer bir olay sebebiyle Yargıtay 11. Ceza Dairesinin 22.10.2010 tarihli ve 2010/8329 esas, 2010/11663 sayılı kararında da belirtildiği üzere, mahkemesince sanığın görevli polis memurlarına ismini Nezihe Demir olarak bildirmesi ancak alınan parmak izi incelemesinde isminin ... olduğunun anlaşılması şeklinde kabul edilen olay kapsamında, sanığın eyleminin 5326 sayılı Kabahatler Kanunu"nun 40/1. maddesinde düzenlenen kimliği hakkında gerçeğe aykırı beyanda bulunma kabahatini oluşturduğu gözetilmeden, yazılı şekilde sanığın mahkumiyetine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı CMK.nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 05.07.2018 gün ve 2018/8652 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 12.07.2018 gün ve KYB/2018...60721 sayılı ihbarnamesi ile Dairemize tevdii kılınmakla incelendi.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Gereği görüşülüp düşünüldü:
5237 sayılı TCK.nun 268/1. maddesinde düzenlenen başkalarına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma suçunun oluşabilmesi için işlediği suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla, başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılarak soruşturma ve kovuşturma işlemlerinin kimlik bilgileri verilen mağdur hakkında yapılmasına neden olunması gerekir. Bir adli soruşturma ya da kovuşturma işlemi olmaksızın kimlik bilgilerinin gizlenmesi amacıyla başkalarına ait kimlik bilgilerinin kullanılması ve verilen kimlik bilgilerine göre resmi belge düzenlenmesi halinde TCK.nun 206. maddesinde düzenlenen resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçu, bir resmi belge düzenlenmemiş olması halinde 5326 sayılı Kabahatler Kanunu"nun 40/1. maddesinde düzenlenen kimliği bildirmeme kabahati oluşur.
Somut olayda; uygulama yapan kolluk görevlilerince yolda yürürken şüpheli hareketleri nedeniyle durdurulan sanığın kimlik bilgilerinin sorulması üzerine hakkında yakalama emri olabileceğini düşünerek kardeşi ...’in kimlik bilgilerini verdiği ancak kardeşi ... hakkında yakalama emri bulunduğunun anlaşılması üzerine gerçek kimlik bilgisini söylediği ve parmak izi incelemesiyle de gerçek kimliğinin anlaşıldığı olayda sanığın başkasının kimliğini ya da kimlik bilgilerini kullanarak kendisini suçsuz, diğer kişiyi ise işlemediği bir suçun faili olarak göstermediği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK.nun 268. maddesinde düzenlenen “başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması” suçunun unsurlarının oluşmadığı, sanığın eyleminin 5326 sayılı Kabahatler Kanununun 40/1. madde ve fıkrasında düzenlenen "kimliği hakkında gerçeğe aykırı beyanda bulunmak" kabahatini oluşturduğunun gözetilmeyerek yazılı şekilde hüküm kurulması,
Yasaya aykırı ve Adalet Bakanlığı"nın kanun yararına bozma istemine dayalı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının ihbarname içeriği bu itibarla yerinde görüldüğünden Büyükçekmece 15. Asliye Ceza Mahkemesinin 19.03.2018 tarihli ve 2016/335 esas, 2018/226 sayılı kararını CMK.nun 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, sanığın eylemine uyan 5326 sayılı Yasanın 40/1. maddesi uyarınca 105 TL İDARİ PARA CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA, infazın bu şekilde yapılmasına, dosyanın Adalet Bakanlığı"na gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na TEVDİİNE, 19.03.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.