Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/11950
Karar No: 2012/730
Karar Tarihi: 01.02.2012

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2011/11950 Esas 2012/730 Karar Sayılı İlamı

Özet:


İçerik, bir tescil davasına ilişkin Yargıtay 20. Hukuk Dairesi'nin 2011/11950 E., 2012/730 K. sayılı kararını özetlemektedir. Kararda, 3402 sayılı Kadastro Yasası'nın 17. maddesi gereği Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen il, ilçe ve kasabaların imar planları kapsamında kalmayan taşınmazların, imar ihya edildikten sonra 20 yıl süreyle zilyet edildiği ileri sürülerek tapuya tescili istenebileceği belirtilmiştir. Ancak bu konuda delil olarak yerel bilirkişi ve tanık sözleri yanında, en eski tarihli hava fotoğrafları, memleket haritaları ve kadastro haritaları gerekmektedir. Kararda, söz konusu taşınmazın orman sayılmadığı ve zilyetlikle kazanılabilecek yerlerden olduğunun belirlenmesi gerektiği vurgulanmıştır. Kanun maddeleri olarak, kararda Kadastro Yasası'nın 17. ve 14. maddelerine ve Medeni Yasası'nın 713/1. maddesine atıfta bulunulmuştur.
20. Hukuk Dairesi         2011/11950 E.  ,  2012/730 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 2009/6170 - 7697 sayılı bozma kararında özetle; “3402 sayılı Kadastro Yasasının 17. maddesi gereğince orman sayılmayan, Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen il, ilçe ve kasabaların imar planları kapsamında kalmayan, araziden masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilip tarıma elverişli hale getirilen (ev ve benzeri tesisler yapmak, dışarıdan toprak getirilerek tarıma elverişli hale getirmek imar ihya olarak kabul edilemez) ve imar - ihyanın tamamlandığı tarihten tescil davasının açıldığı ya da tespit tutanağının düzenlendiği güne kadar 20 yıl süreyle zilyet edildiği ileri sürülerek tapuya tescili istenen taşınmazların, Kadastro Yasasının 14. maddesinde yazılı diğer koşulların yanında niteliğinin, imar - ihya edildiğinin ve üzerinde sürdürülen zilyetliğin, başlangıç ve süresinin, kullanılıp kullanılmadığının ve tasarruf sınırlarının ne olduğunun takdiri delil olan yerel bilirkişi ve tanık sözleri yanında, gerçeğin bir resmi olan en eski tarihli hava fotoğrafı ile gerçeğin modeli olan memleket haritaları ile dava tarihinden ya da kadastro tesbit tarihinden 15 - 20 yıl önce en az iki zamanda birbirini izleyen bindirmeli olarak çekilen çiftli hava fotoğrafları ve bu fotoğrafların yorumlanması ile üretilen memleket haritaları ve standart topografik fotogrametri yöntemi ile düzenlenen kadastro haritalarının, özellikle ön bindirmeli çekilen ve birbirini izleyen streoskopik çift hava fotoğraflarının streoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelenip taşınmazın niteliğinin, konumunun ve kullanım durumunun anlatılan bilimsel yöntemle kesin olarak belirlenmesi gerekir.
    Somut olayda; mahkemece, anlatılan biçimde bir araştırma ve inceleme yapılmadığı gibi raporu hükme esas alınan bilirkişi raporunda kabul edilen bölüm üzerinde yaşları 3-18 yaşları arasında değişen zeytin bulunan taşınmaz, renksiz memleket haritası üzerinde elle boyanarak işaretlenmiş, komşu taşınmazlara uygulanan 87, 88, 89, 90, 91, 92 ve 97 tahrir nolu vergi kayıtları getirtilmeden, dava konusu taşınmazı sınır olarak nasıl nitelendirdikleri ve zilyetlik yolu ile kazanılabilecek yerlerden olup olmadığı belirlenmeden karar verilmiştir.
    O halde; dava konusu taşınmazın orman sayılmayan ve zilyetlikle kazanılabilecek yerlerden olduğunun belirlenmesi halinde, dava konusu taşınmaz ve etrafını gösterir ve ilk defa o yerde grafik ya da fotogrametri yöntemiyle düzenlenen 1/5000 ölçekli arazi kadastro paftasının orijinal fotokopi örneği ile taşınmaza bitişik ya da yakın komşu parsellerin, kadastro tespit tutanak örnekleri ve bu parsellere uygulanan tapu ve vergi kayıtları ilk oluşturulduğu günden itibaren tüm gittileri ile, yine en eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafları ile M.Y.’nın 713. maddesine dayanılarak açılan davalarda dava tarihinden, kadastro tespitine itiraz davalarında ise tespit tutanağının düzenlendiği tarihten 15 - 20 yıl önce iki ayrı tarihte çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları ve bu fotoğraflara dayanılarak üretilmiş orijinal renkli memleket haritaları bulunduğu yerlerden istenerek, bu belgeler Ziraat Fakültelerinin toprak bölümünden mezun olan bir ziraat mühendisi, bir Harita-Kadastro (Jeodezi ve Fotogrametri) mühendisi ile
    bir yüksek orman mühendisinden oluşturulacak bilirkişi kurulu aracılığıyla, dava konusu taşınmaz ile çevresine uygulanıp bu belgelerde dava konusu yer belirlendikten sonra, hava fotoğrafları ve dayanağı haritalar stereoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelettirilip taşınmazın niteliğinin bu belgelerde ne şekilde görüldüğü, imar-ihya ve zilyetliğin hangi tarihte başlanılıp tamamlandığı belirlenmeli, tüm deliller toplandıktan sonra oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi” gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozmaya uyulduktan sonra davanın kabulü ile 21/07/2008 tarihli fen bilirkişi raporunda (A) işaretli 4083,70 m2’lik bölümün davacı adına tapuya tesciline, (B) ve (C) işaretli bölümler yönünden daha önce verilen red kararı temyiz edilmeksizin kesinleştiğinin tespitine karar verilmiş, hüküm Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medeni Yasanın 713/1. maddesi hükmüne göre taşınmazın tesciline ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce orman kadastrosu yapılmamıştır. Dava konusu taşınmaz tapulama çalışmaları sırasında Tapulama Kanununun 2. maddesi gereğince tapulama harici olarak tespit görerek 23.01.1981 yılında kesinleşmiştir.
    Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Yasasının değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 01/02/2012 gününde oybirliği ile karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi