10. Hukuk Dairesi 2015/11029 E. , 2015/15556 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : İş Mahkemesi
Dava, yurtdışında Türk vatandaşlığında geçen borçlanmaya esas süreleri 3201 sayılı Kanun kapsamında borçlanabileceğinin tespiti, istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
403 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanununun (Mülga) 20. maddesine göre Türk Vatandaşlığından çıkma izni ... Bakanlığınca verilebilir. Ancak bunun için kişinin mümeyyiz ve reşit olması, herhangi bir nedenle yabancı bir devlet vatandaşlığını kazanmış olması veya başka bir devlet vatandaşlığını kazanacağına ilişkin inandırıcı belirtiler bulunması, herhangi bir suç nedeniyle aranmakta olan kişilerden olmaması ve hakkında herhangi bir mali ve cezai tahdit bulunmaması gerekmektedir. Yine, aynı Kanunun 29.maddesi ile “Türk Vatandaşlığını kaybeden kişiler, kayıp tarihinden başlayarak yabancı muamelesine tabi tutulur. Ancak, doğumla Türk Vatandaşlığını kazanmış olup da sonradan ... Bakanlığından çıkma izni almak suretiyle yabancı bir devlet vatandaşlığını kazanan kişiler ve bunların kanuni mirasçıları, Türkiye Cumhuriyetinin milli güvenliği ve kamu düzenine ilişkin hükümler saklı kalmak kaydıyla ülkede ikamet, seyahat, çalışma, miras, taşınır ve taşınmaz mal iktisabı ile ferağı gibi konularda Türk Vatandaşlarına tanınan haklardan aynen yararlanmaya devam ederler.” hükmü getirilmiştir.
Dairemizin istikrar kazanmış uygulama ve içtihatları ile 403 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanununun 20 ve 29"uncu maddeleri gereğince, Türk Vatandaşlığından izinle çıkan ve borçlanma başvurusunda bulunduğu tarihte Türk Vatandaşı olmayan kişilerin 3201 sayılı Kanun kapsamındaki borçlanma istemlerinin, talep tarihinde Türk Vatandaşı olma şartı aranmaksızın kabul edilmesi gerektiği benimsenmiştir. Bu haliyle Türk Vatandaşlığından izinle çıkmayan kişilerin, borçlanma talebinin kabulü mümkün olmamaktadır.
Kaldı ki, dairemizin içtihatları doğrultusunda, 6652 sayılı Yasanın 28.maddesiyle 3201 sayılı Yasanın 1.maddesi değiştirilmiş, “Türk Vatandaşları ile doğumla Türk Vatandaşı olup da çıkma izni almak suretiyle Türk Vatandaşlığını kaybedenlerin on sekiz yaşını doldurduktan sonra Türk Vatandaşı olarak yurtdışında geçen ve belgelendirilen sigortalılık süreleri ve bu süreleri arasında veya sonunda her birinde bir yıla kadar olan işsizlik süreleri ile yurt dışında ev kadını olarak geçen süreleri, bu Kanunda belirtilen sosyal güvenlik kuruluşlarına prim ödenmemiş olması ve istekleri hâlinde, bu Kanun hükümlerine göre sosyal güvenlikleri bakımından değerlendirilir.” hükmü getirtilmiştir.
Somut olayda, davacının Bakanlar Kurulunun izniyle Türk Vatandaşlığını kaymetmediği, Mülga 403 sayılı Vatandaşlık Kanununun 25/ç bendi uyarınca “yurtdışında bulunup da muvazzaf askerlik görevini yapmak veya Türkiye"de savaş ilanı üzerine, yurt dışında bulunup da, yurt savunmasına katılmak için yetkili kılınmış makamlar tarafından usulen yapılacak çağrıya mazeretsiz olarak üç ay içinde icabet etmiyenlerin... Bakanlar Kurulu Kararıyla Türk Vatandaşlığını kaybettiklerine karar verilebileceği” hükmü uyarınca vatandaşlığını kaybettiği, bu haliyle borçlanma başvuru tarihinde çıkma izni ile Türk Vatandaşlığını kaybedenlerden olmadığından borçlanma hakkının bulunmadığı, anlaşıldığından, mahkemece davanın kabulüne yönelik hüküm isabetsizdir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın, eksik inceleme ve araştırmayla yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma gerekir.
O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 17.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.