Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2020/1280 Esas 2020/3787 Karar Sayılı İlamı

16. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/1280
Karar No: 2020/3787
Karar Tarihi: 08.09.2020

Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2020/1280 Esas 2020/3787 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Kararda, sanığın PKK terör örgütüyle bağlantılı olduğu ve örgütün üst düzey yöneticileriyle görüştüğü belirtilerek, silahlı terör örgütüne üye olma suçundan mahkumiyet kararının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği belirtiliyor. Dosya incelendikten sonra yapılan incelemede, sanığın örgütteki konumu ve faaliyetlerinin önemi itibariyle TCK'nın 61. maddesi gereğince temel ceza belirlenirken üst sınıra yakın ceza tayin edilmemesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmadığı ifade ediliyor. Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiği ve vicdani kanının kesin verilere dayandığı belirtiliyor. Kararda, TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 3-5, TCK'nın 53, 58/9, 62, 63. maddelerinin uygulandığı ifade ediliyor.

16. Ceza Dairesi 2020/1280 E. , 2020/3787 K.

"İçtihat Metni"

Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 3-5, TCK"nın 53,
58/9, 62, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına
yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi

Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre, temyiz dışı sanık ... hakkındaki hükmün istinaf edilmemesi nedeniyle ilk derece mahkemesince kesinleştirildiği ve temyiz talebinin de olmadığı belirlenerek yapılan incelemede;
PKK terör örgütünün üst düzey yöneticileriyle görüşen sanığın, Türkiye’de bir kısım suikastları icra etmek maksadıyla bulunduğunun ya da icra edenlere yardım amacıyla gönderildiğinin mahkemece kabulü karşısında; sanığın örgütteki konumu ve faaliyetlerinin önemi itibariyle TCK"nın 61. maddesi gereğince temel ceza belirlenirken üst sınıra yakın ceza tayini yerine yazılı şekilde karar verilmesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Antalya 2. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 08.09.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.