17. Hukuk Dairesi 2019/5034 E. , 2020/3417 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
.
Taraflar arasında görülen tazminat davasının yapılan yargılaması sonucunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar vekili, müteveffa ..."ın kendisinin kullandığı motosiklet ile davalı ..."un kullandığı, ..."a ait ... plakalı kamyonete çarpması sonucu hayatını kaybettiğini, müteveffanın aylık 1.400 TL civarı maaşla ... Piliç A.Ş."de çalıştığını, davacılar ... ve ..."ın destekten yoksun kaldıklarını ve davacıların aşırı üzüntü yaşadıklarını, halen ruhen çökmüş vaziyette olduklarını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla baba Bekir ve anne ... için 10.000,00"er TL destekten yoksun kalma tazminatının olay tarihi olan 29/05/2014 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte her üç davalıdan tahsiline, baba ... ve anne ... için 30.000,00"er TL, kardeşleri İdris, ... ve ... için 20.000,00"er TL manevi tazminatın olay tarihi olan 29/05/2014 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ... ve ..."dan müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş,12.02.2016 havale tarihli dilekçesinde, maddi tazminat talebini bilirkişi raporu doğrultusunda, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla anne ... için 25.968,43 TL, baba ... için 26.617,60 TL ye yükseltmiştir.
Davalılar davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davacıların maddi tazminat taleplerinin kabulü ile, davacı ... için 25.968,43 TL, davacı ... için 26.617,60 TL olmak üzere toplam 52.586,03 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalılar ... ve ... bakımından olay tarihi olan 29/05/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, davalı .... bakımından dava tarihi olan 27/11/2014 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile ve poliçe limitiyle sınırlı olmak üzere müştereken ve müteselsilen alınarak adı geçen davacılara verilmesine, davacıların manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile, davacı ... ve ... için 6.000,00"er TL, davacı ..., ... ve ... için 4.000,00"er TL olmak üzere toplam 24.000,00 manevi tazminatın olay tarihi olan 29/05/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ... ve ..."dan müştereken ve müteselsilen alınarak adı geçen davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin reddine, dair karar verilmiş, hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Borçlar Kanunu’nun 47. maddesi hükmüne göre (6098 sayılı TBK. md. 56), hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, Türk Medeni Kanununun 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hukuka ve hakkaniyete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, davacılar lehine takdir olunan manevi tazminatın az olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün manevi tazminat yönünden BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 15/06/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.