Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/15516
Karar No: 2022/2354
Karar Tarihi: 15.03.2022

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/15516 Esas 2022/2354 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2021/15516 E.  ,  2022/2354 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVALILAR : Hazine vd.
    DAVA TÜRÜ : Tescil

    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hükmün davalılar Hazine, Orman İdaresi ve ... tarafından temyiz edilmesi üzerine; Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 02.04.2021 tarihli ve 2020/3827 Esas, 2021/3227 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmiş olup, davalı Hazine ve Orman İdaresi vekili tarafından süresinde kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı ..., ... ilçesi ... Mahallesi çalışma alanında bulunan ve 1965 yılında yapılan kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmaz hakkında, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, adına tescili istemiyle dava açmıştır.
    Mahkemece verilen önceki hüküm, Yargıtay (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesinin 17.02.2016 tarih ve 2015/3783 Esas, 2016/1932 Karar sayılı ilamıyla, "6360 sayılı Kanun uyarınca ilgili il ve ilçe belediyeleri davaya dahil edilerek taraf teşkili sağlanmadan karar verilmesinin isabetsizliğine" değinilerek sair yönler incelenmeksizin bozulmuştur.
    Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, davanın kısmen kabulüne, fen bilirkişisi raporunda (A) ve (C) harfleriyle gösterilen toplam 4.846,52 metrekarelik taşınmazın davacı ... adına zeytinlik vasfıyla tesciline karar verilmiş; hükmün, davalılar Hazine, Orman İdaresi ve ... vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 02.04.2021 tarih ve 2020/3827 Esas, 2021/3227Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmiş ve bozma ilamına karşı davalı Hazine ve Orman İdaresi vekilleri tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
    Mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi rapor ve ek raporunda (A) ve (C) harfleriyle gösterilen taşınmaz bölümlerinin orman vasfında olmadığı ve bu bölümlerde davacı lehine zilyetlik yoluyla iktisap koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, eksik inceleme ve araştırma ile hüküm kurulmuştur. Şöyle ki; dava konusu taşınmazın bulunduğu yerde ilk orman kadastrosu 1948 yılında yapılmış olup bu orman tahdidine ilişkin harita ve tutanaklar ile tahdidin aplikasyonu ve 2b çalışmalarına ilişkin harita ve çalışma tutanakları getirtilmemiş ve bilirkişi raporu denetlenmeden hüküm kurulması cihetine gidilmiştir. Ayrıca, taşınmaz bölümlerinin davacı adına tesciline karar verilirken tanık ve mahalli bilirkişi beyanlarını denetlemek amacı ile hava fotoğraflarından yararlanılmamış, davacı yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yolu ile taşınmaz edinme koşullarının oluşup oluşmadığı şüpheye yer bırakmayacak şekilde belirlenmemiş ve taşınmaz üzerinde bulunan zeytin ağaçlarının aşılanıp aşılanmadığı aşılı ise aşı yaşlarının ne olduğıu da bilirkişi raporlarında belirtilmemiştir. Öte yandan, temyiz incelemesi sırasında, Tapu ve Kadastro Müdürlüğünün internet sitesinde yapılan parsel sorgulamasında dava konusu taşınmazın bulunduğu yerin karayolu üzerinde kaldığı görülmüş olup, Mahkemece bu durum gözetilmeksizin tescil hükmü kurulmuştur.
    Hal böyle olunca; Mahkemece öncelikle davacıya, davasını ilgili kamu tüzel kişisi olarak Karayolları Genel Müdürlüğüne de yöneltmesi için süre ve imkan tanınmalı, bu şekilde taraf teşkilinin sağlanması halinde Karayolları Genel Müdürlüğünden savunma ve delilleri sorulmalı, bildirdiği takdirde delilleri toplanmalı; karayoluna ait kamulaştırma evrakı ile komşu parsel tutanak ve dayanak belgeleri ilgili yerlerden getirtilmeli, çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 1948 yılında yapıldığı anlaşılan orman tahdidine, 1978 ve 1998 yılların da yapıldığı anlaşılan aplikasyon ve 2/B işlemlerine ve varsa daha sonra yapılan diğer orman tahdit çalışmalarına ilişkin işe başlama, çalışma, işi bitirme ve sonuçlarının askı ilan tutanakları ile taşınmazın bulunduğu yeri orman tahdit sınır noktalarıyla birlikte gösterir onaylı orman tahdit harita örneği ayrı ayrı ve eksiksiz şekilde dosyaya celp edilmeli, yine yöreye ait en eski tarihli ve dava tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait memleket haritası ve hava fotoğraflarının tamamı ile varsa amenajman planı ve komşu parsellere ait kadastro tutanakları, tutanaklar kesinleşmiş ise tapu kayıt örnekleri ve tapu kayıtları mahkeme kararı sonucu oluşmuş ise karar örnekleri ilgili yerlerden getirtilip dosya ikmal edildikten sonra mahallinde, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan aynı köyde ve komşu köylerde ikamet eden şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişi kurulu ve taraf tanıkları ile önceki bilirkişiler dışında halen Tarım ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman mühendisleri arasından seçilecek üç orman mühendisi bilirkişisi, üç ziraat mühendisi bilirkişisi, bir fen elemanı ve bir jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve bu keşifte, orman sınır noktaları tutanak ve haritalarda yazılı mevki, yer, kişi isimleri ile açı ve mesafelere göre, orman kadastrosu tutanak ve haritalarının düzenlenmesinde kullanılan hava fotoğrafları ve memleket haritalarından yararlanılarak, her bir çalışmaya ait değişik açı ve uzaklıklardaki en az 6-7 adet orman sınır noktası bulunup röperlenmeli; orman kadastrosu ile ilgili sınır noktaları aynı ölçeğe çevrilerek, çekişmeli taşınmazın orman kadastro haritasına göre konumu genel kadastro paftası üzerinde ve aynı ya da yakın orman sınır hatlarında dava konusu edilen parseller varsa, bunların tümü birleşik harita üzerinde gösterilmeli; tutanaklardaki anlatımlar değerlendirilmeli; tutanaklarla tahdit haritası arasında çelişki bulunup bulunmadığı belirlenerek, çelişki bulunmakta ise çekişmeli parsel yönünden tahdit tutanakları ile haritalar arasındaki çelişki tahdit tutanaklarına değer verilmek suretiyle giderilmeli ve çekilmeli taşınmazın her bir çalışmaya göre konumu, yapılan aplikasyon ve düzeltme işlemlerinin orman kadastrosuna aykırı olamaycağı da gözetilerek duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmeli; getirtilen eski ve yeni tarihli belgeler çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği tespit edilmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı Yasa'lar karşısındaki durumu saptanmalı; zilyetlikle veya hukuki değeri kalmamış olan tapu kayıtlarıyla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; hakim gözetiminde, taşınmazın dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli; yukarıda değinilen diğer belgeler fen, jeodezi ve fotogrametri ile uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) hava fotoğrafları ve memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de hava fotoğrafları ve memleket haritası ölçeğine (Net-Cad veya benzeri programlar kullanılarak) denetime elverişli olacak şekilde çevrildikten sonra komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle çekişmeli taşınmaz, çevre parsellerle birlikte memleket haritası ve hava fotoğrafları üzerinde gösterilmeli; taşınmazın gerçek eğimi, klizimetre aletiyle ölçülerek memleket haritalarındaki münhanilerden (yükseklik eğrilerinden) de faydalanılmak suretiyle belirlenmeli; hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle üç boyutlu incelemesi yapılarak, temyize konu taşınmazın niteliği ve kullanım durumu ile tasarruf sınırlarının belirgin olarak görünüp görünmediği belirlenmeli; taşınmazın üzerindeki bitki örtüsünün cinsi, yaşı, dağılımı, kapalılık oranı ile taşınmazın imar-ihyaya konu olup olmadığını, olmuş ise imar-ihyaya en erken ne zaman başlanıldığını ve imar-ihyanın hangi tarihte tamamlandığını, taşınmazın ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığını belirten müşterek imzalı, tereddüte mahal bırakmayacak şekilde, yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli ve dosyadaki belgeler ile karşılaştırıldığında denetime elverişli rapor alınmalı; ayrıca, keşifte dinlenecek yerel bilirkişi ve tanıklardan, taşınmaz bölümlerinin öncesinin ne olduğu, kim veya kimler tarafından, hangi tarihten beri ve ne şekilde kullanıldığı, imar-ihya gerektiren yerlerden olup olmadığı, böyle yerlerden ise imar- ihyaya konu edilip edilmediği ve edilmiş ise imar-ihyasının hangi tarihte tamamlandığı hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı; komşu parsellerin tutanak ve dayanakları uygulanarak, dava konusu taşınmazları sınır olarak nasıl nitelendirdikleri araştırılmalı ve bu yolla yerel bilirkişi ve tanık sözleri denetlenmeli; yerel bilirkişiler ve tanıkların beyanları arasında doğabilecek çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılarak giderilmeye çalışılmalı; ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan, taşınmaz bölümlerinin evveliyatını, toprak yapısını, niteliğini ve zilyetlikle mülk edinilebilecek yerlerden olup olmadığını, komşu taşınmazlarla karşılaştırmalı şekilde açıklayan, bilimsel esaslara ve somut verilere dayalı, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; fen bilirkişisinden ise, keşfi takibe ve denetlemeye olanak verir rapor ve kroki düzenlemesi istenilmeli; tanık ve yerel bilirkişi ifadeleri bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan söz konusu bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli; 3402 sayılı Kanun'un 14. maddesi uyarınca, adına tescil kararı verilecek kişi ya da kişiler ile diğer mirasçılar ve onların miras bırakanları adına aynı çalışma alanı içerisinde kayıtsız ve belgesizden başkaca taşınmaz mal tesbit ya da tescil edilip edilmediği ilgili Tapu Müdürlüğü ve Kadastro Müdürlüğü ile Hukuk Mahkemeleri Yazı İşleri Müdürlüğünden sorulup, aynı Kanun'un 03.07.2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ile değiştirilen 14/2. maddesi hükmü gözetilerek sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenip, Kanun'un getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanmalı, tescile konu taşınmazın kamulaştırma alanına tecavüzünün bulunup bulunmadığı üzerinde durulmalı ve çekişmeli taşınmazın tamamı ya da bir bölümünün kamulaştırıldığı ve bu bölüm üzerinde zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının oluştuğunun tespiti halinde ise, mülkiyetin tespitine yönelik karar verilmesi gerektiği gözönünde bulundurularak, iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.
    Mahkemece, bu hususlar gözetilmeksizin, eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verilmesi isabetsiz olduğundan, hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalılar Hazine ve Orman İdaresi vekillerinin karar düzeltme talebinin kabulü ile Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 02.04.2021 tarihli ve 2020/3827 Esas, 2021/3227 Karar sayılı onama ilamının ORTADAN KALDIRILMASINA, Yerel Mahkeme hükmünün belirtilen nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan karar düzeltme harcının istek halinde karar düzeltme isteyene iadesine 15.03.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi