Rüşvet alma ve verme sanıklar e Sinan hak - bu suça aracılık etme diğer sanıklar hak - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2018/9017 Esas 2019/6017 Karar Sayılı İlamı
5. Ceza Dairesi Esas No: 2018/9017 Karar No: 2019/6017 Karar Tarihi: 10.06.2019
Rüşvet alma ve verme sanıklar e Sinan hak - bu suça aracılık etme diğer sanıklar hak - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2018/9017 Esas 2019/6017 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanıkların rüşvet alma ve verme suçundan tutuklu yargılanmaları sonucunda yerel mahkeme tarafından verilen beraat ve düşme hükümlerinin temyiz itirazları için yapılan incelemeler sonucunda; nüfuz ticareti suçundan düşme hükümlerinin usul ve kanuna uygun olduğu, sanıkların rüşvet suçlarının asli dava zamanaşımı süresine tabi olduğu ve bu sürenin sonuçlandığı anlaşıldığı için hükümlerin BOZULMASINA karar verildi. Ancak sanıklar hakkında açılmış olan kamu davalarının da ayrı ayrı zamanaşımı sebebiyle düşmesine karar verildi. Kanun maddeleri olarak, 765 sayılı Yasanın 212/2 ve 213/1. maddeleri ile 5320 sayılı Kanunun 8/1. ve CMUK'un 321., 322/1. ve 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddeleri kullanılmıştır.
5. Ceza Dairesi 2018/9017 E. , 2019/6017 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Rüşvet alma ve verme (sanıklar... e Sinan hak.), bu suça aracılık etme (diğer sanıklar hak.) HÜKÜM : Beraat, düşme
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanıklar ... ve ... hakkında nüfuz ticareti suçundan zamanaşımı nedeniyle kurulan düşme hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelemesinde; Gerekçesi gösterilmek suretiyle verilen kamu davasının düşmesine dair hükümler usul ve kanuna uygun olduğundan yerinde görülmeyen O yer C.Savcısı ile katılan vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA, Sanıklardan... ve ... hakkında rüşvet verme, ... hakkında rüşvet alma suçlarından verilen beraat hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde ise; Sanıklara yüklenen rüşvet alma ve verme suçlarının suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı Yasanın 212/2 ve 213/1. maddelerinde öngörülen cezalarının üst sınırları itibarıyla aynı Kanunun 102/3. maddesine göre 10 yıllık asli dava zamanaşımı süresine tabi olduğu, zamanaşımını en son kesen 20/11/2007 tarihli sorgu işlemi ile inceleme günü arasında bu sürenin gerçekleştiği anlaşıldığından ve temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilmek suretiyle CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden sanıklar hakkında açılan kamu davalarının aynı Yasanın 322/1 ve 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddeleri gereğince zamanaşımı sebebiyle ayrı ayrı DÜŞMESİNE 10/06/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.