Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/11657
Karar No: 2013/1289
Karar Tarihi: 31.01.2013

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2012/11657 Esas 2013/1289 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2012/11657 E.  ,  2013/1289 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 17.06.2009 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 17.04.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı ... Köyü Tüzel Kişiliği, köylerine ait sulak yerine davalıların elattıklarını ileri sürerek elatmalarının önlenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı Dolaylı köyü muhtarı, davacı köyün daha önce hayvanlarının su ihtiyacını giderecek su kaynağı olmadığı için davacı köylülerin hayvanlarını ... ... çayına götürerek su ihtiyaçlarını karşılamaları için Kars Valiliğinin 24.09.1964 gün ve 350 sayılı Kararı ile su yolu olarak bir kısım arazinin tahsis edildiğini, ancak daha sonra ... tarafından davacı köyde iki adet gölet yapıldığını ve bu nedenle dava konusu yerden geçmelerine engel olduklarını bildirmiştir.
    Diğer davalı ... muhtarı da; dava konusu su yolu yapılan yerin kadastro tespiti sırasında köylerine ve diğer davalı köy adına tahsis edildiğini ve davanın bu nedenle reddi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
    Hükmü, davacı köy vekili temyiz etmiştir.
    Mera, bir veya birden fazla köy veya kasaba halkına bağımsız veya birlikte tahsis edilmiş ya da kadimden beri hayvan otlatmak amacıyla kullanılan, hak sahiplerinin üzerinde intifa hakkı olan arazi parçasıdır. Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan mera, yaylak ve kışlaklar özel mülkiyete geçirilemez, amacı dışında kullanılamaz, zamanaşımı uygulanamaz, sınırları daraltılamaz (4342 sayılı Mera Kanunu m.3,4).
    31.05.1965 tarihli ve 4/2 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ile “...tek başına bir köye ait bulunan mera, yaylak ve kışlakların tümünün veya bir parçasının bir başka köy sınırı içine alınmış olması halinde, sınır değişikliğinin ikinci köye bir yararlanma hakkı sağlamayacağı ve ilk köyün eskiden olduğu gibi bu yerlerden tek başına yararlanacağı” öngörülmüş olup, bu karar 4342 sayılı Mera Kanununun 29. maddesi ile de yasa hükmü haline gelmiştir. Böylece, bir köy ya da belediye sınırları içinde kalan mera, yaylak ve kışlaklar üzerinde bir başka köy veya belediyenin de intifa hakkı olabileceği kabul edilmiş, idari sınırların aidiyetin belirlenmesinde önemi olmadığı vurgulanmıştır. İdari sınırlar sadece yetkili mahkemenin saptanmasında önem arz eder.
    Meraya elatmanın önlenmesi davası, kadim yararlanma hakkı olan köy veya belediye tüzel kişiliği ya da taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olması nedeniyle Hazine tarafından açılabilir. Aynı şekilde, bir yerin mera olduğu iddiasıyla köy veya belediye tüzel kişiliğinin ya da Hazinenin tapu iptali ve sınırlandırma istemiyle dava açmasına olanak vardır.
    Mera, yaylak ve kışlak davalarında, tahsise ya da kadim kullanma hakkına dayanılabilir. Tahsise dayanıldığında, dayanak belgelerin, ayrıca karşı tarafın savunmasında ileri sürdükleri kayıtların tüm geldileri ile birlikte merciinden getirtilmesi, kadimlik iddiası varsa bu hususun araştırılması, gerektiğinde köyün kuruluş tarihinin İçişleri Bakanlığından sorulması ve köyün kadim ya da muhdes olup olmadığının saptanması gerekir.
    Keşifte dinlenecek yerel bilirkişi ve tanıkların çekişmeli mera veya yayla ile herhangi bir yararlanma ilişkisi bulunmayan, yansız anlatımda bulunabilecek, yöreyi iyi bilen ve çevre köy ya da kasabalarda yaşayan yaşlı kişilerden seçilmesi gerekir.
    Mahkemece yapılacak keşifte; tahsise dayanılıyorsa tahsis kayıtlarının yerel bilirkişi ve tanıklar aracılığı ile uygulanması, dava konusu yeri kapsayıp kapsamadığının belirlenmesi, taşınmazın mera olmadığı iddiasının bulunması halinde varsa çevre taşınmazlara ait kayıtlar da uygulanarak dava konusu yeri ne şekilde okuduğunun çevre taşınmazlarla toprak yapısı kıyaslanarak uzman bilirkişiler aracılığı ile uyuşmazlığa konu yerin ve niteliğinin saptanması gerekir.
    Kadimlik iddiasında ise, yerel bilirkişi ve tanıklara taşınmazın kim tarafından ve ne şekilde kullanıldığı ve sınırları sorularak sonuca gidilmelidir.
    Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında somut olaya gelince;
    Dava, davacı köyün hayvanlarını ... çayına götürmesi için tahsis edilen su yoluna elatmasının önlenmesi istemine ilişkindir. Dava konusu su yolu ... Valiliğinin 24.09.1964 tarihli ve 350 sayılı Kararı ile davacı köye
    tahsis edilmiştir. Nitekim taraflar arasında ... Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan 1964/57E. ve yine 1964/39 E. sayılı dosyalar ile görülen yaylaya elatmanın önlenmesi davaları, Kars Valiliğinin tahsis kararı dayanak yapılarak reddedilmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık yıllar içinde devam etmiş ve son olarak davacı köy muhtarlığının başvurusu sonucu ... İlçe İdare Kurulunca yapılan araştırma sonucunda 11.07.1990 tarihli ve 30 sayılı Karar ile davacı ... Köyü hayvanlarının su yolunun; ...-... yolu üzerinde bulunan İkiztepe eteğindeki köprüden başlıyarak, yolun batısından ve yola bitişik olarak 50 metrelik genişlikte bir şeridi takip ederek Gülhayran Köyü hududuna kadar, oradan bir tarafı ... hududu olmak üzere 100 metrelik bir genişliği takip ederek, ...’a inen Dağpınar çayına giden şeridin ... köyüne su yolu olarak tahsisine karar verilmiştir. Bu karara taraflarca itiraz edilmemiş ve iptali talep edilmemiştir. Uyuşmazlık, davacı köye tahsis edilen su yoluna davalıların müdahalesinin bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır. Davacı köy 05.11.2010 tarihli fen bilirkişi raporunda (A), (B) ve (C) ile gösterilen 1.047.065,02 m2"lik alanda hak iddiasında bulunmaktadır. Davalı köyler ise davacının (A) ile gösterilen yerde geçiş hakkı olduğunu diğer yerlerin köylerine ait yayla olduğunu belirtmektedirler. Gerçekten dosya içinde bulunan tahsis kararları, taraflar arasında görülen davalar sonucu verilen kararlar, mahallinde yapılan keşif sonucu alınan mahalli bilirkişi beyanları, uzman bilirkişi raporları, tarafların ve tanıklarının beyanları birlikte değerlendirildiğinde, davacı köye fen bilirkişisi raporunda kırmızı renk ile gösterilen 155.873,55 m2"lik (A) ile gösterilen bölümün tahsis edildiği, davalıların bu yerle ilgili bir hak iddiasının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda davanın reddi sonucu itibariyle doğru olduğundan kararın yukarıda yazılı gerekçeler ile onanmasına karar verilmesi gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 31.01.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi