Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/19835
Karar No: 2019/3175
Karar Tarihi: 13.02.2019

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2017/19835 Esas 2019/3175 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2017/19835 E.  ,  2019/3175 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi(Müstemir Yetkili)
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, müvekkilinin 21.11.2012–14.11.2013 tarihleri arasında davalı işverene bağlı olarak çalıştığını, iş akdinin haklı bir neden gösterilmeksizin kötü niyetle feshedildiğini, fazla çalışma ile ulusal bayram ve genel tatil ücretlerinin ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı, kötüniyet tazminatı, yıllık izin, fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili, davacının iş sözleşmesinn kendisine verilen görevlerin hatırlatılmasına rağmen yerine getirilmemesi sebebiyle haklı nednele fesheidldiğini, davacının bir yıllık çalışma süresini dolduRmadığını, talep konusu alacaklara hak kazanamadığını ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, toplanılan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Karar süresi içerisinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara, belgelere ve tüm dosya kapsamına göre; davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Taraflar arasında davacının kıdem süresi dolayısyla kIdem tazminatı ve yıllık izin ücreti alacağına hak kazanıp kazanmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
    Somut olayda, davacı iddiası ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davacının 21.11.2012-13.11.2013 tarihleri arasında davalı işyerinde çalıştığı hususu sabittir. Mahkemece, davalı tarafın kıdem süresinin dolmasına birkaç gün kala haklı bir sebep göstermeksizin davacının iş sözleşmesini feshetmiş olmasının iyi niyet kurallarına aykırı olduğu gerekçesiyle, davacının hizmet süresinin bir tam yılı doldurmamasına rağmen davacının kıdem tazminatı ve yıllık izin ücreti alacağına hak kazandığı kabul edilmiştir. Davacı, davalıya ait işyerinde, bir yıldan az süre ile çalışmıştır ve bu konuda ihtilaf yoktur. Buna göre, davacının kıdem tazminatı ve yıllık izne hak kazanamadığı gözetilmeden, bu taleplerin reddi yerine yazılı gerekçe ile kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    3- Taraflar arasındaki ilişkide kötüniyet tazminatının şartlarının oluşup oluşmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
    Belirsiz süreli iş sözleşmesinin taraflarca ihbar süresi tanınmak suretiyle ya da ihbar tazminatı ödenerek her zaman feshi mümkün ise de, bu hakkın da her hak gibi 4721 sayılı Türk Medeni Kanun"un 2. maddesi uyarınca dürüstlük ve objektif iyiniyet kurallarına uygun biçimde kullanılması gerekir. Aksi taktirde, fesih hakkı kötüye kullanılmış olduğundan söz edilir.
    Fesih hakkını kötüye kullanan işveren 4857 sayılı İş Kanunu"nun 17. maddesi uyarınca bildirim sürelerine ait ücretin 3 katı tutarında tazminat ödemek zorundadır. Bahsi geçen tazminata uygulamada kötüniyet tazminatı denilmektedir.
    Kötüniyet tazminatına hak kazanma ve hesabı yönlerinden 4857 sayılı Kanun 17. maddenin 6. fıkrasının açık hükmüne göre, iş güvencesi kapsamında olan işçiler yönünden kötüniyet tazminatına hak kazanılması mümkün değildir.
    4857 sayılı Kanun"da genel anlamda fesih hakkının kötüye kullanılmasından söz edilmiştir. Maddenin gerekçesinde de belirtildiği üzere, işçinin işvereni şikayet etmesi, dava açması veya şahitlikte bulunması sebebine bağlı fesihlerin kötüniyete dayanmaktadır.
    Tazminatın hesabı da 4857 sayılı Kanun"u ile açıklığa kavuşturulmuştur. Kötüniyet tazminatı ihbar sürelerine ait ücretin üç katı tutarı olarak belirlenmiş ve ayrıca ihbar tazminatının ödenmesinin gerektiği kurala bağlanmıştır.
    4857 sayılı Kanun"un 17. maddesinin son fıkrasındaki düzenleme kötü niyet tazminatını da kapsamakta olup, bu tazminatın hesabında da işçiye ücreti dışında sağlanmış para veya para ile ölçülebilir menfaatler dikkate alınmalıdır.
    Somut olayda, mahkemece davalı tarafından iş sözleşmesinin haklı olarak feshedildiğine dair delil sunulmadığı ve kıdem süresinin dolmasına birkaç gün kala haklı bir sebep gösterilmeksizin davacının iş sözleşmesinin feshedilmiş olmasının iyi niyet kurallarına aykırı olduğu gerekçesiyle kötüniyet tazminatının kabulüne karar verilmiştir. Yalnızca bu durumun varlığı, işverenin kötüniyetle iş sözleşmesini feshettiğine delil teşkil etmez. Dosyada fesih hakkının kötüniyetle kullanıldığını ispata yarar başkaca bilgi ve belge de bulunmadığından, davalı işverenin fesih hakkını kullanırken davacıya zarar verme kastı, kusuru, menfaatler arasında aşırı dengesizlik getirmesi, fesih hakkını meşru bir menfaat bulunmaksızın veya sosyal amacından saptırarak kullanması gibi objektif iyi niyet kurallarından ayrıldığının da davacı tarafından ispat edilemediği anlaşılmaktadır. Fesih hakkının kötüniyetle kullanıldığı ispatlanamadığından kötüniyet tazminatının reddi gerekirken kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    Kabule göre de, iş güvencesi kapsamında olan işçiler yönünden kötüniyet tazminatına hak kazanılması mümkün olmadığından davacı işçinin iş güvencesi kapsamında olup olmadığı araştırılmaksızın davacı lehine kötüniyet tazminatına hükmedilmesi hatalıdır.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 13.02.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi