Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sırasında İhsaniye Mahallesi çalışma alında bulunan 105 ada 2 parsel sayılı 1.838,97 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz beyanlar hanesine 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı, Hasdal-Yassıören otoyolu kamulaştırma sahası içinde kaldığı belirtilerek ağaçlık niteliği ile davalı Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı C.. L.., taşınmazın fiilen kullanımında olduğu halde kavşak alanı içinde gösterildiğini öne sürerek taşınmazın kavşak alanından çıkarılmasını beyanlar hanesine adının kullanıcı olarak yazılması istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın husumet nedeniyle reddine, çekişmeli taşınmazın tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 3402 sayılı Yasa"nın Ek-4. maddesi uyarınca yapılan kullanım kadastrosuna itiraza ilişkindir. 3402 sayılı Yasa"nın, 5831 sayılı Yasa ile eklenen Ek 4/1. maddesi; 6831 sayılı Orman Kanunu"nun 20.6.1973 tarihli ve 1744 sayılı Kanunla değişik 2. maddesi ile 23.9.1983 tarihli ve 2896 sayılı, 05.06.1986 tarihli ve 3302 sayılı Kanunlarla değişik 2. maddesinin (B) bendine göre orman kadastro komisyonlarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerin, fiili kullanım durumları dikkate alınmak ve varsa üzerindeki muhdesatın kime veya kimlere ait olduğu ve kim veya kimler tarafından ne zamandan beri kullanıldığı kadastro tutanağının beyanlar hanesinde gösterilmek suretiyle, bu Kanunun 11. maddesinde belirtilen askı ilanı hariç diğer ilanlar yapılmaksızın öncelikle kadastrosu yapılarak Hazine adına tescil edileceği hükme bağlanmıştır. Kadastro tespitine itiraz davalarında davalı sıfatı, kadastro tutanağının mülkiyet hanesinde adı yazılı tespit malikleri ile varsa tutanağın beyanlar hanesinde yararına şerh yazılan kişi ya da kişilere aittir. Somut olayda, davanın, tespit maliki olan Hazineye yöneltilmesi gerekirken, Tapu ve Kadastro Müdürlüğü hasım gösterilmiştir. Ne var ki, dava dilekçesindeki anlatım ve istemden, asıl dava edilmek istenenin Tapu ve Kadastro Müdürlüğü değil, Hazine olduğu anlaşılmaktadır. Davacının tespit maliki olan Hazine yerine Kadastro Müdürlüğünü hasım göstermesi şeklindeki yanılgısı, temsilcide hata niteliğindedir. Temsilcide hata halinde doğru hasma dava dilekçesinin tebliğ edilerek taraf teşkilinin sağlanabileceği, Yargıtay"ın yerleşmiş uygulamalarındandır. Hal böyle olunca; mahkemece, davacının davasını Hazineye yöneltmesi imkanı tanınmalı, taraf teşkilinin sağlanması halinde işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davacının temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 25.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.