20. Ceza Dairesi 2018/5971 E. , 2019/4104 K.
"İçtihat Metni"Yüksek Adalet Bakanlığı"nın, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki Savaştepe Asliye Ceza Mahkemesi’nin 23.01.2018 tarihli, 2017/204 esas, 2018/51 sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 12.12.2018 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Sanık ... hakkında 07.02.2014 tarihinde işlediği iddia edilen kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı 25/03/2014 tarihli iddianame ile açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonucunda, Savaştepe Asliye Ceza Mahkemesinin 31.03.2015 tarihli ve 2014/89 esas, 2015/95 sayılı kararı ile TCK"nın 191/1 ve 62/1. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 6545 sayılı Kanunla değişik 5320 sayılı Kanun’un geçici 7/2. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve 5 yıl denetim süresi belirlenmesine karar verildiği, kararın itiraz edilmeksizin kesinleştiği
2- Daha sonra sanığın denetim süresi içinde işlediği iddia edilen “kasten yaralama ve tehdit” suçlarından Savaştepe Asliye Ceza Mahkemesinin 30.05.2017 tarih ve 2016/182 esas, 2017/99 sayılı kararı ile verilen mahkûmiyet hükmünün kesinleşmesini müteakip, hükmün açıklanması için mahkemesine ihbarda bulunulması üzerine, Savaştepe Asliye Ceza Mahkemesi’nin 23.01.2018 tarihli, 2017/204 esas, 2018/51 sayılı kararı ile hüküm açıklanarak sanığın TCK"nın 191/1 ve 62/1. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, kararın yasa yolu incelemesinden geçmeksizin kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
B) Kanun Yararına Bozma İstemi:
Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan sanık ..."in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 191/1 ve 62. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve 5 yıl denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair Savaştepe Asliye Ceza Mahkemesinin 31/03/2015 tarihli ve 2014/89 esas, 2015/95 sayılı kararının kesinleşmesini müteakip, sanığın denetim süresi içerisinde kasten yaralama ve tehdit suçlarını işlemesi sebebiyle, yeniden yapılan yargılama neticesinde anılan hükmün açıklanmasına ve sanığın 5237 sayılı Kanun"un 191/1 ve 62. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Savaştepe Asliye Ceza Mahkemesinin 23/01/2018 tarihli ve 2017/204 esas, 2018/51 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Dosya kapsamına göre, sanık hakkında müsnet suçtan yapılan kovuşturma sırasında, 6545 sayılı Kanun’un 65. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun"a eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrasında yer alan, “Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Türk Ceza Kanununun 191 inci maddesinde tanımlanan suç nedeniyle yürütülen kovuşturmalarda, hakkında daha önce denetimli serbestlik veya tedavi tedbiri uygulanmayan kişilerle ilgili olarak 191 inci madde hükümleri çerçevesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilir.” şeklindeki düzenleme uyarınca, 5271 sayılı Kanun"un 231. maddesindeki şartlar aranmaksızın hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği cihetle, sanık hakkında verilen hükmün açıklanması koşullarının da 5271 sayılı Kanun"un 231. maddesine tâbi olmadığı, 5237 sayılı Kanun"un 191/4. maddesinde yeralan; "a) Kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi, b) Tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması, c) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması..." hallerinde hükmün açıklanmasına karar verileceği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.’ denilerek, Savaştepe Asliye Ceza Mahkemesi’nin 23.01.2018 tarihli, 2017/204 esas, 2018/51 sayılı kararının bozulması istenmiştir.
C-Konunun Değerlendirilmesi:
28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunla değişik 5320 sayılı Kanunun geçici 7. maddenin 2. fıkrasında yer alan, “Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Türk Ceza Kanununun 191 inci maddesinde tanımlanan suç nedeniyle yürütülen kovuşturmalarda, hakkında daha önce denetimli serbestlik veya tedavi tedbiri uygulanmayan kişilerle ilgili olarak 191 inci madde hükümleri çerçevesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilir.” şeklindeki düzenleme ile, 6545 sayılı Kanun öncesi dönemde soruşturma aşamasında hakkında TCK’nın 191. maddesinin 2. fıkrası uyarınca kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilmeden ve dolayısı ile denetimli serbestlik ve gerekli görülmesi halinde tedavi tedbiri uygulanmadan dava açılmış olan sanık hakkında soruşturma aşamasında uygulanmamış olan denetimli serbestlik ve gerekli görülmesi halinde tedavi tedbirinin kovuşturma aşamasında mahkeme tarafından hükmün açıklanmasının geri bırakılması yolu ile uygulanması amaçlanmakta olup, bu durumda CMK’nın 231. maddesindeki genel kurallar değil, TCK’nın 191. maddesindeki özel hükümlerin uygulanması gerektiği, buna göre de hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının denetim süresi içinde TCK’nın 191/4. maddesindeki kuralların geçerli olacağı anlaşıldığından, sanığın ancak kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun davranmamakta ısrar etmesi veya tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması, uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, hallerinde hüküm açıklanabilecektir.
Somut olayda ise sanığın denetim süresi içinde işlediği iddia edilen suç “kasten yaralama ve tehdit” suçları olduğundan, kanundaki özel düzenlemede yer alan emredici hüküm nedeniyle, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçu haricinde başka bir suçtan mahkûmiyet nedeniyle hükmün açıklanması yasaya aykırı olup, kanun yararına bozma talebi yerindedir.
D-Karar: Yukarıda belirtilen nedenlerle:
Hükmün açıklanmasına dair Savaştepe Asliye Ceza Mahkemesi’nin 23.01.2018 tarihli, 2017/204 esas, 2018/51 sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun"un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığı"na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine, 08.07.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.