11. Ceza Dairesi 2016/8204 E. , 2019/1658 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Vergi Usul Kanununa muhalefet
HÜKÜM : Mahkumiyet
I.Sanık hakkında 2009 takvim yılında sahte fatura kullanma suçundan verilen hükme yönelik sanığın temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanığın, 2009 takvim yılı aralık ayında on adet faturasını kullandığı ... isimli mükellef hakkında 2009 ve 2010 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme suçlarının işlediği iddiasıyla Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 29.12.2010 tarih, 2010/17580 sayılı iddianamesiyle açılan davada Ankara 19. Asliye Ceza Mahkemesinin 19.04.2012 tarih, 2011/30 esas, 2012/686 sayılı kararı ile verilen beraat hükmünün Dairemizin 02.04.2018 tarih, 2016/3077 esas, 2018/2875 karar sayılı kararı ile sanık ..."in, ... isimli şahsın kendisini sigortalı olarak işe koyacağını belirterek, imza attırdığını, şirketle bir ilgisinin bulunmadığını savunması karşısında; sanığın savunmasında belirttiği ... ve ... ince isimli şahıslar ile vergi incelemeleri sırasında beyanda bulunan muhasebeci ..."ün olayla ilgili CMK"nin 46/1-c ve 48. maddesi dikkate alınıp tanık sıfatıyla dinlenerek beyanlarının tespit edilmesi, faturalardaki yazı ve imzaların sanığın eli ürünü olup olmadığı hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılması, faturaları kullanan şirket yetkilileri veya kişiler de dinlenerek, sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıkları ve sanığı tanıyıp tanımadıklarının sorulmasından sonra, toplanan tüm delillere göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiğinden bahisle eksik inceleme nedeniyle bozulmasına karar verildiğinin anlaşılması karşısında sanığın 2009 takvim yılında kullandığı faturaların sahte olduğu tespit edildiğinden tebliğnamedeki eksik inceleme nedeniyle bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.
5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak,
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 19.12.2013 tarih, 2013/17290 sayılı iddianamesi ile mütalaa ve vergi suçu raporuna uygun olarak sanık hakkında, “2009 ve 2010 takvim yıllarında sahte fatura kullanmak” suçundan kamu davası açıldığı, temyize konu kararın gerekçesinde de sanığın 2009 takvim yılında sahte fatura kullanma suçunu işlediğinin kabul edildiği belirtilmesine karşın, hüküm bölümünde, "sahte fatura düzenlemek ve kullanmak suçunu işlediği" denilmek suretiyle gerekçe ve hüküm arasında çelişkiye neden olunması,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu sebeple yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, sanık hakkında 2009 takvim yılında sahte fatura kullanma suçundan kurulan hüküm fıkrasından “sahte fatura düzenlemek” ibaresinin çıkartılması suretiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II. Sanık hakkında 2010 takvim yılında sahte fatura kullanma suçundan verilen hükme yönelik sanığın temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanık hakkında 2010 takvim yılında sahte fatura kullandığı iddiasıyla açılan kamu davasında; suça konu faturaları düzenleyen şirketler ve mükellefler hakkında hazırlanmış vergi inceleme raporlarının ilgili vergi dairelerinden getirtilmesi, söz konusu şirketlerin yetkilileri ve mükellefler hakkında sahte fatura düzenlemekten dava açılmış olup olmadığının araştırılması, açılmış ise, dava dosyalarının getirtilerek incelenmesi ve bu davayla ilgili belgelerin onaylı örneklerinin çıkartılarak dosya içine konulması, gerektiğinde faturaları düzenleyenler ile sanığa ait defter ve belgeler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak, faturaların gerçek alım satım karşılığı olup olmadığının, mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyeleri, teslim tesellüm belgeleri, bedellerinin ödendiğine ilişkin ticari teamüle uygun kanıtlama yeteneği olan geçerli ödeme belgeleri ve satıcının kasasına ya da banka hesabına girip girmediğinin tespiti ile faturaları düzenleyen mükellefin yeterli üretimi, mal girişi ya da stoğu olup olmadığı da araştırılarak toplanan tüm deliller değerlendirilip sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2- Kabule göre de;
a-Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 19.12.2013 tarih, 2013/17290 sayılı iddianamesi ile 213 sayılı Yasanın 367. maddesine göre dava şartı olan mütalaa ve vergi suçu raporuna uygun olarak sanık hakkında, "2010 takvim yılında sahte fatura kullanma" suçundan kamu davası açıldığı, “sahte fatura düzenleme” suçundan açılmış bir dava bulunmadığı gibi birbirinden ayrı ve bağımsız suçlar olan "sahte fatura düzenleme" ve “sahte fatura kullanma” suçlarının birbirine dönüşemeyeceği gözetilmeden, gerekçe kısmında sanığın sahte fatura kullandığı belirtilmesine rağmen hüküm fıkrasında suç vasfının “sahte fatura düzenlemek ve kullanmak” şeklinde ifade edilmesi suretiyle çelişkiye düşülmesi,
b-5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 19.02.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.