20. Ceza Dairesi 2018/5965 E. , 2019/4102 K.
"İçtihat Metni"Yüksek Adalet Bakanlığı"nın, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki İstanbul Anadolu 26. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 15/03/2018 tarihli ve 2017/638 esas, 2018/260 sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 10/12/2018 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Şüpheli ... hakkında “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçundan İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen soruşturma sonucunda, 12/05/2015 tarihli ve 2015/57124 soruşturma, 2015/970 sayılı karar ile; 5237 sayılı TCK’nın 191/2. maddesi gereğince beş yıl süre ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine, aynı Kanun"un 191/3. maddesi uyarınca erteleme süresi içerisinde bir yıl süre ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, aynı Kanun"un 191/4. maddesi gereğince erteleme süresi içerisinde kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi ya da tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması durumunda hakkında kamu davası açılacağının ihtarına karar verildiği, kararın şüphelinin kollukta bildirdiği adreste abisi Ziya Gersiyar’a 05.06.2015 tarihinde tebliğ edildiği,
2- İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nca kararın gereğinin ifası için 21/05/2015 tarihinde İstanbul Anadolu Denetimli Serbestlik Müdürlüğü’ne gönderildiği, Denetimli Serbestlik Müdürlüğü’nün çağrı yazısının 15.06.2015 tarihinde şüpheliye tebliğ edildiği, şüphelinin müdürlüğe başvurarak tedavide uyulması gereken kurallar ve bilgilendirme formunu elden teslim aldığı, görüşmelere katıldığı, tedavisinin tamamlanması nedeniyle dosyasının kapatılarak 23/06/2016 tarihinde İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderildiği,
3- İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 23.12.2016 tarihinde uyuşturucu madde kullanması nedeniyle şüpheli hakkında, 20.12.2017 tarihli, 2015/57124 soruşturma, 2017/45777 esas ve 2017/37736 sayılı iddianame ile kamu davası açıldığı,
4- Kanun yararına bozmaya konu İstanbul Anadolu 26. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 15/03/2018 tarihli, 2017/638 esas ve 2018/260 sayılı kararı ile; sanığın denetimli serbestlik süresi içerisinde suç işlemediğinden bahisle hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verildiği, kararın kanun yoluna gidilmeden 10/04/2018 tarihinde kesinleştiği, anlaşılmıştır.
B) Kanun Yararına Bozma İstemi:
Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek, bulundurmak ve kullanmak suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 12/05/2015 tarihli ve 2015/57124 soruşturma, 2015/970 sayılı kamu davasının açılmasının 5 yıl süreyle ertelenmesine ve erteleme süresi içinde 1 yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair kararın kesinleşmesini müteakip, adı geçen şüphelinin 23/12/2016 tarihinde tekrar uyuşturucu madde kullandığından bahisle İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 20/12/2017 tarihli ve 2015/57124 soruşturma, 2017/45777 esas, 2017/37736 sayılı iddianame ile kamu davası açılması üzerine yapılan yargılama sonucunda sanığın denetimli serbestlik süresi içerisinde suç işlemediğinden bahisle hüküm kurulmasına yer olmadığına dair İstanbul Anadolu 26. Asliye Ceza Mahkemesinin 15/03/2018 tarihli ve 2017/638 esas, 2018/260 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Dosya kapsamına göre;
1) 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesinde, "Bu suçtan dolayı başlatılan soruşturmada şüpheli hakkında ... beş yıl süreyle kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilir." ve 191/4, maddesinde “Kişinin, erteleme süresi zarfında; a) Kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi, b) Tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması, c) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması hâlinde, hakkında kamu davası açılır.” şeklinde düzenlemelere yer verildiği, somut olayda, adı geçen şüpheli hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan dolayı yapılan soruşturma sonucunda İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca 12/05/2015 tarihli ve 2015/57124 soruşturma, 2015/970 sayılı kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ile birlikte 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 191/3. maddesi uyarınca 1 yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği, anılan kararın şüpheliye usulüne uygun şekilde tebliğ edildiği, sanığın kendisine tebliğ olunan kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının kesinleşmesinden sonra 5 yıllık erteleme süresi içerisinde 23/12/2016 tarihinde yeniden uyuşturucu madde kullandığının tespit edilmesi nedeniyle hakkında 5237 sayılı Kanun’un 191/4-b,c maddesinde yer alan emredici hüküm nedeniyle kamu davasının açıldığının anlaşılması karşısında, mahkemece yargılamaya devamla işin esasına ilişkin hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesinde,
2- 5721 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 223/1. maddesinde, “Duruşmanın sona erdiği açıklandıktan sonra hüküm verilir. Beraat, ceza verilmesine yer olmadığı, mahkûmiyet, güvenlik tedbirine hükmedilmesi, davanın reddi ve düşmesi kararı, hükümdür.” ve aynı maddenin 8. fıkrasında "Türk Ceza Kanununda öngörülen düşme sebeplerinin varlığı ya da soruşturma veya kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması hallerinde, davanın düşmesine karar verilir. Ancak, soruşturmanın veya kovuşturmanın yapılması şarta bağlı tutulmuş olup da şartın henüz gerçekleşmediği anlaşılırsa; gerçekleşmesini beklemek üzere, durma kararı verilir. Bu karara itiraz edilebilir." şeklinde hüküm çeşitlerinin tahdidi olarak sayıldığı, somut olayda mahkemesince açılan kamu davası hakkında hüküm kurulması gerekirken, anılan Kanun"da düzenlenmeyen hüküm kurulmasına yer olmadığı şeklinde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilerek İstanbul Anadolu 26. Asliye Ceza Mahkemesinin 15/03/2018 tarihli, 2017/638 esas ve 2018/260 sayılı kararının kanun yararına bozulması istenilmiştir.
C) Konunun Değerlendirilmesi:
5721 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 223/1. maddesinde “Duruşmanın sona erdiği açıklandıktan sonra hüküm verilir. Beraat, ceza verilmesine yer olmadığı, mahkûmiyet, güvenlik tedbirine hükmedilmesi, davanın reddi ve düşmesi kararı, hükümdür.” biçiminde düzenlemenin yer aldığı, yine aynı maddenin 8. fıkrasında "Türk Ceza Kanununda öngörülen düşme sebeplerinin varlığı ya da soruşturma veya kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması hallerinde, davanın düşmesine karar verilir. Ancak, soruşturmanın veya kovuşturmanın yapılması şarta bağlı tutulmuş olup da şartın henüz gerçekleşmediği anlaşılırsa; gerçekleşmesini beklemek üzere, durma kararı verilir. Bu karara itiraz edilebilir." biçiminde düzenlemenin yer aldığı, bu düzenlemeler ile hüküm çeşitlerinin kanunda sınırlı olarak sayıldığı, somut olayda sanığın kendisine tebliğ olunan kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının kesinleşmesinden sonra 5 yıllık erteleme süresi içerisinde 23/12/2016 tarihinde yeniden uyuşturucu madde kullandığının tespit edilmesi nedeniyle hakkında 5237 sayılı Kanun’un 191/4-c maddesinde yer alan emredici hüküm nedeniyle kamu davasının açıldığının anlaşılması karşısında, mahkemece yargılamaya devamla işin esasına ilişkin hüküm kurulması gerektiği anlaşılmıştır.
D)Karar:
Açıklanan nedenlere göre; yargılamaya devamla işin esasına ilişkin hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden hüküm kurmaya yer olmadığına kararı verilmesi kanuna aykırı olup, kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden; İstanbul Anadolu 26. Asliye Ceza Mahkemesinin 15/03/2018 tarihli, 2017/638 esas ve 2018/260 sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun"un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığı"na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na gönderilmesine, 08.07.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.