Esas No: 2019/3043
Karar No: 2021/1909
Karar Tarihi: 08.11.2021
BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/3043 Esas 2021/1909 Karar Sayılı İlamı
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/3043 Esas
KARAR NO: 2021/1909 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 25/02/2019
NUMARASI: 2013/337 E. - 2019/146 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 08/11/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :Davacılar vekili; müvekkili şirketlerin toptan gıda ticareti yaptıklarını, müvekkili ... LTD. ŞTİ'nin cari hesap borcunun bir kısmına karşılık olarak dava konusu çeki diğer müvekkiline verdiğini, ancak çek kendisinde olan müvekkili şirket yetkilisi ... evinde hırsızlık meydana geldiğini ve evrak çantasının çalındığını, çalınanlar arasında dava konusu çekin de bulunduğunu, konuyla ilgili suç duyurusunda bulunduklarını, ayrıca çek iptal davası açtıklarını ve bu davada ödemeden men kararı verildiğini, dava konusu çekin keşide tarihinde son ciranta olan davalı tarafından tahsil edilmek üzere bankaya ibraz edildiğini, bankanın men kararı nedeniyle işlem yapmadığını, hazırlık soruşturması sırasında çeke el konulması kararı bulunduğunu, bu bağlamda çeki ibraz eden ... firmasının ve yetkilisinin evinde arama yapıldığını, aramada çalıntı çeklerden başka bir çekin bulunarak el konulduğunu, müvekkillerinin takibe konu çekle ilgili olarak davalılara borçlu olmadığının davalı tarafın kötü niyetli olduğunu belirterek müvekkillerinin takip nedeniyle borçlu olmadığının tespitine ve takibe konan çekin istirdatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... BANKASI A.Ş. vekili; dava dışı ... LTD. ŞTİ.ile müvekkili banka arasında düzenlenen kredi sözleşmesi uyarınca bu firmaya kredi kullandırıldığını, firmanın da müşterilerinden aldığı çek ve senetleri kredi borcuna mahsup edilmek üzere müvekkiline ciro ve teslim ettiğini, müvekkilinin çekin çalıntı olduğunu bilmesinin mümkün olmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir. Diğer davalılar davaya cevap vermemiştir. Mahkemesince toplanan delillere ve alınan bilirkişi raporlarına göre; " TTK'nun 792.maddesi gereğince çekin kötü niyetli iktisabı halinde hamilin çeki geri vermekle yükümlü olduğunu, çek üzerindeki ciro silsilesinin tam olup davalı bankanın çekin yetkili hamili olduğu, davalı bankanın çeki edinme nedenini kanıtlama yükümlülüğünün bulunmadığı, çek istirdatı talebinin kabulü için davalı bankanın çekin rıza dışı elden çıktığını bilmesi veya bilebilecek durumda olması gerektiği, davacı tarafın çekin rızası hilafına elinden çıktığını kesin ve inandırıcı delillerle kanıtlaması gerektiği, ancak bu iddiaların ispatlanamadığı, bu nedenle davalı ... AŞ hakkındaki davanın reddi, takibin davalı ...bank AŞ tarafından başlatılmış olması ve çekin istirdatına yönelik olması nedeniyle diğer davalılar hakkındaki davanın ise husumetten reddi gerektiği, davacıların haksız oldukları gerekçesiyle davalı ... AŞ'nin tazminat talebinin kabulü gerektiği" gerekçesiyle davanın reddine, davalı ... A.Ş 'nin tazminat talebinin kabulü ile, takibe konu asıl alacağın %20 si oranında tazminatın davacılardan alınarak davalı ... A.Ş 'ye verilmesine karar verilmiş, kararı davacılar vekili istinaf etmiştir. Davacılar vekili istinafında; dava dilekçesindeki iddialarını tekrar etmiş, ayrıca müvekkillerinden .... LTD ŞTİ'nin defterlerinin incelendiği, buna göre müvekkilinin kendisinden sonra gelen ... ve ... LTD ŞTİ.ile bir ticaretinin olmadığının tespit edildiğini, ancak mahkemenin her nedense diğer iki davalı hakkındaki davayı husumetten reddettiğini belirttiği, ancak hüküm kısmında bu davalılar yönünden husumetten red yönünde bir açıklamanın yer almadığını, sadece davanın reddi ifadesi kullanıldığını, sonuçta müvekkilinin diğer davalılarla da bir ticari faaliyetinin olmadığının tespit edildiğini, çeklerin çalıntı olduğunun savcılık kayıtlarıyla sabit olduğunu, davalı bankanın iyi niyetli 3.kişi kabul edilse bile diğer davalılar yönünden davanın kabulü gerektiğini, davalı bankanın dava konusu çekin kredi teminatı karşılığında rehin cirosu ile aldığını, oysa çekte rehin cirosunun geçerli olmadığını, dolayısıyla davalı bankanın yetkili hamil olarak kabul edilemeyeceğini, bankanın diğer davalı ... firmasına karşı kredi alacağı nedeniyle takip yaptığını, çekle ilgili muhataba ileri sürülebilecek tüm defilerin davalı bankaya karşı da ileri sürülebileceğini, savcılığın el koyma kararına rağmen çeki takibe koyan bankanın açıkça kötü niyetli olduğunu bildirmiştir. Davalı banka tarafından davacılar ve davalı ... aleyhine 81.400 TL bedelli çeke dayalı olarak toplam 88.495 TL'nin tahsili için kambiyo senetlerine özgü yolla takip başlatıldığı, takip dayanağı çekin 09/08/2013 tarihli keşidecisinin davacı ..... LTD. ŞTİ, lehtarın davacı .... LTD. ŞTİ., sonraki cirantaların davalı ..., davalı ... LTD.ŞTİ.olduğu, hamilin ise davalı banka olup 12/08/2013 tarihinde ibraz edildiği, ödeme yasağı kararı nedeniyle işlem yapılamadığının şerh edildiği görülmüştür. Davacı ... LTD. ŞTİ.yetkilisinin konuyla ilgili şikayette bulunduğu, buna göre 03/03/2013 günü saat 04.00 sıralarında evinde hırsızlık yapıldığını ve keşide tarihi geçmiş çeklerin çalınmış olabileceğini bildirdiği görülmüştür. Yargılama sırasında alınan 09/08/2017 tarihli bilirkişi raporunda; davacı defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu, dava konusu çekin davacı .... LTD. ŞTİ.'nin kayıtlarında tespitinin yapılamadığı yolunda görüş bildirildiği görülmüştür. Yargılama sırasında alınan 26/06/2018 tarihli ek bilirkişi raporunda ise; kök rapordaki görüşler aynı kalmak üzere davacı ... LTD. ŞTİ'nin 2013 yılına ilişkin detay mizanı üzerinde ek inceleme yapıldığı, davacı .... LTD. ŞTİ.tarafından ciro edilen çekin kendinden sonra kaşe ve imzası bulunan ... Şirketi ile herhangi bir cari hesap hareketinin bulunmadığı, dava konusu çekin ticari defter kayıtlarında davalı tarafa çıkışının yapılmadığı kanaatine varıldığı yolunda görüş bildirildiği görülmüştür.
G E R E K Ç E :Dava, İİK'nun 72.maddesi uyarınca açılan menfi tespit istemiyle çekin istirdatı istemine ilişkindir. Davacı taraf, çek nedeniyle borçlu olmadığını iddia etmiş, davalı banka ise davanın reddini savunmuştur. Diğer davalılar davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, davanın reddi ile davalı banka vekilinin tazminat talebinin kabulüne karar verilmiş, kararı davacılar vekili istinaf etmiştir. Tüm dosya kapsamından davacıların menfi tespit iddiasını usulüne uygun iddialarla ispatlayamadığı kanaatine varılmıştır. Davalı bankanın da dava konusu çeke düzgün bir ciro silsilesi yoluyla hamil olduğu anlaşılmıştır. Dolayısıyla davacı tarafça açılan menfi tespit ve istirdat davasının esastan reddi gerekirdi. Ancak mahkemece davanın doğrudan TTK'nun 792.maddesi uyarınca çek istirdatı davası olarak kabulü doğru değildir. Zira davacılar vekili dava dilekçesinde, müvekkillerinin davalılara borçlu olmadığının tespitini, ayrıca çekin de istirdatını istemiştir. Yine davalı banka dışındaki diğer davalılar yönünden de menfi tespit talebi bulunduğu halde banka dışındaki diğer davalılar yönünden sadece istirdat istemi varmış gibi husumetten red kararı verilmesi de doğru değildir. Açıklanan bu hususlar itibariyle mahkeme kararının gerekçesi yerinde değildir. Bu yön itibariyle HMK'nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca kararın kaldırılması gerekmiştir. Ayrıca, davalı banka lehine tazminata hükmedilmiş ise de, İİK'nun 72/4 maddesi uyarınca tazminata hükmedilebilmesi için ihtiyati tedbir kararının infaz edilmesi gerekir. Dairemizce İcra Müdürlüğü'ne yazılan yazıya gönderilen cevapta mahkemece verilen ihtiyati tedbirin İcra Müdürlüğü'ne bildirilmediği ve herhangi bir ihtiyati tedbirin uygunlanmadığı bildirilmiş olup davacılar aleyhine tazminata hükmedilmesi doğru değildir. Yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda davacılar vekilinin istinaf talebinin kısmen kabulü gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçe ile:Davacılar vekilinin istinaf isteminin KISMEN KABÜLÜNE, KISMEN REDDİNE,1-6100 sayılı HMK.'nın 353/1-b-2 maddesi gereğince İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ'nin 25/02/2019 tarihli 2013/337 E. - 2019/146 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA,-Davacıların menfi tespit ve çekin istirdatı isteminin ayrı ayrı REDDİNE, -İhtiyati tedbir kararı infaz edilmediğinden davalı banka vekilinin tazminat talebinin REDDİNE, 2-İlk derece yargılaması yönünden; a-Harçlar Kanununca alınması gerekli 59,30 TL ilam harcının peşin yatırılan 1.390,15 TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılmış olan 1.330,85 TL harcın davacıya iadesine,b-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 9.262,00 TL avukatlık ücretinin davacılardan alınarak kendini vekil ile temsil ettiren ... Bankası A.Ş'ye verilmesine,c-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 3-İstinaf yargılaması yönünden;a-İstinaf talebi kabul edildiğinden davacılar tarafından yatırılan 44,40 TL istinaf harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince kendisine iadesine,b-İstinaf yargılaması için davacılar tarafından yapılan 121,30 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 107,90 TL tebligat, müzekkere ve posta gideri olmak üzere toplam 229,20 TL'nin, davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiliyle davacıya verilmesine,c-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına, 4-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avanslarından kullanılmayan kısımların karar kesinleştiğinde talepleri halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 08/11/2021