4. Hukuk Dairesi 2018/5236 E. , 2019/2712 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
Davacı ... tarafından, davalı Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığına izafeten .... İl Müdürlüğü vekili Avukat ... ...
aleyhine 04/05/2017 gününde verilen dilekçe ile adli yardım talepli olarak haksız olarak reddedilen evde bakım ücretlerinin ödenmesi istenmesi üzerine adli yardım talebi kabul edilerek mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 15/02/2018 günlü karara karşı davalı vekilinin istinaf başvurusu üzerine yapılan incelemede; istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK"nun 353/(1)-b-2 maddesi gereğince hükmün 1. bendinin 2. satırında yazılı "31/03/2017" karar yerinden çıkartılıp yerine "21/12/2015" ibaresinin yazılması suretiyle kabulüne dair verilen 12/06/2018 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Gerekçeli karar başlığında davalı kurum adının hatalı yazılmış olmasının maddi hatadan kaynaklandığı ve mahallinde düzeltilebileceği anlaşılmakla bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.
Dava, evde bakım ücretlerinin ödetilmesi istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, davanın kısmen kabulüne dair verilen hüküm hakkında Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesinde; davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili, müvekkilinin 13 yaşındaki oğlu ...."nın doğumdan beri süregelen maluliyeti bulunduğu ve bakıma muhtaç olduğunu, müvekkilinin çocuğu için aldırmış olduğu raporda %82 oranda görme kaybı olduğu ve bu durumun çocuğun çalışma gücünün %76"sını kaybettirdiğine ilişkin karar verildiğini, ayrıca çocuğun ağır engelli ve sürekli bir maluliyetinin bulunduğunun da rapor edildiğini ancak davacının davalı kuruma evde bakım aylığı bağlanması talepli yapmış olduğu başvuruların reddedildiğini belirterek engelliye evde bakım aylığı bağlanmasını ve müvekkilinin kuruma başvurduğu tarih olan 21/12/2015 tarihinden itibaren hak ettiği bakım aylıklarının da hesaplanarak ödenmesi isteminde bulunmuştur.
Davalı vekili, kurum tarafından davacının adresine gidilerek yapılan incelemede, engellinin ihtiyaçlarını ailesinden bağımsız bir şekilde yerine getirdiğinin gözlemlendiğini belirterek istemin reddi gerektiğini savunmuştur.
İlk Derece Mahkemesince, açılan davanın kısmen kabulü ile...."ya evde bakım aylığı bağlanmasına, 31/03/2017 tarihinden itibaren hak ettiği bakım aylıklarının davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Hükme karşı, taraf vekillerince istinaf talebinde bulunulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince; davacının çocuğu ....nın günlük hayatını ve kendi öz bakımını önemli ölçüde yerine getiremeyeceğinin belirtilmesine göre koşulların oluştuğu anlaşıldığından mahkemece davacı lehine bakım aylığı bağlanmasında herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine, davacının istinaf başvurusunun ise; oğluna bakım aylığı bağlanması konusunda kuruma ilk başvuru tarihi olan 21/12/2015 tarihi itibariyle de ağır engelli olduğu gerekçesiyle bu tarihten itibaren bakım aylığı bağlanması gerektiğinin kabulüyle hükmün 1. bendinin 2. satırında yazılı "31/03/2017" karar yerinden çıkartılıp yerine "21/12/2015" ibaresinin yazılması suretiyle kabulüne karar verilmiş; hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden; istemin ileri sürülüş biçimine göre davacının, davalı Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının il müdürlüğüne evde bakım aylığı bağlanması talepli yapmış olduğu başvuruların reddedildiğini belirterek engelli çocuğa evde bakım aylığı bağlanması ve hak ettiği bakım aylıklarının hesaplanarak ödenmesi talebinde bulunduğu anlaşılmaktadır.
Davalı Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı kamu kurumu olarak faaliyet göstermekte olup, eylem ve işlemleri de kamusal niteliktedir. Kamu hizmetinin görülmesi sırasında doğan zararların gideriminde idari yargı görevlidir. (2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu (İYUK) m.2)
Görev sorunu, kamu düzenine ilişkin olup açıkça veya hiç ileri sürülmese bile yargılamanın her aşamasında mahkemelerce kendiliğinden gözetilir. Açıklanan nedenle; davalı Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı bir kamu kurumu olup kural olarak, işlem ve eylemleri kamusal nitelik taşıdığından, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu 2/1-b maddesi gereği davaya konu olan talebin, idari yargı yerinde açılarak ileri sürülmesi gerekmektedir. Bu nedenle, davanın yargı yolu bakımından usulden reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasının incelenmesi usul ve yasaya uygun düşmemiş, bu durum Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK 371. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine 09/05/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.