17. Hukuk Dairesi 2019/4309 E. , 2020/3410 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tahkim davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, 03.07.2014 tarihinde davalı ... şirketine sigortalı motosikletin karıştığı kaza sonucunda motosiklette yolcu olan davacının malul kaldığını ve sürekli bakıma muhtaç olduğunu, müvekkilinin yolcu olması nedeniyle kusurunun olmadığını ve davalının zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, davalıya yapılan başvuru neticesinde 30.06.2015 tarihinde 127.119,00 TL ödeme yapıldığını ancak bunun gerçek zarar miktarını karşılamadığını belirterek fazlaya ilişkin alacak ile munzam zarar ve manevi tazminattan kaynaklanan alacak hakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik 40.050,00 TL bakıcı gideri tazminatının davalının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tazminine karar verilmesini talep ve dava etmiş, 15.01.2016 havale tarihli ıslah dilekçesinde, bilirkişi raporu doğrultusunda, davalı tarafça başvuru üzerine yapılan 127.119,00 TL mahsup edildikten sonra bakiye 134.549,22 TL maddi tazminatın temerrüt tarihi olan 25.06.2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacı tarafça yapılan başvuru üzerine maluliyet ve bakıcı gideri nedeniyle toplam 264.623,60 TL tazminatın 12.03.2015 ve 25.06.2015 tarihlerinde ödendiğini, davacının gerçek zararı karşılandığından başvurunun reddi
gerektiğini belirtmiş, kaza tarihindeki teminat limiti 268.000,00 TL ile sınırlı olduğundan davacının sürekli sakatlık nedeniyle tazminat talebini içeren 2015/E., 18611.33 sayılı dosyasıyla işbu dosyanın birleştirilmesini, tedavi giderlerinin 6111 sayılı Kanun değişikliği nedeniyle SGK tarafından karşılanması gerektiğini, davacının bakıcı giderine ilişkin talebinin sürekli sakatlık teminatı kapsamında olduğunu, bu durumda müvekkili şirketin sorumluluğunun bakiye 3.376,60 TL ile sınırlı olduğunu, yapılacak hesaplamada ehliyetsiz sürücünün aracına bilerek binme ve kask takmaması nedeniyle müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, müvekkil şirket tarafından yapılan ödeme güncellendikten ve tazminat miktarı indirim uygulanarak hesaplandıktan sonra açık nispetsizlik bulunmaması halinde başvurunun reddi gerektiğini, temerrüt tarihinden itibaren avans faizi isteminin haksız olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Hakem heyetince talebin kabulüne, dair verilen karara davalı vekili tarafından itiraz edilmesi üzerine itiraz hakem heyetince davalı vekilinin itirazının reddine karar verilmiş; karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 6.893,05 TL kalan onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına 15/06/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.